Osmanlıca tayy - tayi/ طى / طَيّ :
Tayy – tayi sözcüğü Arapça kökenlidir ve sözcüklerde: “ Bükmek, sarmak, dürmek. Kaldırmak. Geçmek. Açmak. Çıkarmak. Bir haberi ketmetmek. Kasten açtırmak. Anlamlarında tarif edilir. “
Tayy veya tayi sözcüğü eski edebiyatta Hz Muhammed zamanına kadar yaşamış olan mehur bir Arap şairi olan Hatemi Dai Kimdir ( Hatemi Tai- Tayy ), Tayy kabilesi, tayy-i zaman ve tayyi-i mekân sahipleri olduklarına inanılan keramet sahibi şeyhler ve gavsların zikredilmesi nedeni ile karşımıza çıkmaktadır.
Arabistan’daki Tayy kabilesi Kahtânîler’in Kehlân koluna mensup, ana yurtları Güney Arabistan’daki Yemen ile Tihâme arasındaki bölge olan [1]ve Hz Ali sayesinde Müslümanlığı kabul eden bir kabiledir. Cömertliği ve şairliği ile tarihe mal olmuş olan Hatemi Dai de ( Hatemi Tai- Tayy ) Tayy kabilesi reisidir. Hatemi Dai , Müslümanlık ortaya çıkmadan ölmüş olan“ Hatem’den daha cömert” deyimi [2] ile divan şiiri içinde yaşayan bir karakterdir.
Tasavvufta daha çok "tayy-i mekân" ve "tayy-i zamân" kerâmet sahibi şeyhler ve gavsları ifade eden sözler olmaktadır. Tarikatlar da “gavs , kutup ve keramet sahibi şeyhler zamandan ve mekandan münezzeh yani zaman ve mekân sınırlarından kurtulmuş Allah’ın varlığı ile bütünleşmiş kutsal kişiler olarak düşünülür..Tayy-i mekân, yerin ayak altında öldürülmesi ve bu suretle uzak bir yere hızla gidebilmek hatta aynı anda iki yerde birden bulunmak anlamındadır. Kutbun aynı anda iki yerde bulunabilmesi tayy-i mekân sırına ermiş olmasına bağlanır.
Tayy-i zaman ise gavs veya kutbun zaman içinde çok zaman geçirebilme sırırına ermiş olmasıyla açıklanır. Hâtem-i Tâyî de bu düşünceler içinde ele alınır.
Divan şiirinde bu konular sık sık karşımıza çıkar.
KAYNAKÇA
0
0
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın