Sarı Traktör Hakkında Konu Özet Analiz Talip Apaydın

28.04.2019
 
 
Yazıda  “ Sarı Traktör Talip Apaydın”  romanı hakkında bilgiler, romanının özeti,  romanın konusu, ana fikri,  romanın kahramanları, romanın olay örgüsü,  romanın yazarı,  “Sarı Traktör Talip Apaydın”    hakkında bilgiler “Sarı Traktör Talip Apaydın ”  romanın şahıs kadrosu  yazarın diğer romanları,  “ Sarı Traktör Talip Apaydın”  adlı eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,  romanın anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, romanın türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, yazar ve eseri arasındaki, eserle yazarın biyografisi arasındaki alakalar incelenmiştir.
 
ROMANIN KONUSU YAZARI TÜRÜ HAKKINDA ANALİZ VE ÖZET
 
Sarı Traktör adlı roman Talip Apaydın tarafından ilk baskısı 1958 yılında yapılmış sosyal gerçekçi bir romandır. Roman 1950 yıllarda Menderes iktidarı sırasında makineleşmenin tarım hayatına girdiği yılları anlatmaktadır.
 
Sarı Traktör, Talip Apaydın ’ın tarımda makineleşmenin başlaması ile köy hayatında meydana gelen değişimleri sosyal gerçekçi bir çizgide ele alarak anlattığı bir romandır.
 
Köyde yetişen bu nedenle köy hayatına vakıf bir yazar olan Talip Apaydın köyde ve üvey anne elinde sıkıntılı bir çocukluk dönemi geçirmiş, babasının hiç toprağı olmadığından başkalarının tarlalarında ortakçılık (yarıcılık) yaparak geçimin sağlamaya çalışmıştı. [1]
Beypazarı’nda yoksul köy çocukları için açılan okulda yetişen yazar   Çifteler Köy Enstitüsünden mezun olarak [2] Yükseköğrenimini Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'nde tamamlamış ve Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümünü de bitirip öğretmenliğe başlamıştı.[3]
 
Köy ve kasaba gerçekçiliğinin yanı sıra, kent yaşamını da işleyen, romancı ilk romanı olan Sarı Traktör adlı romanında toplumcu bir tavırla köyü, köylülerin sorunlarını tarımda makineleşme konusunu ele almıştır. Köy ve köylüleri sefil ve sömürülmüş bir şekilde anlatan romancı, köylüleri cahil, hurafelere inanan, hiçbir müspet yanı olmayan insanlar olarak aktarmıştır. [4]
Bu roman yurt dışında da ilgi görmüş yazarın ilk romanı olan Sarı Traktör adlı eseri ı İngilizce ve İtalyancaya, bazı öyküleri Macarca, Rusça, İspanyolca, İngilizce ve Almancaya da çevrilmiştir. Sarı Traktör,  oyunlaştırılarak radyoda  da oynanmıştır. 
 
Sarı Traktör tarımda makineleşmenin yeni yeni başladığı bir dönemde, bir Anadolu köyünü ve köylüsünü, bir delikanlının traktör tutkusu ekseninde son derece yalın bir dille aktarırken, köylük yerlerin doğasıyla da buluşturuyor okuru. “(Tanıtım Bülteninden)
 
 
ROMANIN KONUSU
 
Ankara’ya bağlı bir köy olan Kıraçözler Köyü’nde yaşayan Arif, traktör almak ve modern usuller ile tarım yapmak istemektedir. Ama en başta babası ve diğer ileri gelenler bu fikrine karşıdır.  Babası ve çevresiyle mücadele eden Arif tüm engellerim aşarak istediği traktörü alıp köye getirir.
 
Romanda traktör vesilesi üzerinde çağdaşlığın ve gelenekçiliğin çatışması ele alınmış,  geleneğin ve gericiliğin temsilcileri aydınlık ve çağdaşlığın timsallerine mağlup olmuşlardır.
 
 
 
ŞAHIS KADROSU:
 
Arif:  Geleneksel tarım yöntemlerinde umut göremeyen bu nedenle herkesi karşısına alarak traktör alma mücadelesine girişen, her türlü engele rağmen en sonunda mücadeleyi kazanan ama bu uğurda da pek çok kişiyi de ezen azimli bir karakterdir.
İzzet: Arifin hasta babasıdır.  Arif’e karşıt arazisinin bilinen yöntemlerle ekilip biçilmesini isteyen hastanelere gidip gelen yaşlı bir adamdır. Parası olmasına rağmen makineli tarıma karşı baba dede usulü ile ekip biçe yanlısı bir ihtiyar.  Oğluna traktör almamaya kararlıdır ama sonunda almak zorunda kalmıştır,
Öğretmen: Arifin traktör alması yardımcı olan öğretmendir. Aydın zümreyi temsil eder.
 
 
 
ÖZET
 
Ankara’ya bağlı Eskişehir dolaylarına yakın Özler köyündeki köylülerin geçimi tarım ve hayvan üzerine kuruludur. Bu köyün ise arazisi kıraçtır.
Bu köyün en varlıklı adamlarından birisi olan İzzet Ağa’nın ikisi kız, ikisi erkek dört çocuğu bulunmaktadır.  Büyük oğlu Arif on sekiz on dokuz yaşlarındadır ve babasının işlerini yapmaktadır.
Arif de diğerleri gibi tarlalarda çalışmakta, her işi, yaba ile kürek ile kazma ile yapmaktadır. Ellerinde sadece bir çift öküz ile atların çektiği tahta arabaları vardır.
,
Tarlalardaki bütün işlere Arif yetişmekte ekinleri o ekmekte, , tarlaları bostanları o sulamakta, şeker pancarlarını eliyle toplamaktadır. Bunca işi tek başına yapan Arif bu işleri azaltmanın tek yolunun traktör olduğu kanaatine varmıştır.  Köye ilk traktör de gelmiş, o traktör sayesinde çok az çaba ile çok büyük işlerin çabucak bittiği de görülmeye başlanmıştır. Ama traktör almak hiç de kolay iş değildir.
 
Köylerine traktör de gelmiş olduğu halde her işi bilek zoru, yapmaktan usanmış tarlaları da öküz ile ekip biçip sürmekten bıkmıştır.
 
 Arif, bir gün Yakup’un Ali’den tarlasını sürmek için traktörünü ister.  Ali de kabul ederek traktörü vermiştir. Arif traktöre ve çıkardığı sese hayran kalmış, işlerin çarçabuk bitmesine sevinmiştir.
Arif bunun üzerine traktör alması için babası İzzet Ağa’ya baskı yapmaya başlar. Lakin babası onun sözlerine aldırış etmemekte traktör alacak parası olduğu halde oğlunun isteklerini başından savmaktadır.
Üstelik İzzet Ağa hastalıklı bir adamdır. Sürekli mide ağrısı çekmekte işe güce o yüzden pek de bakamamaktadır. Arif tüm işin sırtına bindiğini söyleyerek isteklerini sürdür.  İzzet Ağa ise eski adetlere bağlı gâvur işi yeniliklere de karşı olan bir adamdır. O nedenle, bir türlü traktör almaya yanaşmamaktadır.
 
Arif için ise traktör sevgisi her şeyden mühim olmuştur. Hatta bu sevdası sebebiyle hayalinden sevdiği Emine’yi bile aramaz hale gelmiştir. Babasını ikna etmeleri için köyün öğretmeni de babası ile konuşur. Fakat İzzet Ağa, öğretmenin tavsiyelerine de hiç aldırış etmemiştir.  Bunun üzerine Arif yakınlarındaki kasabada oturan çevresi tarafından sözü dinlenilen babasının da kıramayacağı bir adam Hasan Bey’e giderek babasını ikna etmesini ister.  
Hasan Bey araya girip babası ile konuşur. İzzet Ağa midesi için gittiği Ankara da uzun müddet tedavi olur. Ankara’da iken traktör alma konusunda da ikna olmuştur. Bunun üzerine öküzler satılarak parası gönderilir. En sonunda İzzet Ağa, Ankara’dan bir traktör almıştır.
Arif bu olaya çok sevinmiş ama o gün köye kar yağmıştır. Traktörü köye getiren teknisyen Arife traktör sürmeyi öğretecektir gün kar yağdığı için Traktör karlı havada yürümez.
Gece köylü uykuya dalmış ama Arif, sabaha kadar pencereden sarı traktörü seyretmiştir.
Arif traktörü köylüye gösteremeyeceği için üzgündür. Teknisyen o gün kendisine traktörü sürmeyi öğretecektir.
Bunun üzerine kuşluk vakti dışarı çıkıp biriken karları temizlemeye başlar. Çılgınca çalışarak köy meydanındaki karları küremeye koyulmuş onu gören köylüler de gülüşüp durmuşlardır.  
Traktör için yol açıp traktörü dışarı çıkarır.  En sonunda Arif traktöre biner ve akşama kadar traktörün üstünden inmez. Köylüler de şakalaşarak onu iyice coşturmuşlar Arifin de sarı bir traktörü olduğunu söyleyerek gülüşmüşlerdir.
 

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar