DİVAN ŞİİRİNDE KAFİYE BİLGİSİ HARFLERİ ADLARI

04.07.2023

 

DİVAN ŞİİRİNDE KAFİYE 

Divan şiirinde kafiye  “ mısra ve beyit sonlarındaki son harf ve harekeleri bir birine uygun olan kelimeler olarak” anlaşılır.  Divan şiiri kafiye anlayışı “ kafiyenin revi harfi, revinin de kafiye veya onun yerini tutan kelimenin son asli harfi “ şeklindedir. 

Divan şiirinde revi de dâhil olmak üzere ” ridf, kayd, te’sîs, dahîl, revî, vasl, hurûc, mezîd ve nâ’ire “  olarak adlandırılan dokuz kafiye harfi vardır. Bu harflerden dördü (revi,ridf, kayd, te’sîs ve dahîl)  asıl kafiye harfleri;  dördü ise (vasl, hurûc, mezîd ve nâ’ire) de revîden sonra yer alan ve redifi oluşturan kafiyelerdir.

Divan şiirinde kafiyede tekrarlanan harfler mücerred ve mürekkeb olarak iki gruba ayrılır. Mücerred

reviden başka ses benzerliği olmayan, mürekkeb ise birden fazla ses benzerliğinden meydana gelen kafiyedir. Mürekkeb kafiye mürdef, mukayyed ve müesses adlarıyla üç alt gruba ayrılır. [1]

REVİ  

Kafiyenin aslî veya aslî hükmündeki son sesi; kafiyeyi oluşturan benzer seslerin son harfidir.  Revi harfleri sakin (harekesiz ) harekeli seslerden oluşabilir ancak revi harfleri  genellikle sessiz bir  harftir.

Örneğin mısra sonları  “hatvezen/ zen “,  “neyzen “ kelimeleri ile biten bir beyitte revi “ n “ sessizidir.  “…istiğnâ” , hâlâ “…bâlâ“da   “â”lar revidir.  Kudret ve  milket teki “ t “ ler , “kamer” ve “şeker deki “ r “ ler aslî,  kalender ile semender sözcüklerinin sonlarındaki asli olmayan  “r”ler ise mukayyed revîdir.

Veya   son kelimeleri “câhil ve dil “ kelimeleri ile biten beyitte son sessiz “ l “ harfi olduğundan “ l “ harfi revidir.” şöhret” , “mazeret”,  “…sûret” sözcükleri ile biten beyitte ise  “t”ler revidir.  Son sesleri sesli bir harf olan” belâ” ve “leylâ “ sözleri ile biten beyitlerde revi “ â “ sesidir.  Arzû ve tevazu sözleri ile biten bir beyitte revi “ û “ sesleridir.

REVİNİN HALLERİ

Divan şairleri harekeleri farklı olan sözcüklerden kafiye yapmayı ayıp sayarlar kafiye kusuru olarak görürlerdi Örneğin-  ikindi/  dokundu/ büküldü - sözcüklerindeki revilerin ( i-u- ü )  harekeleri farklı olduğu için ayıplı kafiye sayılırdı. Revinin harekeli ya da sakin olması kendinden önceki harflerin harekelerini de etkiler. “Te’sîsden önceki harfin harekesine ress; vasl’ı bulunan kafiyelerde dahîlin harekesine işbâ; ridf ve kayddan önceki harfin harekesine hazf; te’sîs harfi bulunmayan kafiyelerde reviden önceki harfin harekesine tevcîh ve vaslın harekesine nefâz denilmektedir.”[2]

Örneğin son sesleri hep/ müretteb = derd / yurt = hurûc / ilâç sözcükleri ile biten beyitlerdeki harf farklılıkları olduğundan bu şekilde yapılan kafiyeler de kusurlu sayılırdı.

Divan şiirinde gelen eklerin aynı görevde olmaları durumunda revi harflerinin kelime köklerinde değil en son ses olarak kabul edildiğine dair işaretler de vardır. Kafiyeli olması gereken sözcüklerinde son seslerinde aslî bir evi harfi yoksa da ek olduğu fark edilemeyecek kadar asıl sözcüğe kaynaşmış olan ekler de revi kabul edilmiştir.  Örneğin “…cünbiş” ve “…nümâyiş“  sözcükleri ile yapılmış bir kafiyede  “Cünbiş”in son aslî harfi “be”, “nümâyiş”inki de ise “ye”dir. Bu iki sözcüğün sonundaki “şın “lar sözcüklerin aslî değil, ekleme harfleri olmaktadır ve bu sözcüklerin revi harfi “ ş” sayılır

  • Sokaklarda seylâbeler ağlaşır
  • Ufuk yaklaşır yaklaşır yaklaşır  Tevfik Fikret

Beytinde kelime kökleri ağla ve yak( ın) sözcükleridir ve sözcük köklerinde kafiyeli bir ses yani ortak bir revi yoktur. Ancak - laşır eki sözcüklerin geniş zaman eki ve son sesi gibi asli bir harf yani revi gibi kullanılmış olur.  [3]

Kelime köklerinde revi olmadığı halde zorlamalı şekilde revi var diye kabul edilen durumlar

  • Dediler mevsim-i sermâda çıkar mı evden
  • Heves-i sayd ile hîç olmayan âdem kevden

Bu beyitte “ev-den” kelime kökünün son sesi yani  revi olan asli sesi vav harfi  yani ( v ) sidir.  “Kevden ise (bön, ahmak) anlamına gelen son harfi nun ( n sesi ) olan bir kelime köküdür.  Ev sözcüğü – den eki alara bön anlamına gelen kevden sözcüğü ile kafiye oluşturmuş kevden sözcüğünün kökü “ kev” gibi kabul edilip vav ( v sesi ) ile revili farz edilmiştir.  Ancak divan şiirinde bu şekilde oluşturulan kafiyeler kusurlu kabul edilir.

TE’SİS

Osmanlıca yazılışı Te'sis تأسيس   sözlüklerde “kurma, meydana getirme, temel atma, sâbit, sağlam ve kararlı “ anlamları ile tarif edilir. Edebiyat ve kafiye bilgisinde ise “ kafiye düzeninde revî harfinden önceki harekeli harfin önünde yer alan elif harfi” anlamındaki bir terim olarak kullanılır.

Revi ile değişkenlik gösteren bir arasındaki elife te’sis denir. Reviden önce gelen harekeli olduğu için değişkenlik gösteren bir harf ile bu harften evvel bir elif var ise o elife te’sis denirdi. ( bilindiği gibi elif sesi uzun  “ â “ veya yerine göre “–e “ sesini gösteren bir harftir. ) Te’sisli kafiyelere ise kafiye-i müessese denirdi. [4]

 Örneğin sonları… kâmil, ‘âmil, ‘âkil  ve  hâil-i - mâil-i / Cebrâil-i / Azrâil-i sözleri ile biten dizelerinin köklerinden sonra gelen –i sesi redif, kelime köklerinin son sesleri yani revisi ise  – “ l “ harfidir. “Kāsır” ve “mâhir sözcüklerindeki elif harfleri te’sistir.

Revi olan  “ l “ sesinden önceki “i “ sesi harekeli ve ondan önce de “ â “ sesini veren elif harfine ise te’sis denir.

Sonları “hâtır- kasır – hâzır- nâzır “sözcükleri ile biten sözcüklerde te’sis ile revi arasındaki harekeli harfler aynı değildir. Bir harfin tesis olması için aynı harf olması şart değildir.

DÂHİL

Dâhil  داخل  sözlüklerde “ içeri giren, dışarıdan gelen, cemaate sonradan katılan İçeri giren, içine giren “ anlamları ile tarif edilir.

Te’sis ile revi arasındaki harftir.  

Örneğin hâil-i - mâil-i / Cebrâil- sözcüklerinde “ l ” sesi revi elif ( â ) sesi ile  “ l “ sesi arasındaki harf ise dâhildir. “Şemâyil” ve “kabâyil” (شمايل، قبايل) kelimelerindeki yâ  harfi dahildir.

Musâdif” ve ârif” teki “dal” ve “re” harfleri, mâhir ve zâhir  sözcüklerindeki “ h” harfi dahildir.

RİDF

Osmanlıca yazılışı: ridf : الردف

Üzeninde revî olan asli kafiye sesinden önce gelen elif ﺍ (â), vav ﻭ (û ) ve yâ ﻰ ( î )  harflerinden her birine denmektedir.[5] Yani , ridf harfi reviden önceki sakin harftir. Revi ile ridf arasında hareke veya başka bir ses bulunmaz. Ridf kafiyede aynen tekrar edilen reviden önceki sestir.  Tekrarlanmayan kelimelerden yapılan kafiye kusurlu kafiye demektir. Bir kafiyede reviden önceki ridfli kafiyelere kafiye-i mürdefe denilmiştir

Harâb ve bîtab sözcüklerinde son ses olan “ b “ revi, ondan önceki uzun elif “ â “ ise ridftir. Mecnûn ve

memnûn” smzcükleri ile biten beyitte son ses olan “ n” ler revi;   reviden önce gelen  “ û “ yani vâvlar ise ridftir. Halis ve muhlis sözcüklerindeki  “ s” ler revi;  reviden önceki “ y “ yani “ i “ ler ise ridftir.

Kafiyede ridf “elif”se bu elife “ridf-i elifî”, “vav” ise “ridf-i vâvî”, “ye” ise “ridf-i yâyî” denmiştir.

KAYD

Kayd  قيد edebiyatta ve kafiye bilgisinde  :  “ revîden önce gelen ve okunan iki kafiyesi de birbirinin aynısı olan harfe”  denmektedir. “Kafiyenin son harfi olan harfi olan revinin fasılasız olarak üst tarafında bulunan harfidir ki kafiyelerde tekrarı lazımdır.  “[6]

Kayd, revîden önce gelen kendinden sonra kısa ünlü veya hareke bulunmayan sakin sessiz harftir. “Ayb” ve “gayb”daki “ (y) , “ derd” ve “merd”deki “r”ler,  Kayd harfi, reviden önceki ridf dışındaki harflerdir. Ve bu harflerin gelmesiyle mukayyed kafiye oluşur.  [7]

Kapısından çıkıp heman şehrin

Oldu azim boyunca bir nehrin

Beytindeki : "şehir ve nehir" kelimelerindeki h harfleri kayddır.

Ben ne Mesihi ne Mesiha demim

Zevk-i hakikatte arar âdemim

Beytinin kafiyelerindeki “ d “ harfi kayd olmaktadır.

Zafer/ fer / nefer/ sefer/  sözcükleri ile biten bir şiirdeki ( f ) harfleri gib

VASL

Vasl  وصل sözlük anlamları ile  “ Kavuşma, Birleştirme,  âşığın sevdiğine kavuşması,

Reviden sonra gelen ve aynen tekrar eden ilk harf veya reviden sonra gelerek redifi meydana getiren seslerin ilk harfidir.

Her şey yerli yerinde; havuz başında serv -i

Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış ev -i     

Beytinde kafiyeyi oluşturan “ serv “ve “ev”  sözcüklerindeki son ses olan “ v “ ler revi, en sına gel “i “ ler ise vasl dır.

 

HURÛÇ

Hurûc  خروج  sözlüklerde “ Dışarı çıkma, çıkış. Ayaklanma, isyan etmek.” Anlamları ile tarif edilir. Eski edebiyatta ise vaslı takip eden ilk harf veya reviden sonra gelerek redifi oluşturan ikinci harfe denir.

Aşka kâbil dil mi yok şehr içre yâ dilber mı yok 

Mest yok meclisde bilmem mey mi yok sâgar mı yok  

 Kafiye dilber ve sağar arasındadır ve son sesleri olan revi” r “ harfi iken redif- mı yok seslerinden oluşur. Refidi oluşturan ilk ses olan “ m “ vasl,  ikinci ses olan “ ı “ harfine ise eski edebiyatta huruç denir.  

“Mest-end” ve “nişest-end” kelimelerinde s harf-i kayd, t harf-i revî, n harf-i vasl ve d harf-i hurûcdur.

MEZİD

 Mezîd مزيد  Sözlüklerde “ Çoğalma. Ziyade etme, arttırma”  anlamları ile tarif edilir. Kafiye bilgisinde ise redife  harf ilâve etme” anlamına gelecek şekilde kullanılan bir yerimdir.

Mezid,  kafiye bilgisinde  redifin ilk harfi vas, ikinci harfi huruç tan sonra gelen üçüncü harf olarak anlaşılır.

NÂIRE

Nâire: نائره -Kafiyede mezîd’den sonra gelen harf veya harfler topluluklarına naire  denir. Mezid, bir fiilin kök harflerine harf eklenmesiyle oluşturulan yeni fiildir.  Mezid asıl köküne başka harf veya harfler eklenmek suretiyle çatısı değiştirilmiş, aslına harf ilâve olunmuş"harfleri artırılmış fiil" ya da "ilaveli fiil" dir. Naire  genellikle kafiyeden sonra gelen ikimleler de oluşur. Mezid sözcüğü aruz vezninde ve kafiye bilgisinde de bir terim olarak kullanılır.  [8]

KAYNAKÇA 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar