ATIFTA BULUNMAK NEDİR ÖRNEKLERLE
Atıf sözcüğünün sözlüklerdeki anlamları: Yöneltme, çevirme, kaynak olarak gösterme, gönderme şekillerindedir.
Atıfta bulunmak, telif hakkına, bilgiyi tespit eden kişinin emeğine, unvanına, şöhretine çabasına vs. saygı için yapılır. Atıfta bulunma telif hakkına sahip, çalışmalardan etik kaideler içinde faydalanmak, bilginin tespitini sağlayan araştırmacının, yazarın hakkını teslim etmek, hem de bilginin doğruluğu veya yanlışlığı hususlarında sorumluluktan kurtulmak için yapılır. Örneğin Baki’nin hayatı ile ilgili bir yazıda Baki’nin doğum tarihi, baba ve anne adının yanlış tespit edilebilme olasılığı her zaman vardır. Bu bilgiyi aldığımız yere atıfta bulunmak bizi bu sorumluluktan da kurtarmış olur.
Diğer yandan her bilginin kaynağını vermek yazının kalitesini, güvenirliğini saygınlığını arttıran bir husustur.
Bilimsel yazıların ileri sürdüğü bir görüşlü, öz düşüncesi ve tezi bulunur. Bilimsel makalelerde öne sürülen görüşü desteklemek, düşünceyi netleştirmek, kanıtlamak, muhatabı ikna edebilmek gibi nedenlerle o tez veya görüş ilgili o alanda tanınmış bir kimselerin çalışmalarından ulaştıkları, sonuçlardan, tespitlerden faydalanmak ama bu çalışmalara da atıfta bulunmak gerekir.
Araştırmaya dayalı bilimsel makalelerde üzerinde durulan görüşe kanıtlar bulmak, desteklemek, fikrin sağlamlığını ortaya koymak için aynı konu ve düşünce ile alakalı tespitlere, savlardan yararlanmak gerekir. Konu ile ilgili diğer çalışmaları konuya yeni bir yaklaşım olanağı sağladığı gibi konu hakkındaki bilgileri toparlamamıza, veriler elde etmemizi de sağlamış olur. Ancak başka araştırmacıların elde ettiği, verileri kendimiz bulmuş gibi, davranmak da bir çeşit hırsızlık ve hak yeme olayıdır. Böyle bir şey etik olmayacağı gibi zaten ortaya çıkacaktır.
Bu nedenle bilgilerinden faydalandığımız kaynakları, görüşleri, sözleri vb belirtmek için de atıf yapmak veya alıntı yapmak yollarından birisi tercih edilir.
Başka kişi veya kaynaklardan alınan söz veya kesit hiç değiştirilmeden ve olduğu gibi verilmek istenirse alıntı yapılır. Alıntıda bulunulan söz, cümle veya kesit tırnak içinde veya parantez içinde, değiştirilmeden yazılır. Tırnak veya parantez içinde alıntılamak yapılan alıntının doğrudan doğruya ve hiç değiştirilmeden aktarıldığını gösterir.
Yapılan alıntı değiştirilerek ve orijinaline yüzde yüz uymayarak yapılırsa atıf yapılmış olur. Ancak her iki şekilde de yani alıntısı yapılan veya atıfta bulunulan kaynağın Yazar adı soyadı, eseri veya yazısı, babasıldığı yayımlandığı yer, tarihi, sayfası vb mutlaka verilmelidir. ( bkz ALINTI NEDİR ÖRNEKLERLE ALINTI YAPMAK )
Eğer başkasına ait, söz, cümle, paragraf veya kesit tırnak içine alınmadan yazılmış, olduğu gibi alıntılanmamış ise alıntı yerine atıfta bulunmak gerekir. Atıfta bulunmak diğer kişilerin çalışmalarına gönderme yapmak, o çalışmaların içeriği hakkında bilgi vermek, anlatılan konunun daha iyi anlaşılması, değinilmeyen geri kalan kısımları belirtmek için kullanılabilir. Atıf veya alıntı yapıldığında da alınan bilgilerin kaynağını dipnot veya parantez içinde belirtmek de elzemdir.
Alıntı yapmak veya atıfta bulunmak bilginin görüşün kaynağını belirtmek için önemlidir. Alıntı yapmak, bilginin görüşün doğruluğuna dair destek ve kanıt olma niteliği de taşır. Üstelik bilginin yanlış olması halinde de yazanı sorumluluktan kurtaracaktır.
Atıf ve Kaynakça Kuralları
Tek yazarlı süreli yayınlarda:
Yazarın soyadı, Yazarın Adının Baş Harfi. (Yıl). Makalenin adı. Süreli Yayının Adı, Cilt(Süreli yayının sayısı), Sayfa aralığı.
Işın, G. (2003). Savaş - barış ve Alfred Nobel. Pivolka, 1(10), 9-12.
İki Yazarlı Makale
Birinci yazarın soyadı, Adının baş harfi. ve İkinci yazarın soyadı, Adının baş harfi. (Yıl). Makalenin adı. Süreli Yayının Adı, Cilt(Süreli yayının sayısı), Sayfa aralığı. TR Özkaptan, C. ve Tekinalp, O. (2003). Uzay uygulamalarında küçük uyduların yeri ve maliyet etkenleri. Pivolka, 1(7), 3-13.
Eğer bir paragraf içerisinde belli bir çalışmaya atıf yapılmış ve aynı paragraf içerisinde tekrar bu çalışmadan bahsetmek gerekiyorsa yazar soyadını vermek yeterlidir.
Tek Yazarlı Kitap
Yazarın soyadı, Yazarın adının baş harfi. (Yıl). Kitabın adı (Baskı Sayısı). Basım Yeri: Yayınevi. TR Kazgan, G. (2000). İktisadi düşünce (9. baskı). İstanbul: Remzi Kitabevi
İki Yazarlı Kitap
Yazarın soyadı, Yazarın adının baş harfi. ve Yazarın soyadı, Yazarın adının baş harfi. (Yıl). Kitabın adı (Baskı Sayısı). Basım Yeri: Yayınevi. TR Kökdemir, D. ve Demirutku, K. (2000). Akademik yazım kuralları kitapçığı. Ankara: Başkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yayınları.
Örnek 1
Karluk, Kalaç ve Uygur Türklerinin yurdu olan Hotan veya Hıta yurdu olarak anılan bu bölgede misk ahuları özel olarak yetiştirilmiş, çağlar boyunca misk kokusunun ana vatanı da işte bu bölge olmuştur. ( bkz Şahamettin Hoten Ahusu Şiirlerde Ahu- yu Hoten ve Misk,https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/hoten-ahusu-siirlerde-ahu-yu-hoten-ve-misk/132971 ) Hotan, Türkistan'ın cenubunda, Kunduz ve Belh bölgelerini içine alan, Sogd, Demir Kapının güneyinde, Tohâristân ‘ın "küçük ordu"su Belh 'in güneyinde bulunan bir yerdir. Misk kokularına ahu-yı misk, ahu-yu müşgin denmesinin de nedeni budur.. ( bkz Misk Müşg Nedir Misk-i Ahu Misk-i Hoten.)