Seyl
Osmanlıca yazılışı: seyl : سيل
Seyl Sayl Nedir Sözlük Anlamları
Sayl veya seyl, Farsçaya seyl, Türkçeye ise sel şeklinde geçmiştir. Arapça kökenli bir sözcük olan “seyl- sayl ” Arapça Farsça ve Türkçede : “ sel, şiddetle gelen şey, su taşkını, akıntı ” anlamlarına gelir.
Seyl, Sayl Sözcüğünün Kökeni
Seyl veya sayl, Arapça sel, su akıntısı, su taşkını anlamalarında sözcükler türetilen “syl “ üçlü kökünden gelir. Seyl veya sayl, Arapça sāla سال “(su) aktı” fiilinin faˁl vezninde masdarı olmaktadır. Arapça seyl sözünün çoğulu süyûl’dur. Akıtma anlamına gelen isāla(t) إسالة , akar anlamındaki yasīl سال , çok akıcı anlamlarına gelen sayyāl سيّال (çoğulu seyyâlat ) sözcükleri de “ syl” kökünden türemiştir. Çok havuzlu pıbar anlamındaki sel sebil sözcüğünün kökeni de seyl ve sebil ( seyl+sebil= selsebil ) sözcükleri ile kurulmuş olan bir bileşik sözcük olabilir.
Farsçadaki su taşkını anlamına gelen seylâb veya seylâbe ; seyl=taşkın ve âb =su sözcükleri ile oluşmuştur. Farsça ‘selin aktığı yer’ anlamına gelen seyl-gâh ise Arapça seyl,- Farsça gâh sözcük ve eklerinden oluşan bir bileşik sözcüktür.
Türkçede sel gibi akmak, sele kapılmak, sel götürmek, sel basmak ve sel yatağı gibi söz ve deyimlerindeki sel sözcükleri sel , su baskını, akıntı, su taşkını anlamları ile Arapçadaki seyl sözcüğüne dayanır.
Şiirlerimizde Seyl Sel Aşığın Göz Yaşları Kanlı Su
Seyl veya sel divan şiirinde çoğu kez aşığın gözyaşlarına benzetilen bir su taşkını olmaktadır. Aşığın gözyaşları sel gibi gür ve coşkun akar. Ayrıca sel gibi uzun uzun akan kanlı bir gözyaşıdır. Seyl veya seyl-âb aka aka sevgilinin ayağına, sevgilinin kapısına, semtine, kûyuna (olduğu yere ) kadar ulaşmaya çalışır.
Seyl, renginden dolayı da aşığın gözyaşlarına benzetilir. Sel çıktığında sular toprakla karışıp kızıla çalan bir renge döner. Âşık ise gözlerinden kanlı yaşlar gelmeye başlayana kadar ağlayan bir zavallıdır. Aşığın kanlı gözyaşları Tufânı bile andırabilecek dereceye ulaşabilir.
Seyl veya sel sözcükleri dide, çeşm, sirişk , girye, bulut, ebr ve eşk sözcükleri ile birlikte karşımıza çıkmaktadır. Sel sözcüğü ile aynı anlama gelecek şekilde ve seyl sözcüğünün yerine eşk-i revân, seyl-âb , seyl-i sirişk, hûn-ı dil cûş , çeşme-i hûn-âb, birleşik sözcükleri de kullanılabilir.
Sevgili uğruna kanlı göz yaşı dökmek ilahi ve dünyevi sevgili için de yapılır.
Gece merdümler akan kanlı yaşım havfından
Uyumazlar ki bu dem seyl alısar hânemizi Ahmed Paşa
Cihân seyl-i fenâ yolında bî-bünyâdmış bildüm
Zemân-ı Nûhdan kalmış harâb-âbâdmış bildüm Aşık Çelebi
Çâk-ı sînem seyl-i eşkün dem-be-dem vâdîsidür
Suları hûnin akarsa nola gam vâdîsidür Şeyhülislam Yahya
Dem-be-dem seyl-âb-veş eşk-i revânum çağlar
Döğünüb taşlarla ağlar halüme ırmağlar Zati
Döndi seyl-i sirişk Ceyhûn’a
Her Tuna sâ’il oldı nite ki Nîl Filibeli Dervişzâde Abdurrahman Vecdi
Gamuñla hûn-ı dil cûş eyleyüb seylâba dönmişdür
Benüm çeşmüm ânuñçün çeşme-i hûn-âba dönmişdür Fevzî, Mehmed
Jâle-rîz-i bâğ-ı aşkım seyl-i dâmân-i gülüm
Girye-bârım nâle-kârım mevc-i âh-i bülbülüm Namık Kemal
İşbu bulıt ki seyle varur andan uş cihân
Âhum dütünidür yaşum içinde_anuñ nihân Ahmedi
Seyl oldı gözüm yaşı o meh-rû yine silmez
`Uşşâk sirişkinden işiginde geçilmez Şeyhülislam Yahya
Yok binâ-yı ‘ışka seyl-i pend-i nâsıhdan halel
Kim ana seng-i melâmetle urılmışdur temel Aşık Çelebi