Osmanlıca yazılışı; şifâhane : شفاخانه
Hastahane. (Farsça) Şifa evi, Şifaya vesile olan yer; hastane.
Eski dilde şifahanelere; maristan, darüşşifa, dârü’s-sıhha, darülafiye, bimarhane, bimaristan, darülmerza [1] dârü’r-raha, dârü’tıp , tabhane, nekahathane da denilmiştir. Eski darüşşifalara ve şifahanelere halk arasında ve daha çok “tımarhane” ve mâristan adının kullanıldığı bilinmektedir. Günümüzdeki karşılığı ise hastanedir.
İslamiyet’i seçen Türklerin açtıkları ilk hastane Karahanlı hükümdarı Tamgaç Buğra Han’ın 1065’te Semerkant’ta inşa ettirdiği şifahanedir. Bu şifahanenin Budist Viharalar ve Uygurlardan kalma tecrübeler ışığında İran’da I. ve II. Şapur zamanlarında açılan bimarhaneler de örnek alınarak ve Hintli hekimlerin tecrübelerine dayanılarak yapıldığı söylenebilir. Gazneliler döneminde Gazne’de de bir şifahane kurulduğunu ancak günümüze kadar ayakta kalamadığını da biliyoruz. ( Terzioğlu 1992, s.167)
Çin ve Hindistan’dan Akdeniz’e kadar İslam devletleri medeniyetinin hamisi ve koruyucusu olan Selçuklular şifahanelere en çok önem veren Türk ve İslam devleti olmuştur. Kendi zamanlarında hatta belki de öncelerinde dahi Dünyanın ilk ve en modern hastanelerini inşa eden Selçukluların Avrupa Rönesans’ının doğumunda Batı tıbbı, hastaneleri ve üniversitelerinin kuruluşlarında ne kadar öncü rol oynadıkları ve etkili oldukları iyice anlaşılmaya başlamıştır.
Batılılar haç şeklinde ve dört eyvanlı planları olan Selçuklu şifahanelerini mimari yönlerden örnek almışlar bu mimari eserler gotik mimarinin gelişmesinde[2] de önemli rol oynamıştır. Hastalarını manastırlarda Hz. Meryem ve İsa’ya dua ederek, büyüler yapıp tütsüler yakarak iyileştirmeye çalışan Batılılar; tıp ilmi, bilgi ve beceriye dayalı; yetişmiş hekim ve sağlık kadrosuna sahip ilk hastaneleri Selçukluları örnek alarak yaptıklarına hiç kuşku yoktur. Ortaçağda Batılılar hastalarını manastır odalarında “Tanrıya hoş görünmek, sevap işlemek için hastalara bakan keşişlere “ tedavi ettiriyordu. “Tedavi ise dua, efsun, madalyon içine yerleştirilen aziz ve azize resimleri ile bahçelerinde yetiştirilen tıbbi bitkilerle “ [3]yapılmaktaydı.
İlk Selçuklu hastanesi ve tıp medresesi Alparslan zamanında (1063-1072) veziri Nizâmülmülk tarafından Nîşâbur’da kurulmuştur. [4]Bu ilk mükemmel örnekten sonra Selçuklular kendi çağlarının - belki de kendilerinden önceki tüm zamanlar dâhil- her anlamda en modern ve en görkemli onlarca şifahane inşa etmişlerdir.
Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de önemli yerleşim yerlerine şifahaneler açılmış, mimari açılardan her biri bir sanat eseri olan bu görkemli şifahaneler ve tıp medreseleri hem hekimlerin yetiştirildiği hem de kimsesiz hastaların ücretsiz olarak tedavi edildiği yerler olmuşlardır.
Selçukluları bazıları UNESCO ‘nun "Dünya Kültür Mirası" listesine giren muhteşem şifahaneleri geçmeli bordürleri, mukarnaslı girişleri, yan küçük nişleri ve dünyanın en özel taş oymacılığı ve işlemeciliği örnekleri olan tac kapıları ile çağlarının en ihtişamlı, büyük, gösterişli ve sağlam yapılarıdır. Pek çoğu bin yıla yaklaşan ömürlerine rağmen bu şifahaneler bu gün bile tüm görkemleri ile sapasağlam ayaktadır. Günümüze ulaşan en eski İslâm hastaneleri de bunlardır. Anadolu Selçuklularının yaptığı şifahaneler Osmanlılar tarafından yakın zamanlara kadar işletilmiştir.[5]
Dünyanın en görkemli, en sağlam en kalıcı şifahanelerini Büyük Selçuklu Anadolu Selçukluları ve onları örnek alan İlhanlılar yapmışlardır. Büyük Selçuklular, Bağdat, Şîraz, Isfahan, Berdeşîr, Kâsan, Ebher, Zencan, Gence, Harran ve Mardin gibi yerlerde[6] büyük şifahaneler yapmışlardır. Bunlardan bazıları günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.
Anadolu Selçuklu Şifahaneleri
Eminüddin Maristanı – Mardin : (1104-1122) Mardin Artuklu Sultanı Necmeddin İlgazi ile kardeşi
Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Şifahanesi – Kayseri: Gıyaseddin Keyhüsrev'in, kız kardeşi Gevher Nesibe 1205-1206
Sivas Darüşşıhhası – Sivas, I. İzzeddin Keykâvus, 1217,
Divriği Melike Turan Melek Darüşşifası – Sivas: Mengücekli Ahmet Şah’ın eşi Turan Melek, 1243 , ( bu şifahane 1985 yılında UNESCO tarafından "Dünya Kültür Mirası" listesine alınmıştır.
Konya Darüşşifası – Konya: Anadolu Selçuklu Sultanı Melikşah 21 Ocak 1113,
Cemaleddin Ferruh Darülafiyesi – Çankırı: Selçuklu emiri Atabey Cemaleddin Ferruh 7 Ekim 1235
Amasya Bimarhanesi – Amasya : İlhanlı Hüküm. Sultan Muhammed Olcaytu ve hanımı İldus Hatun 1308-1309
Muinüddin Süleyman Darüşşifası – Tokat: Anadolu Selçuklu veziri Pervâne Muineddin Süleyman 13. yüzyılın son çeyreği
Yılanlı Darüşşifası – Kastamonu: Vezir Muineddin Süleyman Pervane‘nin oğlu Mühezzibüddin Ali‘nin emri ile Kayserili Said tarafından yapılmıştır. 1272
Günümüze Ulaşamayan Anadolu Selçuklu Şifahaneleri
Akşehir Şifahanesi – Konya
Erbil Atabeyi Gökbürü Hastanesi ve Ziyafethanesi – Musul – Irak
Erzincan Darüşşifası – Erzincan
Erzurum Darüşşifası – Erzurum
Harput Darüşşifası – Elazığ
Kahire Bimaristan-ı Atik – Mısır
Kahire Kalavun Bimarhanesi – Mısır
Silvan Darüşşifası – Diyarbakır
Şam Kaymeri Bimarhanesi – Suriye
Kars Darüşşifası – Kars
Kastamonu Atabey Darüşşifası
Konya Aksaray Darüşşifası – Aksaray
Konya Cüzzamhanesi – Konya
Kütahya Darüşşifası – Kütahya
Malatya Darüşşifası – Malatya
Nureddin Şehid Bimaristanı veya İzzi ve Bedri Bimaristanı – Trablusşam
Nureddin Şehid Bimarhanesi – Şam
Nureddin Şehid Maristan-ı Atik – Halep
Selahaeedin Bimarhanesi – Kudüs
Sivas Şehzadeler Darüşşifası – Sivas [7]
Osmanlı Darüşşifaları
Osmanlı döneminde de şifahanelere önem verildiği halde Osmanlı şifahaneleri mimari yönlerden Selçuklu şifahanelerinin görkeminden uzaklaşmıştır. Osmanlı şifahaneleri daha işlevsel ve ince hatlı yapılardır. Üstelik Osmanlılar daha az sayıda şifahane inşa etmiştir.
Osmanlı Devleti’nin ilk şifahanesi Yıldırım Bayezid tarafından Bursa ‘da Yıldırım Beyazıt Külliyesi’nin içinde yapılmıştır. (1394 – 1399 ) Bu şifahane Hacı İvaz Paşa ‘nın planladığı Yıldırım Darüşşifası‘dır.
Yıldırım Darüşşifası: Bursa, 1400
Fatih Darüşşifası , İstanbul ,1470
Hafsa Sultan Darüşşifası Manisa 1539
Haseki Hürrem Sultan Darüşşifası İstanbul ,1550
Süleymaniye Tıp Medresesi İstanbul ,1556
Sultan Ahmed Darüşşifası İstanbul , 22 Kasım 1617
Sultan II. Bayezid Darüşşifası Edirne 1488
Topkapı Sarayı Şifahane ve Eczanesi: 1453-1470 Fatih Sultan Mehmet Topkapı Sarayını çeviren surların üzerine yapılmış olup; Sultan Abdülmecid döneminde yapılan değişikliklerle günümüzdeki görünümünü alan iki katlı yapıdır
Toptaşı Bimarhanesi : İstanbul , 1873-1927
Bezmialem Gureba-i Müslimin Hastahanesi İstanbul , 1845
Üsküdar Miskinler Tekkesi : Yavuz Sultan Selim tarafından 1514 yılında Üsküdar‘da yaptırmıştır.
Atik Valide Nurbanu Sultan Darüşşifası İstanbul ,1582-1583
Makedonya ve Macaristan’da Osmanlı döneminde 10 tane şifahane
KAYNAKÇA
[1] KADIOĞLU, Funda Gülay - Kadıoğlu, Selim, (2011), Adı Dârü’ş-şifalara Ad Olan Kadınlar, Lokman Hekim Journal of History of Medicine and Folk Medicine, Vol 1, No 1, s.1-7.
[2] ARSLAN TERZİOĞLU, https://islamansiklopedisi.org.tr/bimaristan
[3] Atabek, E.M. (1977), Ortaçağ Tababeti, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yayınları, İstanbul
[4] Muhammet KEMALOĞLU, XI.-XIII. Yüzyıl Türkiye Selçuklu Devletinde Dârüşşifalar, Hikmet Yurdu, Düşünce-Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi,Cilt 7, Sayı 13 (2014): Ocak – Haziran 2014/1,s.289-301 .
[5] ARSLAN TERZİOĞLU, https://islamansiklopedisi.org.tr/bimaristan
[6] Muhammet KEMALOĞLU, XI.-XIII. Yüzyıl Türkiye Selçuklu Devletinde Dârüşşifalar, Hikmet Yurdu, Düşünce-Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi,Cilt 7, Sayı 13 (2014): Ocak – Haziran 2014/1,s.289-301
[7] https://hipokratist.com/anadolu-selcuklu-sifahaneleri/