Selâm Nedir Kökeni Selam Alıp Verme Kuralları Şiirlerde Selam

09.09.2022

 

 

Osmanlıca yazılışı: selam -selâm :  سَلَامْ

Selam Sözcüğünün Kökeni

Selam veya salām سلام Arapça’da slm kökünden gelmektedir. Selam veya salām سلام  Arapça,  Sümerce ve Akatça ‘da “sağ ve sağlam olma, güvende olma, barışık olma, sağlık, selamet, barış, güvenlik"  manalarına gelmektedir. (Selam veya salām Akatça “şalāmu” veya “şulmu “Sümerce-barış esenlik anlamındaki -  “silim “ sözcüğü ile eş kökenlidir. ) [1]

Sözcüğün Akatça ve Sümerce'den  İbraniceye  geçiş şekli iseni İbrânîce’de “barış, selâmet, sükûnet” manasına gelen Şelomoh (Şlomo) “şalom “  sözcüğüne dayanmaktadır.Şelomoh (Şlomo) sözcüğünün Arapçaya dönüşüm şekli ise Süleyman'dır. Bilindiği gibi Hz Süleyman I. İsrailoğulları krallığının dördüncü hülümdarı Kral ve Peygamber Davud'un oğlu Hz Süleyman'dır. 

İslam, Müslim, şeyhülislam, Müselman, Müslüman, salim, selamet, selim, tesellüm, teslim, vesselam, aleyhisselam sözcükleri “ slm “ kökünden gelmektedir.

Sözlük Anlamları

İnsanlar arasında başı eğerek,  el kaldırarak, şapka çıkararak veya sözlü olarak esenlik ileme, tanışıklık gösterme davranışı. Allah sizi kaza ve belâdan korusun, sağlık, selâmet, emniyet, diliyorum anlamındaki sözler veya davranışlardır.

Mü'minlerin karşılaştıklarında büyüğün küçüğe; yürüyenin durana; azlığın çokluğa söylediği  "Selâmün aleyküm" Allah’ın selamı üzerine olsun sözü. Allahü teâlânın isimlerinden biri ). Rahatlık, emniyet, barış, iyilik dileme. Ayıplardan ve afetlerden koruma dileği.

Selam Alıp Verme Kuralları

Müslümanlıkta selam verip ve selam almak müminler için elzemdir. “Selâm almak farz-ı kifâye, selâm vermek ise sünnettir.  İslami kurallara göre yürüyen oturana, azlık çokluğa, atlı yayaya, küçük büyüğe, yetişkin insan ise çocuğa selam vermelidir. Selâm alanın sesi, selam verenden yüksek olmalıdır.  Kur'ân okuyan, ezan okuyan,  hutbe veren, namaz kılan, ders okutan kişi selama karşılık veremez.

Uyuyan insanlara, oyun oynayanlara, şarkı söyleyenlere, abdest bozanlara, hamamda veya başka bir yerde çıplak bulunanlara da selâm verilmesi[2]caiz değildir.

EDEBİYATTA SELAM 

Şiirlerimizde selam bazen badı saba ile kuşlar ile mektupla vb gönderilir. Şiirlerde selam genellikle gurbet elden yâre, eşe dosta, memlekete yollanır. Dini tasavvufi şiirlerde ise  Hz Peyganmbere,  tarikat pirine, şeyhe, Hz Ali, Hasan, Hüseyin, Şah İsmail’e, erenlere vb yollanır.

Yâre her saat selam olsun selam,

İşret ü ayşi müdam olsun müdam,

Yarsız suhbet haram olsun haram,

Yara bu mani temam olsun temam.  Seyyit Nesimi İmameddin

Cennette ana menzil-i Mahmûd'da makam

Rûh-ı mübârekine tahiyyât ile selâm   Yahyâ Bey

Mustafanun canına yüz bin selam

Hulkına ısanına yüz bin selam

Türbesine her seher bin bin selam

Haccına erkânına yüz bin selam   Ahmet Eflaki Dede

Bad-ı saba selam söyle o yâre,

Pek göresim geldi illerimizi.

Gönül arzu çeker ama ne çare,

N’ideyim tutan var yollarımızı.  Karacaoğlan


Benden selam edin suna boyluma

Bir karış gerdanlı Habeş benlime

Yenem dedim yenemedim gönlüm

O dosta yiyecek nar bulamadım  Karacaoğlan

KAYNAKÇA 

[1]https://www.etimolojiturkce.com/kelime/selam

[2] İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiir Sözlüğü , s.409

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar