Edgar Allan Poe 'nin Usher Evi'nin Düşüşü Öyküsü Hakkında ve özeti

09.10.2019

 
Usher Evi'nin Düşüşü,  özgün adı “The Fall of the House of Usher “ adlı öykü Edgar Allan Poe tarafından yazılan ve ilk kez 1839'da Burton Gentleman'ın Dergisi'nde yayımlanan kısa bir gerilim ve korku konulu öyküsüdür.
Bu öykü müstakil olarak yayımlandıktan sonra Grotesk ve Arabesk Masalları koleksiyonuna dahil edilmiş ve diğer eserleri ile kitap halinde de basılmıştır.
 
Yazarın bu öyküsü de gotik edebiyat ürünleri arasında gösterilebilecek, korku, gerilim delilik, aile, tecrit gibi konulara değinilen bir öyküdür. Yazarın   Kara Kedi , Amontillado Fıçısı, Altın Böcek, Morgue Sokağı Cinayeti, Gammaz Yürek,  Kuyu ve Sarkaç gibi öyküleri koku ve dehşet verici vakalar üzerine yazılmış olan, ürpertici vakalar üzerine kurgulanmış öykülerinden birisi olmaktadır. [1]
 
Korku ve suçluluk duygusu, vahşet, şiddet, gerilim,  delilik çılgınlık gibi unsurları öne çıkarmayı seven bir öykücü olan Edgar Allan Poe acayip duygular, acayip cinayetler, dehşet, doğa üstü güçler sık sık yer almış,  gerilimi vahşeti ve şiddeti öne çıkaran kurmaca öyküler yazmış tüm bunlar Edgar Allan Poe’nin öykülerindeki karakteristik özellikleri olmuşlardır.
Hayal gücü yüksek bir öykücü olan Edgar Allan Poe’nin bu öyküsünde de yukarıda sayılan özelliklerin hepsinin olduğu söylemek mümkündür. Yazarın bu öyküsü hayaletleri, kâbusları vb ile daha ziyade fantastik öğeleri öne çıkaran bir öyküsüdür.  Öykünün konusu ise sahiplerinin ruhları ve bedenleri ile özdeşleşen ev sahiplerinin ölümü ile aniden çöküvermesi kurgusu üzerine yazılmıştır.
 
ÖYKÜNÜN ÖZETİ
Anlatıcı, “donuk, karanlık ve sessiz bir günde” Usher'in evine yaklaşır. Bu ev - çocukluk arkadaşı Roderick Usher'in mülküdür. Bu ev kasvetli ve gizemlidir.   Evin bahçesindeki bazı ağaçlar çürümüş, evin etrafı yıkılıp dökülmüş ve bu ev dışarıdan bakanlara çok kasvetli ve karanlık gözükmektedir.  Taştan yapılmış bu evin bazı yerleri kırılıp dökülse de çok sağlam yapılmış bir eve benzemektedir. Buna rağmen evin çatısından zemine kadar inen bir çatlak da dikkati çekmektedir.
Anlatıcı bu eve arkadaşı Roderick’in isteği üzerine gelmiş, Roderick, ona yazdığı mektubunda hem ruhen hem de fiziki olarak hasta olduğunu yazmış ve onu yanına çağırmıştır.  Usher ailesinin, köklü bir geçmişi vardır ama bu aile artık yok olmak üzerdir ve Usher ailesinin sadece bir ferdi artık hayatta kalmıştır. Usher ailesi, işte bu ev ve civarındaki mülkleriyle özdeşleşmiştir.  Yöredeki herkes Usher ailesini işte bu mülkleri ile birlikte anmakta ve bilmektedir.
 
Usherlerin evi dışarıdan çok kasvetli ve ürkütücü gözükmektedir.  Anlatıcı evin içine girip Roderick'in onu beklediği odaya doğru yürümeye başlar. Bu odaya giderken birçok hol ve salondan geçmek zorunda kalmıştır. Roderick'in yanına geldiğinde onu daha solgun ve daha az enerjik olduğunu fark etmiştir. Roderick ile konuşmaya başlar. Roderick sinirlerinin çok bozulduğunu ve korkularından muzdarip olduğunu kendi evinde olan olaylardan çok korktuğunu belirtir.
Roderick'in kız kardeşi Madeline, doktorların anlayamadığı gizemli bir hastalığa kapılmıştır. Anlatıcı birkaç gününü Roderick'i neşelendirmeye çalışarak geçirir. Roderick’ gitar çaldırıp şarkılar söylettirir. Rodercik’e hikâyeler okur. Ama tüm bunlar hiç fayda etmemiş,  Roderick’in ruhu neşesine kavuşamamıştır. Roderick, , evin kendisini hasta ettiğini, onu bu hale düşüren şeyin bu kasvetli ev olduğunu ısrarla yinelemektedir.  
Çok geçmeden Rodercik’in kız kardeşi Madeline de ölmüş, Usherlerin tek ferdi artık Rodercik kalmıştır.  Roderick, ölen kız kardeşini geçici olarak evin altındaki mezarlığa gömmeyi istemiştir.  Çükü  Madeline’nin hastalığının çok ilginç ve gizemli olduğunu bir gün doktorlar ve tıp bilimi için bu cesedin lazım olabileceğini düşünmektedir. Eğer tıp ilerlerse bu hastalığı ve nedenlerini incelemek isteyecektir.  Anlatıcı, Roderick’in cesedi mezara yerleştirmesine yardım eder.  Cesedi mezara yerleştirirlerken anlatıcı Roderick ve Madeline'in ikiz olduğunu fark eder.  Cesedi gömdükleri günlerin ertesinde Roderick daha da tedirgin olmuştur.  Bir gece, anlatıcı yatağında uyurken Roderick histerik bir şekilde kapısını çalmış,  anlatıcıyı pencereye götürüp evi çevreleyen parlak bir gaz bulutunu göstermiştir. Anlatıcı, Roderick'e gazın tamamen nadir görülen, doğa olayı olduğunu anlatır.
 
Anlatıcı o  geceyi Roderick ile konuşarak geçirmeye karar verir.  O gece ona romantik bir öykü olan  Sir Launcelot Canning'den “Mad Trist” i okur. Fakat bu öyküyü okurken hikâyedeki açıklamalara karşılık gelen sesleri duymaya başlar. İlk önce hayal gördüğünü zannetmiştir. Daha sonra bu seslerin hayal gücünün ürünü olduğunu düşünür. Ancak bir müddet sonra hayal görmediğini bu seslerin bariz bir şekilde gizemli bir yerden çıktığını fark etmiştir. Bu sırada Roderick sandalyesine yığılmış ve mırıldanmaya da başlamıştır.  Anlatıcı, Roderick'e yaklaşır ve söylediklerini dinler. Roderick ise  bu sesleri günlerden beri duyduğunu  Madeline'i diri diri gömdükleri için bu seslerin Madeline’ye ait olduğunu Madeline’nin ruhunun mezardan kaçmaya çalıştığını anlatmaktadır.  
Roderick ona Madeline işte kapının arkasında bizi dinliyor diye de iddia etmektedir. Bu sırada rüzgâr esivermiş, kapı aralanmış ve sanki anlatıcı da hayal meyal kapının arkasında duran Madeline’yi görmüştür.  Madeline üzerinde kanlı beyaz elbiseler ile karşılarında durmaktadır. Madeline bu şekilde Rodercik’e saldırır ve Roderick korkudan ölür. Anlatıcı büyük bir korku ile evden kaçarken evin tavandan tabana kadar inene çatlağı iyice yarılmaya ve ev de tamamen çökmeye başlamıştır.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar