Abdürrahim Karahisari Hayatı Eserleri

01.10.2012


ABDÜRRAHİM KARAHİSÂRÎ

Abdurrahim Karahisari (ö. 888/1483'ten sonra) Türk mutasavvıf ve şairi.

HAYATI

Abdurrahim Karahisari’nin hayatı hakkında kaynaklardan elde edebildiğimiz doyurucu derecede fazla bir bilgi yoktur. Babası Alâeddîn-i Mısrî ve kardeşlerinin kurdukları vakıflardan zengin ve köklü bir aileye mensup olduğu anlaşılmaktadır. [1]Kaynaklara bakılırsa ailesi Mısır’dan göç ederek, Afyon’a yerleşmiş zengin bir aileye mensuptur.[2] Kendisinden önce vefat eden kardeşi Muslihiddîn Efendi de âlim bir kimlik[3] olarak kayıtlara geçmiş birisidir.

Kaynaklar onun ilk tahsilini Afyon’da yaptığını belirtmekte, Mısırlı bir sülaleden gelme olduğu için Mısri, Abdurrahim Mısri olarak da zikretmektedirler. Kaynaklara göre babası Mevlana Alâeddin Mısri, 13.yüzyılda Mısır’dan Anadolu’ya gelen bir Türk ailesine mensuptur. Mustafa Çelebi Muslihuddin adında bir abisi ve Hacı Bula adında bir kız kardeşi vardır. [4]

Bazı kaynaklardaki rivayetlerden ve kendi eserlerindeki bilgilerden anlaşıldığına göre Akşemseddin'e intisap etmiş, ondan feyiz almış ve daha sonra da halifesi olmuştur.  Kaynaklara göre Ankara’ya  Hacı Bayram Veli  ocağına giderek onun halifesi Akşemsettin 'e intisap etmesi Miladi 1436 (H. 840) tarihinde gerçekleşmiş bu tarihte Beypazarı’na gidip, Avni Fatih Sultan Mehmet’in de hocası olan Akşemseddîn’e talebe olmuştur.


Enîsi' nin Menakıb-ı Akşemseddin adlı eserinde nakledilen bazı hadiselerden, hayatının büyük bir kısmını şeyhi  Akşemseddin ile beraber geçirdiği ve 1436 yılında onunla birlikte Beypazarı'nda, 1443 tarihinde ise Edirne'de bulunduğu anlaşılmaktadır. Mecdi’nin kayıtlarından ortaya çıkan bilgilere göre Abdurrahim Karahisari, Şeyhi Akşemseddin ile bir hayli gezilere çıkmış, uzun bir müddet hatta İstanbul’un fethine kadar yanından ayrılmamış, onun sevgisini ve itimadının da kazanarak Akşemseddin’in Baş Halifesi olmuştur.[5][6]

Karahisari’nin Şeyhi Akşemseddin sayesinde  Avni Fatih Sultan Mehme ’in yakınlarında bulunduğu onun meclislerine Akşemseddin ile birlikte iştirak ettiği ortaya çıkmaktadır. Kaynaklar tarafından açıkça belirtilmese de Fetihten sonra Şeyhi ve kendisinin Fatih’e gücendikleri ve İstanbul’dan ayrıldıkları ortaya çıkmaktadır.  İstanbul’dan ve şeyhinden ayrıldığı vakitlerde yaklaşık kırk yaşlarındadır. [7]

Akşemseddin  ile birlikte İstanbul'un fethine iştirak ettiği söylenmekte ise de kaynaklarda bu konuda herhangi bir kayıt yoktur. Buna rağmen olayların gelişimine ve İstanbul’un Fethinden iki ay sonra Karahisar'da bulunduğu anlaşıldığından 1453 yılından sonra Şeyhi Akşemseddin’den ayrılıp memleketine döndüğü ortaya çıkmaktadır. ( bkz Akşemseddin Hayatı Eserleri)

Kardeşi Muslihuddin'in tanzim ettirdiği vakfiyede şahitler arasında adının geçmesinden, fetihten iki ay sonra  Karahisar'da bulunduğu anlaşılmaktadır. İstanbul'un fethinde bulunmuşsa bile muhtemelen o da, şeyhi Akşemseddin gibi kırılmış olduğundan memleketine dönmüştür. [8]

Hayatı hakkında oluşan bir menkıbe Abdurrahim Karahisari ve Akşemseddin’in Fatih ile dargınlık sebebi üzerinde oluşmuştur. Bu menkıbe şu şekildedir. “İstanbul’un fethi esnasında Akşemsettin çadırına çekilir ve Abdürrahim Mısri’yi de kapısına diker ve kimseyi içeri sokmamasını söyler. Çadırın önüne gelen Fatih Sultan Mehmet içeri girmek ister fakat Mısri onu içeri koymaz. Çıkan gürültü üzerine Akşemsettin dışarı çıkar ve emri kendisinin verdiğini söylemesine rağmen Fatih İstanbul feth olununca Mısri’ye güvenmez ve onu Afyon’a gönderir. Ardından komutanı olan Kasım Paşa’yı Mısri’yi kontrol etsin diye Afyon’a gönderir. Buraya gelen Kasım Paşa Mısri’nin sohbetlerine katılır ve ondan etkilenir. Fatih Sultan Mehmet’e olumlu rapor gönderir ve kendisi de askerlik görevini bırakarak Mısri’nin müridi olur.” [9]

Fetihten sonra  Akşemseddin (15 yy)’in Karahiasari’den de ayrıldığı Karahisari’nin Karahisar’a dönerken Akşemseddin’in ise Göynük’e çekildiği bilinmektedir. [10] Nitekim Münyetü'l-ebrâr adlı eserinin müellif nüshasında fetih için düşürdüğü tarihi çıkarması ve fetihten yedi yıl sonra kaleme aldığı Vahdetnâme adlı eserini Veziriazam Mahmud Paşa'ya itahaf edip Fatih Sultan Mehmet in adını anmamış olması bu ihtimali kuvvetlendirmektedir. Eşrâtü'ssâca adlı eserinin telif kaydından, Karahisâri’nin 1457 yılında İznik''te bulunduğu, Enîsi' nin Akşemseddin'in vefatıyla ilgili olarak verdiği bilgilerden de 1458'de Göynük'e gittiği öğrenilmektedir. [11] Şairin, vakfiyesini düzenlediği 888 (1483) yılına kadar nerede bulunduğuna dair herhangi bir bilgi mevcut değildir.

Bu tarihte Karahisar'da tanzim ettirdiği vakfiyesiyle servetini ve kitaplarını Afyon''da yaptırdığı mescide vakfetmiştir. Kendi adıyla kurduğu vakıfla, câmi ve hayrat eserleri yaptırmış, tüm mal varlığını mescide ve bu vakfa vakfetmiş,  anlaşıldığı kadarıyla hayatının son günlerini Karahisar’da geçirmiştir.  Karahisarda bu vakıflarını 1483 yılında yaptırtmış olduğu kitabelerden anlaşılmaktadır.[12]

Ölüm tarihi kaynaklarda zikredilmemekle beraber, 1494'te Karahisar'ı ziyaret eden Muğlalı Şâhidi’nin, şairin bu tarihte hayatta olmadığına dair beyanından, onun 1494 yılından önce öldüğü anlaşılmaktadır.

Türbesi Karahisar'da Kasımpaşa Camii'nin yanındadır ve bu türbede dâmâdı Sûfî Çelebi ile yan yana bulunmaktadır.

Abdürrahim Karahisari hakkında Edip Ali Bakı ve İsmail Hikmet Ertaylan’ın  inceleme eserleri bulunmaktadır. Hurşit Akbaş, Şaban Sözbilici, Sadi Gedik, Kamil Sarıtaş, Saim Kıstırak, Erol Topal ve Ayşe Gülay Keskin’in yüksek lisans tezleri hazırlamışlardır.

 
Eserleri.

Abdürrahim Karahisârî'nin biri Arapça, üçü Türkçe olmak üzere dört eseri vardır,

1- Münyetü'I-ebrâr ve gunyetü'l-ahyâr. Selve adlı tasavvufî bir eserin bazı ilâvelerle Türkçe'ye tercüamesidir. 1453'te İznik'te yazılmıştır. Karahisâri bu tercümeyi şeyhi Akşemseddin'in emri üzerine yaptığını mukaddiamede belirtmektedir. İki kısım ile bir hatimeden ibaret olan ve her kısmı da on baba ayrılmış bulunan eserin çeşitali kütüphanelerde nüshaları vardır. [13]


2- Tercüme-i Kasîde-i Bürde. Hz. Peygamber'in medhi hakkında Bûsîrî taraafından yazılan Arapça kasidenin Türkaçe tercümesidir. Eser, İ. Hikmet Ertaylan tarafından tıpkıbasım olarak neşaredilmiştir. [648]


3- Risale fî eşrâti's-sâca. Kıyametin alâmetlerinden bahseaden Arapça bir eserdir. 862 (1457) yıalında telif edilmiştir. Tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi'ndedir. [649]


4- Vahdetnâme. Ab-dürrahim Karahisârînin en önemli esearidir. Sade bir dille ve aruzun remel baharinde yazılan eser 4250 beyitten meyadana gelir. Telif tarihi 865'tir (1460). Şair. tasavvufî esasları basit hikâyelerale açıklamaktadır. Eserde bazı mistik İran şairlerinin ve Âşık Paşa'nın tesirleri açıkça görülmektedir. Muhtelif kütüpahanelerde nüshaları bulunan eserin en iyi nüshası İstanbul Üniversitesi Kütüpahanesi'ndedir. [650] [14]


Bibliyografya
 

·         1- Lâmfi, Nefehat Tercümesi, Süleymaniye Ktp., Mihrişah, nr. 278.

·         2- Mecdî, Şakâik Tercüamesi, İstanbul 1269.

·         3- Keşfü'z-zunûn, II, 2005.

·         4- Sicill-i Osmâni, lll, 328.

·         5- Osmanlı Müellifleri; cild-1, sh. 114

·         6- Edip Ali Baki, Misırhoğlu Abdurrahim Karahisarî, Afyon 1953.

·         7- Ali İhsan Yurd, Fatih'in Hocası Akşemseddin, Hayatı ve Eserleri, İstanbul 1972. [651]

·         Docent Bahaddin JKahraman LıvÅLî vEABDURRAHİM KARAHİSÅRİNİN. MANzUM KAsîDE-İ BÜRDE TERCÜMELERİ.,Türkiyat Araştırmaları Dergisi. Sayız4, KONYA 1997, s. 57-107.

·         İsmail. E. Erünsal, ABDÜRRAHİM KARAHİSÂRÎ, TDV İA, C.1, shf, 291-292, İstanb. 1998

ABDÜRRAHİM KARAHİSÂRÎ HAYATI VE ESERLERİ

Vahdetname Abdürrahim Karahisari

Abdürrahim Karahisari ve Eserleri

KAYNAKÇA

 

[1]  Türk Klasikleri; cild-2, sh. 172

[2] Osmanlı Müellifleri; cild-1, sh. 114

[3] İsmail. E. Erünsal, ABDÜRRAHİM KARAHİSÂRÎ, TDV İA, C.1, shf, 291-292, İstanb. 1998

[4] Abdulhalim Durma – Evliyalar Şehri Afyonkarahisar – 2009

[5] Mehmet Gündoğan – Afyon Alimleri Evliyaları -1994 / Türkiye Gazetesi Evliyalar Ansiklopedisi Cilt-7 -1992.

[6] Yrd. Docent Bahaddin JKahraman LıvÅLî vEABDURRAHİM KARAHİSÅRİNİN. MANzUM KAsîDE-İ BÜRDE TERCÜMELERİ.,Türkiyat Araştırmaları Dergisi. Sayız4, KONYA 1997, s. 57-107.

[7] Yrd. Docent Bahaddin JKahraman LıvÅLî vEABDURRAHİM KARAHİSÅRİNİN. MANzUM KAsîDE-İ BÜRDE TERCÜMELERİ.,Türkiyat Araştırmaları Dergisi. Sayız4, KONYA 1997, s. 57-107.

[8] İsmail. E. Erünsal, ABDÜRRAHİM KARAHİSÂRÎ, TDV İA, C.1, shf, 291-292, İstanb. 1998

[9]  Mehmet Gündoğan – Afyon Alimleri Evliyaları -1994 / Türkiye Gazetesi Evliyalar Ansiklopedisi Cilt-7 -1992.

[10]ŞAHAMETTİN KUZUCULAR, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/aksemseddin-hayati-eserleri/75174

[11] İsmail. E. Erünsal, ABDÜRRAHİM KARAHİSÂRÎ, TDV İA, C.1, shf, 291-292, İstanb. 1998

[12] Yrd. Docent Bahaddin JKahraman LıvÅLî vEABDURRAHİM KARAHİSÅRİNİN. MANzUM KAsîDE-İ BÜRDE TERCÜMELERİ.,Türkiyat Araştırmaları Dergisi. Sayız4, KONYA 1997, s. 57-107.

[13] İsmail. E. Erünsal, ABDÜRRAHİM KARAHİSÂRÎ, TDV İA, C.1, shf, 291-292, İstanb. 1998

[14] İsmail. E. Erünsal, ABDÜRRAHİM KARAHİSÂRÎ, TDV İA, C.1, shf, 291-292, İstanb. 1998

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar