William Faulkner Döşeğimde Ölürken Hakkında Konu Özet İnceleme

06.09.2019
 
 
 
 
Yazıda “William Faulkner’ın Döşeğimde Ölürken “ As I Lay Dying ”   romanı hakkında bilgiler, romanının özeti,  romanın konusu, ana fikri,  romanın kahramanları, romanın olay örgüsü,  romanın yazarı,  “William Faulkner’ın Döşeğimde Ölürken “ As I Lay Dying  ” hakkında bilgiler “William Faulkner’ın Döşeğimde Ölürken “ As I Lay Dying   “   romanın şahıs kadrosu  yazarın diğer romanları, “William Faulkner’ın Döşeğimde Ölürken “ As I Lay Dying   “   adlı eserden alıntılar yer alır.  Eser hakkında yorumlar,  romanın anlatım tekniği, yazarın bakış açısı, romanın tekniği, romanın türü, çevrildiği diller, eserin basım yılı, basım hikâyesi, 
 
Döşeğimde Ölürken’in bir Amerikalı tarafından yazılmış en özgün roman olduğu söylenebilir. Faulkner, 20. yüzyılın en büyük romancıları arasında.” Harold Bloom
 
ESERİN YAZIMI BASIMI KONUSU TEKNİĞİ TÜRÜ YAZARI HAKKINDA NOTLAR
 
Döşeğimde Ölürken özgün adı “ As I Lay Dying “ adlı roman Amerikalı modernist romancı William Faulkner’ın ilk basımı 1930’da gerçekleşen bir romanıdır.  Bu roman hayatı boyunca on iki kitap yayımlamış olan yazarın [1]yayımlanan beşinci romanı olmaktadır.
 
59 bölümden oluşan bu romandaki mekan, yazarın Ses Ve Öfke (The Sound And The Fury) , Çılgın Palmiyeler,  romanlarında da olduğu gibi  Missisipi nehri ve civarlarındaki yerleşim yerleri, özellikle kurgusal bir mekân olarak tasarladığı Yoknapatawpha bölgesi  olmaktadır.  Mississippi yazarın hayat öyküsünde önemli bir yeri olan bir mekândır. Yazar hayatının bir bölümünde  Mississippi Üniversitesi elektrik santralinde çalışmış bu nedenle bu bölgeyi yakından tanımıştır Yazar zaten bu romanını “Mississippi elektrik santralinde çalışırken altı haftada yazdığını “ belirtmiştir.,
 
Faulkner,  Çılgın Palmiyeler  adlı romanında da farklı ve deneysel bir teknik kullanmış, diğer romanlarında da olduğu gibi bu romanını klasik roman tekniği ile yazmamıştır. [2] Bu eser de William Faulkner’ın roman tekniğinde ortaya koyduğu radikal bir yenliği ortaya koymaktadır. . Yazarın roman tekniklerine getirdiği bu yenilikler Nobel ve Pulitzer ödüllerini de kazanmasında en önemli vesileler olmuşlardır.  
 
Bilinç akışı ve iç monologlor tekniği ile aktarılan roman birçok farklı karakterin bakış açısından ve konuşmalarından anlatılmış,  romandaki vakalar aile üyelerinin geriye dönüş teknikleri ile aktarılan sahnelerin birleşmesinden ortaya çıkarılmıştır.
 
Tanrısal bakış açsısının kullanıldığı bu romanda kahramanların iç konuşmalarının okunması ve zihinlerinden geçenlerin aktarılması tekniğine dayanan roman, pek çok kişiyi anlatıcı olarak seçmesi, ile farklı bir teknik yaratmış, olaylar beş on kişinin bakış açısı ile aktarılmıştır.
 
Ses Ve Öfke (The Sound And The Fury)gibi diğer romanlarında da bilinç akışı tekniğini kullanmayı çok seven yazar örneğin Ses Ve Öfke (The Sound And The Fury) de dört farklı kahramanın bilinç akışını kullanırken bu romanında on beşe yaklaşan kişinin iç konuşmalarını aktarmıştır.
 
Yazarın bu romanı Faulkner’in Modern Amerikan romanına katkılarından dolayı 1949 yılında Nobel Ödülü almasından sonra daha da bir önem kazanmış 1955 yılında da Pulitzer Ödülü’ne de lâyık görüldükten[3] sonra yazarın tüm romanları hem Amerikan hem de Dünya edebiyatının baş yapıtları arasında görülmeye başlanmıştır.
 
Nobel ödülünü kazanması sonrasında eserin gördüğü ilgi ile eser filme de uyarlanmıştır. Yapımcılığını Caroline Aragon , Lee Caplin , Vince Jolivette’nin , yönetmenliğini James Franco’nun yaptığı 2012 - ABD  yapımı bu film uyarlaması  2013 yılında vizyona girmiştir. [4]
 
 
ÖZETİ
 
Ailenin annesi Addie Bundren çok hastadır ve ölmek üzeredir. Anne yatağa düşmüş ve mezarının kendi istediği bir yerde olmasını istemektedir. Addie mezarının 5 km ötede bir yerde gömülmek istemektedir. En büyük oğlu Cash, marangozdur ve  Addie'nin yatak odasının penceresinin önünde annesinin tabutunu hazırlamaya başlamıştır.
 
Addie’nin diğer çocukları olan Darl ve Jewel, eşi ve iki kızı anneleri ölmek üzere iken bir teslimat yapmak için şehirden ayrılmışlar, onlar yarıldıktan kısa bir süre sonra da anneleri Addie ölmüştür. Addie Bundren'in en küçük çocuğu Vardaman ise annesinin ölümünü o gün yakaladığı ve temizlediği bir balıkla ilişkilendirmiştir. Cash da o sabaha tabutu bitirmeyi başarır.
 
Vardaman, annesinin tabutun içine çivilenmesinden rahatsız olmuş ve tabuta delikler açmıştır..Addie’nin kızı Dewey Dell, bir çiftlikte girdiği cinsel ilişki nedeni ile hamile kalmış ve annesinin ölümü üzerine yaşayacağı zorluk yüzünden  çok şaşırmıştır.. Ertesi gün cenaze töreni yapılır; kadınlar Bundren evin içinde şarkılar söyler, erkekler ise dışarıda verandada durur.
 
Birkaç gün sonra evden ayrılan Darl, Jewel  geri döner ve evlerinin üzerindeki zillerin varlığından evlerinde birisinin öldüğünü anlarlar. Darl ise  Jewel'ye, sevgili atının ölmediğinden emin olabileceğini söyler.
 
Addie’nin vasiyeti gereği gömülmeyi istediği yere cenazeyi götürmek büyük bir sorun yaratmıştır. Bunun için Addie’nin cesedi bir arça yüklenir. Fakat büyük oğlu Cash önceden bacağını kırmış olduğu halde tabutun araca konulmasına yardım etmeye çalışır. Fakat bu araç ile tabutu kim götürecek konusu büyük bir sorun olur. Jewel annesinin tabutunu aracın içine konmasına yardımcı olmuş ama tabutla birlikte mezarın gömüleceği yere kadar gitmeyi reddetmiştir. .
 
Addie Bundrens’in  naaşını vasiyet ettiği yere götürüp gömmek için pek çok çok sorun daha vardır. Nehirde büyük bir sel taşkını vardır ve köprüleri ve yolları sel basmıştır. Bu nedenle tabutu taşıyan katırlar boğulur ve tabut sele kapılır. Tabutu selden kurtarıp kıyıya getirirler. Bir sal yaparak tabutu karşıya geçirmeye çalışırlar. Tabutu kurtarmaya çalışan Cash’ın kırık ayağı şiddetli bir şekilde ağrımaya başlar.
Bu çabalar esnasında aile bireyleri, oğullar, kızlar ve çocukların her biri kendi geçmişlerini anımsamaya ve iç konuşmaları ile kendi hayatlarını ve anılarını anımsamaya başlarlar.
 
 
Bir at doktoru Cash'in kırık bacağının sargılarını yeniler. Anse, çiftlik malzemelerini ipotek ederek, takma dişleri için biriktirdiği para ile Cash'in yeni bir gramofon almak için biriktirdiği parayı ve Jewel'in atını satarak elde ettiği paralar ile yeni bir katır takımı alır.  Aile  cenazeyi gömmek için gidilmesi gereken yola devam etmeye başlar.. Fakat tabuttan pis kokular gelmeye başlamıştır ve yakınına geldikleri Mottson kasabası sakinleri Addie Bundren’in tabutundan gelen pis kokulardan dolayı rahatsız olmuşlardır.
 
Aile şehirdeyken Dewey Dell, istenmeyen hamileliğini ortadan kaldıracak bir ilaç almaya çalışır ancak eczacı ona ilaç satmayı reddetmiş, evlenmesini tavsiye etmiştir.  Bu arada aile Cash'in kırılmış bacağını sarmak için alçı alıp bacağı alçıya almışlardır. Ama Cash büyük bir acı içindedir çünkü alçı yanlış vurulmuştur. Aile o geceyi Bundrens daha sonra geceyi bir çiftlikte geçirir. Fakat tabuttan çok pis kokular gelmektedir. Bu nedenle Darl, , tabutu ve Addie'nin çürüyen cesedini yakma niyeti ile kaldıkları bu çiftliğin ahırını yakar. Jewel de ahırdaki hayvanları kurtarmış ama Addie'nin tabutunu dışarı sürüklemek için hayatını tehlikeye atmıştır.  Darl, ise annesinin tabutunu yanında yatıp ağlamaya başlamıştır.
 
Ertesi gün, Bundrens ailesi naaşın gömüleceği Jefferson’a varmış ve Addie’yi gömmeyi başarmıştır. Ahırı yakan Darl’ın aklını kaçırdığını düşünen aile Darl’ı bir akıl hastanesine bırakırlar. Dewey Dell, oradaki eczaneden de  kürtaj ilacı almaya çalışır ama   doktor olduğunu iddia eden tezgahtaki delikanlı kürtaj ilacı olmadığını ama kendisi ile cinsel ilişkiye girerse ona kürtaj yapacağını söyler.  
 
Üstelik cenaze gömüldükten sonra baba da büyük bir sürpriz yapmıştır.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar