Bir Gün Tek Başına Roman İnceleme ve Özeti Vedat Türkali

15.11.2016

Bir Gün Tek Başına Roman İnceleme ve Özeti Vedat Türkali

 



Bir Gün Tek Başına

 

“Bir Gün Tek Başına” Romanı Hakkında

Vedat Türkali’nin ilk romanı olan “Bir Gün Tek Başına “ Milliyet Yayınları 1974 Roman Ödülü’nü kazandıktan sonra yayımlandığında büyük bir ilgi görmüştü. Eser, 1975 Orhan Kemal Roman Armağanı’nı da kazandı.

27 Mayıs’ı ortaya çıkaran koşulları anlatan eserde gizli bir komünist örgüte girmekle suçlanan,  küçük burjuva olarak nitelendirilen başkahraman Kenan’ın, nezarette polisten yediği bir tokattan sonra örgütten uzaklaşmasını gazeteci arkadaşlarıyla içmeye gittiğinde Felsefe öğrencisi Günsel’le tanışıp eve dönerken kan zehirlenmesi geçirirken nekahet döneminde Günsel’i ve hayatını düşünmesi ve dönemin Kenan’ın bakış açısından değerlendirilmesi, konusu üzerinde kurulmuştur.

Delişmen ve ateşli bir devrimci olan genç Günsel,  Kenan’ın içindeki sönmek üzere olan Devrimcilik ve Devrim ateşini körükler. “Kenan, gizli komünist partisine üye fakat sinik, kuşkucu, kaypak, kendine güveni olmayan, sorguda kolayca çözülüveren, bu yüzden çevresine olan güvenini de yitiren, eşi ve kızıyla korunaklı olarak yaşamaya çalışan bir adamdır. “

Feridun Andaç’ın  “Dönem romanı kavramını zenginleştiren anlatım zenginliği, sinemasal öğeleri başarıyla kullanması; karakterlerin gerçekçi biçimde dile gelen öyküleriyle klasik roman örgüsünü günümüz romanında taçlandıran bir başyapıt[1] şeklinde yorumladığı eser kimi kaynaklara göre ülke edebiyatımızın en iyi romanları arasında gösterilmektedir.   Romancı sinemaya ve senaristliğe vakıf olma avantajlarını da kullanarak romanını  “Sinema dilini çok iyi bilen yazarın görsel olanı dilsele, dilsel olanı görsele taşıyan”  bir metotla yazmıştır. "

Vedat Türkali , bu romanında ana hikâyeye fon oluşturan olayların hepsini gerçek hayattan almış bu olayların tarihi, saati, yerine kadar detaylarıyla anlatmıştır. “Örneğin öğrencilerin okulun hangi kapısından çıktığından, Beyazıt Meydanı'nın neresinde kavga ettiklerine dek her şey detaylı biçimde anlatılmıştır. “ [2]

Romanın en iyi on roman arasında gösterilmesinin esas nedeninin siyasi bir içeriğe sahip olması yüzünden olduğuna kuşku yoktur.  27 Mayıs olaylarını tema edinmiş yazarlardan birisi olan Vedat Tükali,  bu romanı ile kendi dünya görüşlerini,  siyasi ve sosyal hayatla ilgili düşünce yapısını, duygularını ve yaşam tecrübelerini aktarmıştır.

KONUSU

 

Komünist örgüte girmekle suçlanan,  küçük burjuva Kenan, nezarette polisten yediği bir tokattan sonra örgütten uzaklaşır.  Bir gün Felsefe öğrencisi ve ateşli bir devrimci olan Günsel’le tanışır.  Eve aşırı alkol tüketiminden dolayı zehirlenmesi geçirir. Nekahet döneminde Günsel’i, 27  Mayıs dönemini, karalarını, düşüncelerini ve hayatını gözden geçirir.

“Direnişçi fikirleri alabildiğine örselenmiş Kenan ve onun tersine devrimci ateşi asla sönmeyen, gözü pek Günsel'in hikâyesidir. “ [3]

 

ROMANIN KİŞİLERİ

KENAN:

Eski bir devrimci olan Kenan, kaypak, korkak, çelişkili, kendine güveni olmayan iradesiz birisidir. Devrimci olmasına rağmen küçük Burjuva yaşamının seline kapılmıştır. Çekingenliği ve ürkek tabiatı yüzünden devrimci çevresini yitirmiş, aynı zamanda sevgilsi  Günseli’yi de aynı sebeplerle elinden kaçırmıştır.

Düzene karşı olduğu halde eyleme geçemeyen korkak ve küçük burjuva tipi olarak gösterilir. Kenan kendini işçi sınıfının yanında görürse de işçiler gibi yaşamayı becerememektedir.

GÜNSELİ

Kenan’ın tam zıddı olan bir karakter ateşli, cesur, atılgan ve mücadeleci ruha sahip, iradeli düşüncelerinden ödün vermeyen bir devrimcidir. Bir anlamda Kenan’ın olmak istediği bir kişilik olarak belirir.

Günsel, romanın ateşli ve ideal devrimci tipi olarak lanse edilmiştir.

NERMİN

Küçük burjuva yaşantısından memnun, yönetimden hoşnut, gündelik hayatın gereklerine göre yaşamaya çalışan düzenden yana bir tavır almış olan bir tarihçidir. Kenan’ın eşi olan Nermin geleneksel ve muhafazakâr eğilimlerine rağmen bocalayan ve bocaladıkça asabileşen kocasını en sonunda terk etmek zorunda kalacaktır. Romanda düzen taraftarı ılımlı sağcıları temsil eden bir karakterdir.

Baba

Romanda ilişkileri ve düşünceleri önem verilen adından çok lakabıyla anılan bir kişidir. Türk aydınının korkak olduğunu, sırtını halka dayayamadığını ifade eder. Osmanlı ve Cumhuriyet aydınını halktan kopmakla eleştirmektedir. Aydınlar, köksüz, temelsiz, düzene başkaldıramayan,  başı sıkıştığında saklanmak ve güçlenmek için halka sığınan kişilerdir. Baba karakteri romanda Vedat Türkali’nin yansıtıcı bilincidir.

ROMANIN ÖZETİ

Roman 27 Mayıs’ ı konu edinmekle birlikte 1970 li yılların sosyal ve siyasi ortamını ele almaktadır. Dönemim siyasi ve sosyal yapısı, Romanın kahramanı Kenan’ın,  bireysel hayatına odaklanarak ve dönemin siyasi koşullarına solcu bir bakış açısından göndermeler yaparak ortaya konulmuştur.

 

Roman, “yıllar önce karıştığı öğrenci olayları sonunda gözaltına alınmış ve o sırada yediği iki tokat nedeniyle korkup sinmiş, düşüncelerini bir daha eyleme dökememiş, toplumla ve mevcut düzenle bağdaşamamış Kenan’ın öyküsüdür.” [4]

Kenan, yıllar önce gizli komünist partisine girme suçlamasıyla sorgulamaya alınmış, Polis sorgusunda bir tokat yiyince çabucak yılgınlığa düşmüş,  devrimci düşüncelerinden kopmaya başladığı gibi eski devrimci çevresinden de tümüyle kopmuştur.

Kenan’ın bir kitapçı dükkânı vardır ve geçimini buradan sağlamaktadır. Görünüşte maddi açıdan da rahat ve mutlu bir hayatı vardır. Buna rağmen hayatından ve sosyal yaşamdan şikâyetçidir. Devrimci çevrelerden koptuğu için de bastırılmış duyguları onu rahatsız etmektedir.

“Kişiliğinde çelişik eğilimler barındıran, duygu ve düşünceleriyle hayat pratiği arasındaki mesafeyi bir türlü kapatamayan Kenan’ın maddi pratiklerinden çok iç yaşantısı üzerine kurgulanan roman, bu iç yaşantının o dönemin küçük burjuva aydınının genel insani durumunu temsil eder. “ [5] Kenan bir birey olarak kendi karakterini temsil etiği gibi bir bakıma da toplumdaki genel eğilimlere sahip bir tip hüviyetindedir. Kenan devrimci olmaya çalışan küçük Burjuva sınıfının politik sınıfının taşıyıcısıdır.  “Onu küçük burjuvaların temsilcisi yapan şey, küçük burjuvaların yaşayışlarında aşamadıkları sınırları onun da düşünüşlerinde aşamamasıydı; maddi çıkarların, toplumsal durumlarının küçük burjuvaları pratikte ittiği işlere ve çözümlere o da teoride itilmişti.” [6]

Karısı ve çocuğuyla korunaklı bir yaşam sürmeyi, küçük burjuva yaşamının sınırları içinde kalmayı tercih eder.  Fakat aslında mutsuzdur, eski düşüncelerinden gelen çelişkiler onu rahatsız etmektedir. Son derece bencil, ürkek ve kuşkucu bir kişilik yapısına sahip olan Kenan, evlidir ve altı yedi yaşlarında bir kızı vardır.

Üniversitede tarih öğrenimi görmüş olan eşi “ Nermin bir süre öğretmenlik yapmış ama kızlarının doğumu üzerine görevinden ayrılmıştır. Kenan’ın huysuz ve bencil karakter yapısı karşısında Nermin, kendini evine, kocasına ve kızına adamış ideal bir eş görünümündedir”  [7]Fakat düşüncelerini eyleme geçirecek cüreti yitirmiş olan Kenan Bu ruh hâli içinde öfkesini karısına yöneltmiş, hıncını Nermin’den almaya başlamıştır.

Yaşantısı ile düşünceleri arasındaki bu çelişkilerden dolayı aklı, duyguları ve vicdani ile barışık değildir.  Bir gün gazeteci arkadaşları ile bir meyhaneye giderek içki içmeye başlar.  Üniversite son sınıfta Felsefe öğrenimin gören Günsel de oradadır. Günsel ateşli, heyecan dolu, neşeli ve delişmen bir devrimcidir.

Bir meyhanede tanıştığı genç Günsel, içinde çürümemek için direnen ne varsa hepsini ateşleyiverir. Günseli, Kenan ve gazetecilerin değerlendirmelerinden o dönemdeki  “Sol hareketlerin cılızlıkları ve örgütsüzlükleri, yönetici sınıfın kendi iç çelişkileri” ortaya dökülmüştür.  

Günsel, düşünceleri, dinamizmi ve olaylar karşısındaki cesur tavrı ile Kenan’ı etkiler. Kenan’ı Günsel’e iten bir başka önemli unsur da bu genç kızın aile ve arkadaş çevresidir. Günsel’in ağabeyi, ağabeyinin “Baba” lakabıyla anılan arkadaşı, işçiler ve üniversite öğrencileri Kenan’ın düşünce ve duygu dünyasını alt üst ederler.

Kenan, Günsel’a âşık olmuştur. Karısı ve üniversiteli genç kız arasında kalan Kenan’ ın iç sıkıntıları, iç konuşmaları ve bilinç akışı içerisinde dönemin siyasi, sosyal ve düşünsel dünyası ortaya konulur. Aşk, direniş, devrim günleri, hayatın gerçekleri ve Günseli,  Kenan’ın hayatını bir kez daha sorgulamasına ve hayatı ve düşüncelerini bir kez daha gözden geçirmesine sebep olacaktır.

Günsel’le evlenebilmek için karısı Nermin’den boşanmayı düşünmeye başlar bunu düşünmesinin diğer bir nedeni de karısının küçük burjuva özentisi ve mevcut düzene olan bağlılığı yüzünden   “ Vatan Cephesine” üye olmasıdır.

Kendi anne babası da ayrılmış bir aile olduğundan kızları Zeynep’e aynı üzüntüleri yaşatmak istemeyen Nermin, Kenan’ın boşanma arzusunu reddeder.  Üstelik ikinci çocuğuna da hamiledir.  Günseli ise Kenan’ın bir tercih yapmaya zorlamaktadır. Karısı ve Günseli arasında bocalayan Kenan eşinden beklediği yanıtı alamaz. Kenan’ın polis olduğuna ilişkin çıkan asılsız bir iddiaya kapılan Günsel –Kenan’dan bir bebek beklediği hâlde- Kenan’ı terk eder.

Eşi Nermin ile birlikteliğini sürdürmesine rağmen Kenan, eşine ve çocuğuna kötü davranmaya başlamıştır.  Ülkede ise karışıklılar artmaktadır.  İyice bunalan ve sıkışmaya başlayan Kenan, eşini ve kızını dövmeye başlamıştır.  En sonunda direncini yitiren Nermin’de evi terk etmiştir.

Sevgilisi Günsel’i ve Karısı Nermin’i de kaybeden Kenan 26 Mayıs gecesi intihar eder.  Roman 26 Mayıs günü Kenan’ın mezarına defnedilmesi ile son bulur.

Vedat Türkali Hayatı Edebi Kişiliği

Bir Gün Tek Başına Roman İnceleme ve Özeti Vedat Türkali

Mavi Karanlık Vedat TÜRKALİ Hakkında Konusu

KAYNAKÇA 

 


[1] eniyion.hurriyet.com.tr/default.aspx?mekanID=2261&siraID=3512&hID=19280631, Son Erişim, 21,02,2013

[2] https://www.birgun.net/cultures_index.php?news_code=1283256393&year=2010&month=08&day=31

[3] https://www.birgun.net/cultures_index.php?news_code=1283256393&year=2010&month=08&day=31

[4] Tülin ARSEVEN, “İKİ ROMAN, İKİ BAKIŞBİRSİYASİOLAY: BİRGÜN TEKBAŞINA VE İZMİR’İN İÇİNDE ADLI ROMANLARDA27MAYISİHTİLÂLİ “,

[5] A. Ömer Türkeş, “ Bir Gün Tek Başına – Vedat Türkali” Miiliyet Kitap, 10 Haziran 2004 ( İktibas, https://www.insanokur.org/?p=75)

[6] A. Ömer Türkeş, “ Bir Gün Tek Başına – Vedat Türkali” Miiliyet Kitap, 10 Haziran 2004 ( İktibas, https://www.insanokur.org/?p=75)

[7] Tülin ARSEVEN, agy,

 

 



0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar