Celal Sılay Hayatı ve Şairliği

29.08.2012

 


CELAL SILAY 

 (1914-7 Eylül 1974)  Ahmet Selami Sel, takma adını da kullanan Türk şair, gazeteci ve öykü yazarıdır.

1914'te Bursa’da doğan Celal Sılay’ın tam adı Mehmet Celal Sılay'dır. Şairin babası öğretmen Ahmet Hamdi Bey, annesi ise Fahriye Hanım'dır. [1]

Çocukluk yılları Bursa’nın Namazgâh Mahallesi'nde geçmiştir.  İlköğrenimine Bursa’da Hoca İlyas İptidai Mektebi'nde başlamış, ilk ve orta öğrenimine Bursa Işıklar Lisesi'nde devam etmiştir. [2] Ancak psikolojik rahatsızlıkları olan disiplinsiz davranışları nedeni ile eğitimini bu okulda sürdüremez. Bu nedenle Işıklar Lisesi’nden atılmış, okuldan Kuleli Askeri Lisesi'ne nakledilmiştir.[3]

Ancak, Kuleli Askeri Lisesindeki disipline de dayanabilecek bir yapıda bir mizaca sahip olamadığından, bu okuldaki askeri disipline rağmen bu okulda da yapamaz. Bu nedenle Kuleli’den de atılır. Bu defa babası Ahmet Hamdi Bey, onu İstanbul'da Hayriye Lisesi'ne naklettirmiş oradan da ve İstiklâl Lisesi'ne naklettirmiş ve Celal Sılay nihayetinde bu liseyi 1934 yılında bitirmiştir. Lise yıllarında arkadaşlarının "Atlı Napolyon" lakabını taktığı Celal Sılay [4] liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne dışarıdan devam eder. Ancak sorunlu mizacı nedeni ile bu okulu da bitiremez.

1940-1951 arasında Vatan, Tasvir-i Efkâr, Her Hafta, Her Gün ve Ticaret Postası gazetelerinde çalışmıştır.  Bu sayede mesleğini gazetecilik ve yazarlık olarak seçmiş olur. 1944 yılında Tasvir-i Efkâr’da yazar olarak çalışırken  “İşte” adında bir dergi çıkarmaya başlamış ancak bu dergi sadece dört sayı çıkabilmiştir. 1951 yılında Ticaret Postası adlı gazetede çalışır.  1952-1955 arasında Yeni Memleket gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yapar.

 1957-1958'de Yeni Gazete ‘de ve 1959-1960'ta da Her Gün gazetesinde Ahmed Selâmi Sel takma adıyla köşe yazıları yazmaya başlamıştır. 1956-1957 yıllarında da on beş sayı boyunca “Esi “dergilerini yönetir. [5]1952-1956 arasında toplam otuz sayı olarak çıkan Doğu ve Batı ile 1963-1971 arasında toplam yüz beş sayısıyla okuyucuyla buluşan Yeni İnsan dergilerini kurmuş olması hayattaki en mühim başarılarından birisi olacaktır.  Bu derginin hem yazı işleri müdürü hem de Ahmet Selami Sel takma adıyla gazete fıkraları yazarı olmuştur. Ayrıca Yeni İnsan Yayınları'nın da kurucusu olmuştur. [6] Bunların dışında yazı ve şiirleri Her Gün, Yücel, İnkılâpçı Gençlik, Demet, Her Hafta, Büyük Doğu adlı yayın organlarında yazıları çıkmıştır.

Çocukluk yıllarından beri sorunlu olan Celal Sılay hayatı boyunca düzgün bir aile yaşantısı da kuramamış çağdaş yazarların anılarında bahsettikleri gibi otel odalarında vb yaşamını sürdürmüştür. Tahsil hayatının da düzenli olamayışı kitap okuyup bitirebilecek kadar sağlıklı bir yapısı olamadığı için kulaktan dolma bilgilere sahip bir gazeteci ve şair olarak tanıtılır. Çağdaş yazarların anılarında anlattıklarına göre içkiye düşkün, heyecanlı, sağlam dostluk ilişkileri de kuramayan bir adamdır. Mesleğinde de düzenli bir gelire sahip olamayan Celal Sılay hayatı boyunca devlet memurluğu da yapamamış, bu nedenle ekonomik olarak da zor bir hayat yaşamıştır.

7 Eylül 1974 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmiş, yalnız yaşayan şair İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilmiştir.

Celal Sılay, arkadaşları tarafından  kısa boylu, güler yüzlü, kilolu ve hareketli birisi olarak betimlenir. Necip Fazıl , Fazıl Hüsnü Dağlarca' çizgisinde özgün  şiirler yazan şair bohem hayatıyla ilginç bir kişiliği ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Şiirlerinde ilginç gözlemlerinden kaynaklanan tespitlere yer veren  şair, şiirlerinde mistik ve felsefi denebilecek özellikler de işler. 

1930'lardan 1970'lere uzanan yıllarda, aykırı, sıra dışı, hoyrat, kırılgan ve küskün tavırları ile şairler arasında kendini belli etti. Çeşitli aşkları bohem bir yaşamı olan şair hiç bir zaman aradığı hayatı bulamayan bir hayat çizgisinde yaşayıp kaybolmuştur. Arkadaşları arasında "Napolyon Celâl, "Deli Celâl" gibi isimlerle anılan Celal Sılay’a  [7] Cemil Meriç, " Türkiye'nin Oscar Wilde'dıdır." demektedir. Fakat aykırılığı ve başkaldırıcı yapısı ile bazı benzer yönleri olsa da, Wilde'ın algılamalardaki hâkim çizgilerinden uzak bir kişiliktir.

İlk şiirlerinde Necip Fazıl  ve Nazım Hikmet  gibi şairlerin etkisinde kalsa da,  şu veya bu akımın kalıplarına girmeyen bir şairdir. Kendine özgü ilginç bir karakter olarak tarif edilen Celal Sılay,  bu yönünü şiirlerinde de aksettiren, kendine has bir duyuş ve ifade tarzına ulaşan bir şairdir. Şiirlerinde de alışılmamış özellikler yansıtan, samimi ve çarpıcı duygular dile getiren ilginç bir şair olmuştur.  "Ehramın en yüksek yerinden Bir taş bakar dünyaya karşı. Esir cesetleri üstünde duran bu taşın Bir şey düşündüğü muhakkaktır." [8]

Celal Sılay herhangi bir akıma bağlı olmadığından yeterince değerlendirilememiş,  söyleyiş güzelliğine önem veren şiirler yazmış ve hayatının sonuna kadar bu uğurda çabalamış [9] üzerinde de analizler yapılmamış bir şairdir.

 Haldun Taner, onun hakkında yazdığı bir yazıda onun karakteri ve edebi kişiliği hakkında bilgi verirken sevecen bir ifadeyle “ Kulaktan dolma bilgilerle konuşan, içki masalarında sık sık görülen biraz düzensiz ve deli dolu yaşayan bir şair” olarak tasvir etmiştir.  Bazı Fransız şairlerinin isimlerini sık sık kullanan bohem bir yaşam süren,  düzgün bir hayat kuramayan, otel odalarında veya bekar evlerinde yaşayan  şair hakkında bir başka betimleme de şu şekildedir.  " Gürül gürül yaşam dolu, sesi, gülüşü, kahkahası dünyayı tutan, şiir yazıp şiir yaşayan, doğru yanlış düşüncelerini hiç çekinmeden, hatır gönül saymadan pattadak söyleyen, kendi deyimiyle, daha o toyluk dönemindeki "büyük lâf eden, gürültü yapan, muhataplarını ezen" hoyrat insandan, daha bir yerine oturmuş, daha bir durulmuş, daha kaygılı, duygulu, iyiye güzele doğruya daha saygılı bir insan çıkarmayı başaran şair Celâl Sılay'ı ölüm elli yaşında yakaladı. Yapayalnız oturduğu, gelgeç duygusal ilişkileri dışında, eşe dosta, ahbaba, arkadaşa kapısı kapalı evinde ölü olarak bulunmuş. Tek başına yakalamış ölüm onu, o hoyrat dış görünüşü, zaman zaman insanı kendinden uzaklaştıran kırıcılığı altında, incenin incesi, duygulu bir yürek taşıyan adamı." [10]


ESERLERİ:

ŞİİR Kitapları


Çöl Yolcuları (1932) 
Dört Kapı (1933)
Hayat ve Merhaleler (1933)
Lacivert Işıklar (1934)
Ebedi Renkler (1936)
Hüsran Filizleri (1937)
Merhamet Şiirleri (1943)
Acaba (1945)
Sonra (1946)
Boşlukta Duran Taş (1949)
Zaman ile Yarış (1956)
Adamca (1959)
Doğa (1965)
İlişki Devimleri (1969)


 Deneme Kitapları

Değinmeler (1966)
Kişi-Birey (1967)
Yorum (1968)
Söz-Eylem (1969)
    Üçüncü Dönem (1969)

Öykü Kitabı 

    Zorunla Somut (1969)

 Celal Sılay Şiirleri

Kaynakça 
 

[1]Anonim,https://www.turkiyekulturportali.gov.tr/Sayfalar/KimKimdir/Cel%C3%A2l%20S%C4%B1lay.aspx, Son Erişimler , 28-08-2012

[2] DR. ŞAZİYE DURUKAN, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/celal-silay

[3] DR. ŞAZİYE DURUKAN, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/celal-silay

[4] Kırımlı, Bilal (2007). Celal Sılay (Hayatı, Sanatı, Eserleri, Fikirleri). İstanbul: Ra Kitabevi.

[5] https://tr.wikipedia.org/wiki/Cel%C3%A2l_S%C4%B1lay, Son Erişimler , 28-08-2012

[6] Anonim,https://www.dosthane.de/celalsilay.php, Son Erişimler , 28-08-2012

[7] Bilal Kırımlı , Celâl Sılay Hayatı, Eserleri, Sanatı, Fikirleri,Trabzon, 2007

[8] Bilal Kırımlı , Celâl Sılay Hayatı, Eserleri, Sanatı, Fikirleri,Trabzon, 2007

[9] https://www.turkiyekulturportali.gov.tr/Sayfalar/KimKimdir/Cel%C3%A2l%20S%C4%B1lay.aspx, Son Erişimler , 28-08-2012

[10] Vedat GÜNYOL, CELÂL SILAY, ÖLÜM VE ÖTESİ, Çalakalem, İş Bankası Yayınları, 1999

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar