17.03.2024
Terbî
Osmanlıca yazılışı: Terbî : تربيع
Terbi Terbiye Kökeni Türevleri Anlamları
Terbî, çoğulu terbîât, Arapça kökenlidir ve Arapçada “büyütme, yetiştirme, eğitme, suda yumuşatma”, dörde çıkarma, dörtleme anlamlarında sözcükler üretilen“ rb’ – rbw “ kökünden gelmektedir. Terbî, sözlüklerde “dörtleme, dörde çıkarma. Dörde bölme. Dört köşelendirme.” Manaları ile açıklanır. Büyüdü, yetişti, besili hale geldi, suda şişti, anlamlarına gelen “raba”[1] ; ulu kişi, efendi, sahip, tanrı, anlamlarına gelen ve Aramice’ye de dayanan “rabb” ربّ[2] ve “rabba” ; Aramice ve Akatçada “ulu kişi, efendi büyük “ anlamlarına gelen “rabū” , “büyütme, yetiştirme, eğitme” anlamlarına gelen “terbiye”[3]; Arapça ve İbranicede “Efendim” anlamına gelen “rabbī” [4], “ murabba, mürebbiye ve mürebbi” sözcükleri ile aynı kökenlerden gelir.
· Terbî-i ahîr: Her Arabî ayının yirmi birinci günü.
· Terbî-i evvel : her arabî ayının yedinci günü. [Ay, tam bu sırada yarım Ay şeklinde bulunur]
Edebiyatta Terbî
Terbî, edebiyatta bir gazelin her bir beytine, başka bir şair tarafından gazelin beyitlerin ilk dizeleri ile kafiyeli ikişer dize ekleyerek gazelin beyitlerini dörtleme veya gazeli murabba haline getirme anlamında bir terimdir. ( bkzMurabba Nedir Mütekerrir Müzdeviç Murabba ve Özellikleri )
Bir gazelin terbi yapılma amacı, şairin beğendiği bir şairin beğendiği bir gazeline gazele de sadık kalarak, gazelin orijinal haline de sadık kalarak gazeli murabba haline getirmek hatta gazele bir çeşit nazire de ilave etmektir. Gazele terbi yolu ile ilave edilmiş mısralara “ zamime “ denir.
Gazelin kafiye düzeni aa, ba, ca, da, ea… Şeklinde olduğu için zamimeler ( gazelin beyitlerine iki dize ilave edilmesi) kafiye bakımından beyitlerin ilk dizeleri ile uyumlu olacak ve terbinin kafiye şeması ( aa) aa, ( bb) ba, ( cc) ca, ( dd) da …şeklinde olacaktır.
Bazı terbiler gazelin beyitleri arasına zamime ialavesi ile yapılır. Bu durumdaki terbinin kafiye şeması a( aa) a, b ( bb) a, c ( cc ) a , … Şeklinde olur.
Terbî, yapan şair, orijinal gazelin bazı beyitlerini atlayabilir. Terbî yapılırken ilave edilen diz<eler orijinal gazel ile anlam, ahenk, kafiye ve ölçü olarak uyumlu olmalıdır. En son bende hem orijinal şiirdeki mahlas hem de terbî yapan şairin mahlası da olmalıdır.
Terbî Örnekleri
Coşalım aşka gelip dertleri pinhan idelim.
Öyle sessizce durup âlemi seyrân idelim.
Nev -bahâr oldu gelin azm-ı gülistân idelim.
Açalım gonca-ı kalbi gül-i handân idelim.
Gül de bülbül de saîd cümlesi dilşâd mâdem
Hep beraber gülelim meşk edelim gel hemdem.
Komayup lâle gibi elden eyâğı bir dem
Mest olup gonce sıfat çâk-i giribân idelim.
Ehl-i nâşid ede sermest çalalım mısraları.
Dökelim âb-ı harâbat aşalım sahraları.
İçelim lâl -i müzâbi saçalım cür'aları.
Hâk-i gülzâr-ı bugün kân-ı bedâhşân idelim.
Sunalım aşk şarabın kûze de pür şâd olsun.
Dil-i âvâre bırak aşk ile berbâd olsun.
Meclis-i ayş-ü tarâb hürrem ü âbâd olsun.
Yakalım zerk u riya deyrini virân idelim.
Vecdle dolsun sehaib üstüne yağsın şehrin.
Bezme dâhil ola Taşkın göre engin nehrin.
Okusun vasf -ı ruh-ı yâr ile Bâkî şi'rin.
Bülbül-i gülşeni mecliste gazelhân idelim.
Terbî şairi : Necibe Çetinklaya : feilâtün / feilâtün / feilâtün / feilün
Siyah punto, italik olanlar ilave edilen dizeler, normal olanlar Baki’ye ait gazeldir.
· “Rûy-ı yâri tâb-ı meyden lâle-fâm olsun da gör”
· Bezm-i nûş-â-nûşda keyfi tamâm olsun da gör
· Sen o serv-i ser-keşi ser-hoş-hırâm olsun da gör
· “Ya’nî ol büt mest olup ibrâma râm olsun da gör”
·
· “Âftâb-ı bâde eyler maşrık-ı humdan zuhûr”
· Lem’asıyla meclis-i rindâna eyler bahş-ı nûr
· Kuvvet-i mahmûrî ile rûzı eylerse murûr
· “Rinde gün togdıgını sabr ile şâm olsun da gör”
·
· “İş mi Şeh-nâme yalan mı kilk-i Tûsî-i hayâl”
· Rüstem’i nîmîn-tene itdürmez öyle pây-mâl
· Âştî vü sulh ider isterse bî-ceng ü cidâl
· “Aslı var yok kıssa-hwân-ı Zâl u Sâm olsun da gör”
·
· “Çeşm-i mest-i dil-rübâ yaz uyhusında nâzdan”
· Kirpigi kalmaz girüde lîk tîr-endâzdan
· İtdigin gördüñ niyâm-i çeşmini açmazdan
· “Rişte-i hun-rîz-i gamze bî-niyâm olsun da gör”
·
· “‘Âşıkuñ hâl-i perîşânın idersin i’tirâf”
· Râstı budur sözüñ gel eyleme lâf ü güzâf
· Nâsıhâ insâf iderseñ sîneñ it miréât-ı sâf
· “Perçem-i müşgîn-i cânân bî-nizâm olsun da gör”
·
· “Lâyıkâ câhında ikbâl-i ricâl-i devleti”
· Hoş nümâyişle görüp sanma firâvân serveti
· Nasbı esnâsında eylenmezse de keyfiyyeti
· “İnfisâlinde gülüvv-i ehl-i dâm olsun da gör”
·
· “Sâkiyâ zannum riyâdandur sükûtî turması”
· Ol degülse fikr ile tertîb-i meclis kurması
· Yohsa yok va’llâhi Pertev bu sözüñ uçurması
· “‘Îzzet-i hoş-gûyı sen ser-germ-i câm olsun da gör” MUVAKKİT-ZÂDE MUHAMMED PERTEV
KAYNAKÇA
[1] https://www.nisanyansozluk.com/kelime/terbiye
[2] https://www.etimolojiturkce.com/arama/terbi
[3] https://www.etimolojiturkce.com/kelime/terbiye
[4] https://www.etimolojiturkce.com/kelime/rab
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın