Tatar Ramazan'ın Yazarı Kerim Korcan Hayatı Eserleri

12.03.2014



 Kerim Korcan (d. 31 Ocak 1918, Sakarya - ö. 9 Kasım 1990), Türk yazar.

Asıl adı Abdülkerim Korcan olan yazar 1918 yılında Sakarya'nın Hendek ilçesine bağlı Aktefek köyünde dünyaya geldi. [1] Babası Adapazarlı bir saat tamircisidir. Ailesi Bulgaristan’ın Kavarna köyünden Adapazarı’na gelip yerleşen Bulgaristan muhaciri bir ailedir.[2] Yunanlıların işgali üzerine ailesi Eskişehir’e göç ettiğinden savaş koşullarında düzenli bir eğitim alamamış, ilköğrenimine Eskişehir Demiryolları Çırak Okulu'nda başlamıştır. Ancak savaş koşullarında ve yoksulluktan dolayı ilkokul dördüncü sınıfa kadar okuyan yazar, ilkokuldan ayrılarak berber çıraklığı, kahvecilik,  köftecilik, dondurmacılık, marangozluk gibi işlerde çalışmak zorunda kalır. [3]

 

Gençlik yıllarını İstanbul’da geçiren yazar devrimci dostlar edinerek Türkiye Komünist Partisi’nin üyesi olur. “ Aynı zamanda TKP’nin Tophane Mıntıka Komitesi’ne bağlı bir hücrenin elemanı olarak görev yaptı. Diğer taraftan yazar, Küçükpazar’da Kitapsevenler adı altında bir dernek kurmuştur.” [4]

 

Bu eylemleri sonuçsuz kalmayacaktır ve  1938'de siyasi polis tarafından gözaltına alınarak Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesinde isyan suçlusu olarak yargılanır ve Doktor Hikmet Kıvılcımlı ile birlikte 12 yıl ağır hapse mahkûm edilir. [5] İki yıl Sultanahmet Cezaevinde kaldıktan sonra Sinop Cezaevine gönderilir. Mahkûmiyet yıllarında onun gibi nedenlerle hapse düşen devrimci aydınlar onu yazmaya ve edebiyata teşvik edecektir. Nitekim hapisteki yıllarında kendisi gibi devrimci görüşler taşıyan ÇETİN ALTAN , Hasan Pulur, Abdi İpekçi, Nadir Nadi, Adnan Tahir, İlhan Selçuk gibi kişilerle tanışmıştır. [6] 10 yıl kaldığı Sinop Cezaevinden 1948'de tahliye edilmiştir.  Bu olayı” Devlet bana, 'Sen komünistsin!' dedi, 12 yıl verdi, ben de yattım. Devletten iyi mi bileceğiz!" [7] Şeklinde açıklayan yazar cezaevi yıllarında yazarlık hayatına başlamış o yıllarda yaşadıklarını kaleme almaya çalışmış, Sinop cezaevindeki yaşadıklarını eserlerinde malzeme olarak kullanmaya başlamıştır.

 

Hapisten çıkar çıkmaz askere alınmıştır. Askerlik sonrası 1950'de İstanbul’a gelip önce marangozluk yapmış, hapishane arkadaşlarının yardımıyla bir gecekondu inşa ederek ve köfte ekmek satarak geçinmeye çalışmıştır.[8] 1953'te Zübeyde Hanım’la evlenir ve bu evlilikten 1954'te Sabah, 1955'te Yıldız, 1956'da Sema adlı çocukları dünyaya gelir. [9]

 

Hapisten çıktıktan sonra bir gecekondu inşa edip evlilik kuran yazar siyasi faaliyetlerine bu defa Vatan Partisi’nde sürdürmeye başlar. Ama halen takip edilmektedir ve bu partideki yöneticiliğinden dolayı tekrar tutuklanmış iki yıl Sultanahmet Cezaevi’nde kaldıktan sonra 1959’da beraat etmiştir. (Çelik 2011: 1-25).[10] İkinci kez hapisten çıktıktan sonra hayatını Kartal'daki bir fabrika önünde işçilere peynir, ekmek, zeytin ve kitap satarak kazanmaya çalışmıştır. (Erol 2010: 39)[11]

 

1962 yılında Milliyet Gazetesinin  “Ali Naci Karacan” adına düzenlediği “ Bir Memleket Gerçeği” konulu yarışmada  “Sultanahmet Cezaevi” başgardiyanını anlatan “Köse”, adlı eseri ile birincilik ödülünü alır [12]ve  bu ödül ile adını duyurmaya başlamıştır.  Daha sonraki yıllarda Tatar Ramazan, Linç, İdamlıklar, Ter Adamları ile diğer oyun, öykü ve romanlarını yazan Kerim Korcan özellikle tatar Ramazan adlı eseri ile tanınmış bir romancı haline gelecektir.

On iki yıl süren hapishane günlerindeki deneyim, gözlem, izlenim ve duygularını romanlarına başarı ile dökmeye başaran kerim Korcan yoksulluk ve daha ziyade seyyar satıcılık ile geçen sıkıntılı günlerinin birikimi olarak kansere yakalanır.  Uzun süre kanseri ile savaşan Korcan’ın, sıkıntılar ile geçen kaderine ve kansere mağlup olan bedeni 9 Kasım 1990 tarihinde İstanbul Karacaahmet Mezarlığına gömülür.

 

EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ROMANCILIĞI

 

Tatar Ramazan adlı bu uzun öyküsü tiyatro oyunu sinema filmi ve TV dizileri için önemli malzeme olur.  'Tatar Ramazan', 'Linç' ve 'İdamlıklar” adlı eserleri Babil Yayınları, 'Bütün Eserleri' başlığı altında yeniden yayınlanmaya başlar.  "Türk edebiyatında gölgede kalan bir yazar" [13]olarak anılan Korcan’ın adı “ Tatar Ramazan “ adlı romanının da gölgesi altında kalacaktır. Yazarının adından daha çok şöhrete ulaşan eserlerden biri olan Tatar Ramazan adlı romanında koğuş ağalarına diklenen, garipleri savunan, eline beline sahip kabadayı olan Tatar Ramazan adlı bir karakterin öyküsü anlatılmıştır.

 

Tatar Ramazan adlı eseri birçok kez filme alınıp TV dizisi de olmuştur. 1990 yılında Tatar Ramazan adlı öyküsü tiyatrodan sonra sinema filmine uyarlanmış, filmin başrolünü Kadir İnanır oynamıştır.

 

Soner AKPINAR,  onun edebi kişiliği hakkında şunları kaleme almıştır. “Roman ve hikâyelerinde insanları derinden etkileyen, duygusal yönlerini alabildiğine harekete geçiren bir anlatım vardır. Bu anlatım ve uyandırdığı gerçeklik duygusu, bu eserlerin geniş kitleler tarafından her dönemde ilgi ile takip edilmesini sağlamıştır. Korcan, hapishaneyi konu edinen eser vermiş ve en önemlisi eserlerinin temel yapı özelliklerinden birisi bu mekânın kullanılışı olmuştur… Kerim Korcan yalnız sistem eleştirisi yapmamış, kötü işleyen sistemi eleştirirken, bu kötülüklerin yerine yeni değerler ve yeni bir sistem önermiştir.“[14]

 

“Kerim Korcan’ın Linç romanı 1970’te, Tatar Ramazan hikâyesi ise Tatar Ramazan (1990) ve Tatar Ramazan Sürgünde (1992) isimleriyle iki kez filme alınmış, İdamlıklar romanı ise 1969’da oyunlaştırılmış ve Şehir Tiyatrosunda oynanmıştır.” [15]

 

Ertan Erol “Kerim Korcan'ın Eserleri ve Edebiyatımızdaki Yeri” adında hakkında bir çalışma yapmış, bu çalışma Nobel Yayın Dağıtım / Edebiyat Dizisi tarafından basılmıştır. Soner Akpınar’ın, KERİM KORCAN’IN HİKÂYE VE ROMANLARINDA HAPİSHANE,  adlı çalışması da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisinde yayımlanmıştır.

Eserleri

Roman

  • Linç (1967)
  • İdamlıklar (1971)
  • Ter Adamları (1975)
  • Patrona (1983)
  • Ateşten Köprü (1988)
  • Acılar Çemberi (1990)
  • Öykü
  • Köse Kadı (1962)
  • Tatar Ramazan (1969)
  • Canlı Bayraklar (1971)
  • Ölüm Pusuda (1990)
  • Capon (1990)
  • Diğer
  • Ey Gaziler (1989) (şiir)
  • Dimitrof Geçiyor (1978) (tarih)
  • Harbiye Kazanı (1989) (anı)

ROMANCILAR İLE İLGİLİ BAŞLIKLAR VE LİNKLERİ

KAYNAKÇA

 

[1] Necati Mert'ten Nostaljik Bir Adapazarı Güzellemesi. Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. 17 Ekim 2012. En son 11 Mart 2013 tarihinde erişildi.

[2] MENEKŞE YAVUZ, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/kerim-korcan

[3] Erol, Ertan (2010). Kerim Korcan’ın Eserleri ve Edebiyatımızdaki Yeri. Doktora Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.

[4] Özkırımlı, Atilla (1989). Tarihe Not Düşmek. İstanbul: Cem Yayınevi. s.154).

[5] Necati Mert'ten Nostaljik Bir Adapazarı Güzellemesi. Sakarya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. 17 Ekim 2012. En son 11 Mart 2013 tarihinde erişildi.

[6] MENEKŞE YAVUZ, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/kerim-korcan

[7] NECATİ MERT, Osmanlı komünisti, https://www.radikal.com.tr/ek 11 Mart 2013 tarihinde erişildi.

[8] Hasan Pulur, “Tatar Ramazan nasıl battı?” https://gundem.milliyet.com.tr/ 09.05.2013

[9] Çelik, Celal (2011). ‘‘Sema Korcan Ayın Konuğu’’. Habertrak Kiraz Dergisi. S. 8. s. 1-25.

[10] Çelik, Celal (2011). ‘‘Sema Korcan Ayın Konuğu’’. Habertrak Kiraz Dergisi. S. 8. s. 1-25.

[11] Erol, Ertan (2010). Kerim Korcan’ın Eserleri ve Edebiyatımızdaki Yeri. Doktora Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.

[12] Hasan Pulur, “Tatar Ramazan nasıl battı?” https://gundem.milliyet.com.tr/ 09.05.2013

[13] Soner AKPINAR ,KERİM KORCAN’IN HİKÂYE VE ROMANLARINDA HAPİSHANE,

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi 17, 2 (2010) 21-36

[14] Soner AKPINAR ,KERİM KORCAN’IN HİKÂYE VE ROMANLARINDA HAPİSHANE,

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi 17, 2 (2010) 21-36

[15] Soner AKPINAR ,KERİM KORCAN’IN HİKÂYE VE ROMANLARINDA HAPİSHANE,

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi 17, 2 (2010) 21-36

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar