Oscar Wilde - Bencil Dev Öyküsü ve Özeti

31.07.2019

 
 
Bencil Dev ilk yayınlanma tarihi Mayıs 1888 olan Oscar Wilde’nin (1854-1900)  yazdığı bir hikâyesidir.
Dorian Gray'in Portresi ve adlı eserleri ile tanınan yazarın en güzel öykülerinden birisi de bu öyküsü olmaktadır.  Geç Victoria döneminin  ünlü yazarlarından biri olan Wilde, Londra'daki Estetik hareketinin  önde gelen  yazarlarındandır. Yazar bu romanının çıktığı  bir Amerika turundan sonra yazmış ve  DORIAN GRAY'İN PORTRESİ adlı romanının yayımlanmasından sonra da daha da ünlenmiş  ( bkz Dorian Gray'in Portresi Hakkında ve Özeti Oscar Wilde)  olan İrlandalı yazarın en güzel öykülerinden birisi de Bencil Dev adındaki bu öyküsüdür.  Öykü çocuklar için yazılmış olmasına rağmen daha ziyade büyüklere verdiği mesajları ile dikkati çekmektedir.
 
Müstakil bir hikaye kitabı oalrak da basılan bu öykü Türkçeye defalarca tercüme edilmiş tüm dünya da ve Türkiye’de yazarın en sevilen öykülerinden birisi olarak dikkat çekmiştir.
 
 
 
ÖYKÜNÜN ÖZETİ
 
Çocuklar okuldan çıktıktan sonra Bencil Dev'in bahçesinde oynardı. Bu bahçe güzel bir bahçeydi.
Bu bahçede iki tane şeftali ağacı vardı ve burada çok güzel çiçekler de açardı. Çocuklar bu güzel bahçede eğlenirlerdi.
 
Bir gün arkadaşı Kornval Büyücüsünü ziyarete gitmiş olan Dev bu bahçeye geri döndü.  Arkadaşının yanında yedi yıl kalmış, artık evine gelmişti.  Gelir gelmez de bahçede oynayan çocukları görmüştü.
"Ne yapıyorsunuz burada? Kendimden başka hiç kimsenin de orada oynamasına izin vermem!" " diye bağırmış ve çocukları kaçırmıştı. Daha sonra bahçe duvarı üstüne "Duvarı aşanlar cezalandırılacaklardır." Diye yazan bir levha da asmıştı.
 
Zavallı çocukların oynayacak yeri kalmamış o bahçede oynadıkları günleri özlemeye başlamışlardı. Kış geçtikten sonra her yere bahar gelmiş ama Dev’in bahçesi hala yeşermemişti. Çocuklar yok diye kuşlar da artık oraya gitmiyorlardı. Üstelik tüm dolular da devin bahçesine yağıyordu.  Bencil Dev, kışta kalmış bahçesine bakıyor, bahçesine baharın gelmemesine çok şaşıyordu.
 
Bahar da yaz da geçmiş Güz her bahçeye meyve vermiş ama Dev'in bahçesine hiçbir şey vermemişti.
Bir sabah Dev güzel bir ezgi duydu. Bu ses penceresinin dışında öten küçük bir kuş sesiydi.  Dev kuş sesi duymaya duymaya kuş sesini unutmuştu.  Bu ses ona dünyanın en güzel müziği gibi geldi.
Dev, “ ilkbahar geldi" diye dışarı baktı. Duvarın küçük bir deliğinden çocuklar içeri girivermişler, ağaçların dallarında oturuyorlardı. Çocuklar ağaçlara çıkmışlar, ağaçlar da çocukların gelmesiyle baştanbaşa çiçeklere bürünmüştü.
Ama bir köşe hala kıştı. Orada bir çocuk duruyor küçük çocuk ağaca yetişemiyor acı acı ağlıyordu. Dev
Bahçesine ilkbaharın neden uğramaz olduğunu anlamıştı. Bencilliği yüzünden ona bahar gelmiyordu.
Bunun üzerine Dev o küçük çocuğu da ağacın üzerine çıkarmak için merdivenden aşağı inip bahçeye çıktı. Ama çocuklar onu görünce öyle korktular ki hep kaçıştılar. Ve bahçeye kış geri döndü.  Ama o küçük çocuk gözleri yaşla dolmuş ve  Dev'in geldiğini göremediği için kaçmamıştı. Dev ona gizlice yaklaşıp çocuğu ağacın başına çıkardı. Ağaç hemen çiçek açmış kuşlar da gelip ötmüştü.
 
Dev, koca bir balyoz alıp bahçesinin duvarlarını da yıkıp bahçesini çocukların oyun alanı haline getirmişti. Öteki çocuklar da koşa koşa geri dönmüşler, bahar da onlarla birlikte tekrar bahçeye dönmüştü.
 
Çocuklar ile Dev, bütün gün oynamışlardı.  Ama Dev’in ağaca çıkardığı çocuğu arayıp bulamamışlardı
Dev, " Hani ağaca çıkardığım çocuk?" diye sordu. Çocuklar, "Bilmiyoruz, gitmiş," demişlerdi. Dev, "Ona söyleyin, yarın kesinlikle gelsin," demiş  ama çocuklar onun nerede oturduğunu bilmediklerini, kendisini daha önce hiç görmediklerini söylemişlerdi.
 
Her akşam okul kapanınca, çocuklar gelip Dev'le oynuyorlardı. Ancak Dev'in sevdiği küçük çocuk artık hiç görünmüyordu..
 
Yıllar geçmiş Dev’de artık çok yaşlanmıştı. Bir koltukta oturuyor bahçesinde oynayan çocuklara bakıyordu.  Bir kış sabahı bahçenin en uzak köşesinde, güzel beyaz çiçeklere bürünmüş bir ağaç görmüştü sanki. Ama bu mevsimde böyle bir şey olamazdı. Ağacın dallarından meyveler sarkıyordu.O ağacın altında da yıllardır aradığı o küçük çocuk duruyordu.
Dev büyük bir sevinçle bahçeye doğru koştu. "Sen, bunca zamandır neredesin?" diye sorarken için bir korku düştü. Çocuk, Dev'e gülümsedi, " Ben de sizi kendi bahçeme, cennete götüreceğim," dedi.
 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar