Dü Beyt Nedir Rubai

25.10.2015

 

Dü Beyt Rubai

 

Osmanlıca yazılışı: dü-beyt : دوبيت

Farsça da dü iki demektir. Beyit kelimesi ise  ev hane, evin kapıları anlamındadır. Eski devirlerde  evin kapılarının iki kanatlı olmasından hareketle  şiirde bir terim olmuş,  iki dizeden oluşan aynı vezinde yazılmış olan anlamca birbirini tamamlayan nazım birimlerine beyit denmiştir. Bu nedenle dü- beytin sözlüklerdeki anlamı  iki beyitten ibaret olan rubainin başka bir adı olarak tarif edilir.  Çünkü  dü – beyt tabiri Fars edebiyatında rubai kelimesi ile eş anlamlı olarak da kullanılmıştır. [1] ( bkz RUBAİ NEDİR ÖZELLİKLERİ RUBAİCİLER RUBAİ KALIPLARI )

 Böylece beyit: İki dizeden oluşan ve anlamca  bütünlük gösteren, aynı ölçüde kalıp ve vezinde  yazılmış olan   divan şiiri nazım birimine denir.  Yani Beyit, aynı vezinde olan ve birbiri peşinden gelen iki mısraı kast eder.

Bu yüzden dü beyt kelime anlamı ile iki beyit anlamına gelir.  Fars şairleri dü beyit terimi ile  dört dize ve iki beyitten oluştuğu için rubai’yi kast etmişlerdir.  Fakat kelime anlamına baktığımızda  dört dizeden oluşan musarra beyti olmayan  kıta’ lara da “ dü beyit “  denilebilir.

Bu nedenle Dü-beyt, terane rubai’nin diğer adları olmuşlardır. ( Bkz Rubai)  Rubai  Dört mısradan meydana gelen ve aruzun  ahreb ve ahrem  bahirlerinin kalıplarıyla  Fars edebiyatına özge oluşan ve Türk edebiyatına da Fars şiirinden giren  bir nazım şeklidir. Rubai genel olarak   aaxa  kafiye düzeninde yazılır.  Az da olsa bütün mısraları kafiyeli (aaaa) veya birinci ve üçüncü mısraı serbest, ikinci ve dördüncü mısraları kafiyeli (xaxa) olan rubailer de yazılmıştır.

Rubai yerine  terâne, dübeyt, çârmısra, çehârmısra isimleri de kullanılmıştır Terâne, bütün mısraları kafiyeli rubailer için söylenen bir isimdir.[2]

Erbâb-ı tarikata tarikat gamdır
Ashâb-ı hakikata hakikat gamdır
Tafsile ne hacet ey diî-i şûride
Fihrist-i ceride-i muhabbet gamdır.  (Azmizâde Haleti)

Çık, tayy-ı zaman et açılır her perde
Bir ömr geçir istediğin her yerde
Ben hicret edip zamanımızdan yaşadım
İstanbul'u fethettiğimiz günlerde      (Yahya Kemal Beyatlı)

Kıt’a  örneği

İlm kesbiyle pâye-i rif'at
Ârzû-yı muhâl imiş ancak
Aşk imiş her ne var âlemde
ilm bir kîl ü kâl imiş ancak           (Fuzulî)

 

 AHREB VE AHREM NEDİR AHREB VE AHREM VEZİNLERİ

Rubai'nin Tüm Özellikleri ve Rubai Örnekleri

Rubai'nin Konusu, Özellikleri ve Rubai Örnekleri

 

KAYNAKÇA

[1] Tahir’ül Mevlevi, Edebiyat Lügati, Enderun, 1973, s. 37

[2] TURAN KARATAŞ, ANSİKLOPEDİK EDEBİYAT TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ, AKÇAĞ YAYINLARI ANKARA 2004, s.396-397

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da