Dü Beyt Rubai
Osmanlıca yazılışı: dü-beyt : دوبيت
Farsça da dü iki demektir. Beyit kelimesi ise ev hane, evin kapıları anlamındadır. Eski devirlerde evin kapılarının iki kanatlı olmasından hareketle şiirde bir terim olmuş, iki dizeden oluşan aynı vezinde yazılmış olan anlamca birbirini tamamlayan nazım birimlerine beyit denmiştir. Bu nedenle dü- beytin sözlüklerdeki anlamı iki beyitten ibaret olan rubainin başka bir adı olarak tarif edilir. Çünkü dü – beyt tabiri Fars edebiyatında rubai kelimesi ile eş anlamlı olarak da kullanılmıştır. [1] ( bkz RUBAİ NEDİR ÖZELLİKLERİ RUBAİCİLER RUBAİ KALIPLARI )
Böylece beyit: İki dizeden oluşan ve anlamca bütünlük gösteren, aynı ölçüde kalıp ve vezinde yazılmış olan divan şiiri nazım birimine denir. Yani Beyit, aynı vezinde olan ve birbiri peşinden gelen iki mısraı kast eder.
Bu yüzden dü beyt kelime anlamı ile iki beyit anlamına gelir. Fars şairleri dü beyit terimi ile dört dize ve iki beyitten oluştuğu için rubai’yi kast etmişlerdir. Fakat kelime anlamına baktığımızda dört dizeden oluşan musarra beyti olmayan kıta’ lara da “ dü beyit “ denilebilir.
Bu nedenle Dü-beyt, terane rubai’nin diğer adları olmuşlardır. ( Bkz Rubai) Rubai Dört mısradan meydana gelen ve aruzun ahreb ve ahrem bahirlerinin kalıplarıyla Fars edebiyatına özge oluşan ve Türk edebiyatına da Fars şiirinden giren bir nazım şeklidir. Rubai genel olarak aaxa kafiye düzeninde yazılır. Az da olsa bütün mısraları kafiyeli (aaaa) veya birinci ve üçüncü mısraı serbest, ikinci ve dördüncü mısraları kafiyeli (xaxa) olan rubailer de yazılmıştır.
Rubai yerine terâne, dübeyt, çârmısra, çehârmısra isimleri de kullanılmıştır Terâne, bütün mısraları kafiyeli rubailer için söylenen bir isimdir.[2]
Erbâb-ı tarikata tarikat gamdır
Ashâb-ı hakikata hakikat gamdır
Tafsile ne hacet ey diî-i şûride
Fihrist-i ceride-i muhabbet gamdır. (Azmizâde Haleti)
Çık, tayy-ı zaman et açılır her perde
Bir ömr geçir istediğin her yerde
Ben hicret edip zamanımızdan yaşadım
İstanbul'u fethettiğimiz günlerde (Yahya Kemal Beyatlı)
Kıt’a örneği
İlm kesbiyle pâye-i rif'at
Ârzû-yı muhâl imiş ancak
Aşk imiş her ne var âlemde
ilm bir kîl ü kâl imiş ancak (Fuzulî)
AHREB VE AHREM NEDİR AHREB VE AHREM VEZİNLERİ
Rubai'nin Tüm Özellikleri ve Rubai Örnekleri
Rubai'nin Konusu, Özellikleri ve Rubai Örnekleri
KAYNAKÇA
[1] Tahir’ül Mevlevi, Edebiyat Lügati, Enderun, 1973, s. 37
[2] TURAN KARATAŞ, ANSİKLOPEDİK EDEBİYAT TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ, AKÇAĞ YAYINLARI ANKARA 2004, s.396-397