Saye Nedir Sâye Salmak ve Gölge
Osmanlıca- Farsça – yazılışı: Sāye ساي
Sāye ساي sözcüğü Farsça, Pehlevice veya Partça’da aynı anlama gelem “ sāyak “sözcüğünden evirilerek [1]sâye şeklinde telaffuz edilmiş ve söylenmiş, dilimize de girmiştir. Sâyak ve sâye sözcükleri Avesta (Zend) dilindeki “ asaya” sözcüğü ile eşanlamlıdır. [2]
Sâye sözcüğünün Türkçe ’deki anlamca karşılığı gerçek anlamı ile” gölge” demektir. Saye salmak ise gölge salmak anlamına gelmektedir. Ayrıca eski devrilerde sâye sözcüğünün kaftan, yelek, cepken, kadın giysisi, iş önlüğü, şayak cinsinden kalın kumaş anlamları olduğu da dikkati çeker. [3] Şu halde sâye sözcüğü muhtemelen” gölgede tutan, güneşten koruyan” anlamından hareketle sâye adı verilen kumaş türünden yapılmış giysilerin veya bazı giysi türlerinin de adı olmaktadır. Bu anlamı ile Nedim’in ve Karacaoğlan’ın beyitlerinde sâye veya Türkçeleşmiş hali ile saya şeklinde geçer
Güllü dîbâ giydin ammâ korkarım âzâr eder
Nâzenînim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni Nedim
Ak sayalar giyip karşımda durma
Çok yalan söyleyip yüzüme gülme Karacaoğlan
Saye ve saye salmak sözcükleri divan şiirinde gerçek anlamı ile gölge ve gölge salmak gölge düşürmek anlamlarında kullanılmıştır. Ancak saye ve saye salmak sözcükleri tıpkı günümüz Türkçesinde gölge sözcüğü ‘Babasın gölgesinde büyüdü, Kul Nesimi, Seyyid Nesimi’nin gölgesinde kalmıştır’ örneklerinde de olduğu gibi mecazi manalarda da kullanılmıştır.
Saye, saye salmak, gölge, gölgesinde kalmak tabirleri mecazi anlamları ile "himâye, lûtf, teveccüh" anlamlarına gelir.
Nitekim saye sözcüğünün yerine gölgeler anlamına gelen zıll, zılal sözcükleri de kullanılır. ( Zıl-ı hayal: karagöz, gölge tiyatrosu sevgilinin saçı gecenin gölgesi anlamlarındadır. Sâye- dıraht, sâye-i Tûbâ, servi vb ise ağaçların gölgesi manalarında kullanılan tabirlerdir.
Sâye-i Hümâ, Sâye-i Anka, sâye-i Simurg tamlamaları daha ziyade devlet kuşu veya Anka’ya benzetilen devlet veya devlet adamlarının himayesi altına girmek onların ihsanlarına ve teveccühlerine nail olmak anlamlarında kullanılır. Aynı şekilde ehli beytin veya peygamberin sayesi altına girmek de mecazi gölgeler veya benzetmeler olmaktadır.
Saye sözcüğü hem gerçek hem de mecazi anları ile çadır, (çader) daha ziyade saltanat çadırlarının gölgeliği olan çetr sözcükleri ile tenasüblü olarak hem mecazi hem de gerçek anlamları ile kullanılır. ( bkz Çetr Çader Nedir Beyitlerde Gölgelik ve Çadır )
Benefşe saçlaruñ salmış gül-i ter üstine sâye
Göñül hayrân u zâr olmış bu reyhân-ı semen-sâye Ahmedi
Sayende revân su gibi hoş geçti bu âlem
Düşmezdi yere serv boyun sâyesi amma Yahyâ Bey
Çetr-i ikbâlin ola kevn ü mekâna sâyebân
Sayesinde kâinat âsûde ta rûz-ı hisâb Nefî
Ol bir hümâ ki sâyesi devlet nişânıdur
Serv-i revânı bâg-ı melâhat nişânıdur Hamdullah Hamdİ
Penâh olursa nola mihr ü mâha sâye-i `aşk
Bülend mertebedür mihrün ile pâye-i `aşk Şeyhülislam Yahya
Sâye salsa üstüme ol kâkül-i müşgîn-nikâb
Başum üzre sâye-bân olurdı Ahmed-veş sehâb EMRÎ
Gün gibi âlemde senden gayriye bir sâye ver
Etme pâmâl-i hakaret herkese bir pâye ver Seyranİ
Gelmiş o câya sâye salup şâhid-i bahâr
Dûşında bir çiçekli müferrih kabâsı var Esad
Şol kadar nâzükdür ol gül kim siyâh olur teni
Üstine nâ-geh düşerse sâye-i pirâheni Emri
Esad ve Emri sâye sözcüğünü kumaş türü veya bir çeşit giysi anlamlarında kullanmışlardır
KAYNAKÇA
[1] https://www.etimolojiturkce.com/kelime/saye
[2] https://www.etimolojiturkce.com/kelime/saye
[3] Savaşkan Cem BAHADIR, “SÂYE” KELİMESİ HAKKINDA BAZI MÜLAHAZALAR” https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/565067