Efendi ile Köpeği adlı uzun öykü ( Özgün adı " Herr und Hund: Ein İdyl - İngilizce'cesi   " A Man and His Dog "  Thomas Mann’ın 1919’da yayınlanan kısmi otobiyografik bir eseridir.  Bu eser Büyülü Dağ, Buddenbrook Ailesi  gibi romanları sayesinde 1929 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan yazarın bu eseri, kısa tüylü bir Alman av köpeğinin sahibi ile kurduğu ilişki ve iletişimi anlatmaktadır. Eser 1. Dünya Savaşı sonrasındaki Almanya’nın Münih kentinde yaşayan Efendi ile köpeğin hayatlarından kesitler sunmaktadır.

 

Buddenbrook Ailesi , Vendik'te Ölüm , Doktor Faustus, Büyülü Dağ adlı romanaları ile Alman Edebiyatının en ünlü yazarlarından olan Thomas Mann, diğer eserlerinde de kendi biyografisinden oldukça söz etmiş, Almanya’nın Lübeck şehrinde 1875 dünyaya gelmiş, köklü ve zengin bir ailenin çocuğudur. Hitler’in Almanya’ya hâkim olması sonrasında önce İsviçre’ye iltica etmiş ve daha sonra Amerika Birleşik Devletlerine göçmüş, ABD de rahat edemeyen Mann, 78 yaşında iken tekrar İsviçre’ye taşınınmış ve 1955’te Zürih’te ölmüştür.

 

Yazarın bu eseri I. Dünya ve İkinci Dünya savaşı yılları arasında ABD ye göçmeden önce Almanya’daki yaşamından kesitler sunmaktadır. Yazar Buddenbrook Ailesi adlı romanında kendi ailesinin çöküşünü anlatırken bu romanında ise Almanya’daki günlerinde ailesi ile yaşadığı gündelik hayatını anlatmıştır. Eser köpeklere düşkünlüğü ile bilinen Thomas Mann’ın evinde baktığı Bauschan adlı av köpeği kırması ile yaşadıklarından kesitler sunan bir eseridir.

Uzun öykü herhangi bir vaka kurgusuna dayanmayan köpeğin davranışları ile aile fertlerinin köpek ile kurdukları ilişkiyi anlatan bir eser niteliğindedir.  Köpeğin av esnasındaki ve aile içindeki davranışları sahibi ile kurduğu ilişkiler eserin konusunu oluşturmaktadır.

 

Eserin Türkçeye tercümesi 2015 yılında yapılmış, eser Esen Tezel tarafından tercüme edilmiş Can Yayınları tarafından basılmıştır

 

 

Efendi tam bir avcı olmamış bir adamdır. Köpeği ise küçük ve kısa sayılabilecek, tüylü bir av köpeği kırmasıdır.  Aslında efendi ile köpeği arasında tam bir iletişim de yoktur. Hatta Efendi ile köpeği avcılık konularında da pek yetkin de sayılamazlar bu nednel Efendi ile köpeği ava çıktıklarında dahi bir briklerini iyi anlayamadıkları için iyi bir iletişim kuramamaktadırlar.  Bu nedenle Efendi ile köpeği arasındaki iletişim kopuk ve iyi düzeyde olamayan bir iletişimdir.  En sonunda köpek Efendinin Efendi olmadığını fark etmiş, Efendisi ile olan ilişkisinde sınırları kendisi belirlemeye başlamıştır..

Av köpeği Bauschan gerçek bir avcıyla karşılaştığı zaman kendi kimliğini de hatırlayıp gerçek bir avcının köpeği olmayı arzu etmeye de başlamış sahibi ile  av ve avcılık konusunda neden anlaşamadığını da böylece kavramıştır. Efendisi avdan anlamayan bir efendidir.   Efendisi ile zaman zaman Münih’in nehir kenarlarında, kentin yeşil alanlarında gezintiye de çıkmaktadır.  Böylece Bauschan’ın hoşuna giden maceraları da olabilmekte, sahibiyle arasında duygusal bağlar da kurabilmektedir.  

 

Av için yaratıldığını unutmaya çalışan Bauschan, en sonunda Efendisi ile nasıl anlaşacağının yollarını da keşfeder. Hoşlanıp hoşlanmadığı şeyleri vücut dili, sesler ve yüz ifadeleriyle aktarmak yollarını da keşfeder.  Artık istediklerini bakışları ile de anlatabilmektedir. Tehlike sezdiği anda o tehlikeyi bertaraf edene kadar zapt edilemeyen bir hayvandır. Buna rağmen Bauschan sadakat duyguları nedeni ile Efendisinden ayrılmaz.  Efendisi ile başka türlü bir dostluk kurarak yeni bir sayfa açmayı ummaktadır. Av köpeği olduğunu hatırladığı halde Efendisi ile yaşamayı devam ettirebilecek çıkar yollar aramakta, av için yaratıldığını hatırlasa bile ev köpeği olmayı başararak Efendisi ile yaşamayı devam ettirmeyi başarmıştır. "zaman ve unutuş olayın üzerini örttü, biz de aslen bütün hayatın temeli olan o örtünün üzerinde yaşamaya devam ettik."

 

Efendi ile Köpeği” – Thomas Mann (Can Yayınları, 1. Basım, Haziran 2015)