Esir Şehrin Mahpusu Konu Özet İnceleme ve Kemal Tahir

11.04.2020

 
 
 
Esir Şehrin Mahpusu Ve Kemal Tahir
 
 
Esir Şehrin Mahpusu adlı eser Kemal Tahir’in ilk baskısı 1961 yılında yapılmış olan ve Esir Şehrin İnsanları  adlı romanının devamı olan sosyal, siyasi ve Kurtuluş Savaşı dönemini anlatan romanıdır.
 
Esir Şehrin Mahpusu adlı roman Kemal Tahir ’in “Esir Şehir Üçlemesi” adı verilen ve Esir Şehrin İnsanları   Esir Şehrin Mahpusu ve Yol Ayrımı adlı romanlardan oluşan roman üçlemesinin ikinci kitabı, bu üçlemenin ilk kitabı olan  Esir Şehrin İnsanları adlı romanının devamı olmaktadır.
“Esir Şehrin Mahpusu” adlı roman, Esir Şehrin İnsanları  adlı romanın bitimi sonrasında başlar.
 
Kemal Tahir’in Esir Şehir Üçlemesi roman dizisinde serinin ilk romanı olan Esir Şehrin İnsanları   1918 yılı ve öncesinden başlayarak İstanbul’un işgali ve Anadolu da Milli Mücadelenin başlaması yıllarını anlatır.  Serinin ikinci romanı olan “Esir Şehrin Mahpusu”  adlı roman ise 1921 başlarından Sakarya Savaşına kadar olan süreci,  serinsin üçüncü romanı olan “Yol Ayrımı “ adlı romanda ise Sakarya Savaşı ile Cumhuriyet’in ilanı ve sonrasını anlatır. Her üç romanının da esas kahramanı eski bir Osmanlı Paşası ve Türk aydını olan Kamil Bey’dir.  Türkiye’nin üç dönemi Kamil Bey’in her üç dönemdeki yaşadıkları örtüştürülerek anlatılır.
 
Esir Şehir Üçlemesi. Kurtuluş savaşını İstanbul ve İstanbul’daki hapishanelerine olan yansımalarına dayanarak Anadolu'nun durumunu, Padişah, Mustafa Kemal ve işgalcileri bizlere aktarmaktadır.  
Esir Şehir üçlemesinde, İstanbul’daki padişah yanlıları,  Atatürk taraftarları, işgalci yandaşları ve her şeyi oluruna bırakan vurdumduymaz insanları birlikte aktarmaktadır.
 
Eser,  ideal bir Türk aydını ve vatanperveri olan Kamil Bey’in şahsında ve bakış açısı ile bu üç süreci anlatır.
 
ROMANDAKİ KARAKTERLER  
 
Kamil Bey: Selim Paşa’nın oğludur.  Avrupa’da kalmış ve Avrupai eğitim almış biridir. Başlangıçta . Osmanlı kültür ve yaşayışına, milli mücadeleye karşı ilgisiz ve bilgisiz iken sonra dan olayların farkına varmaya başlamış ve Milli Mücadele taraftarı olmuştur.
Nermin: Kamil Bey’in Batı kültürüne özenen kendi kültürüne kayıtsız, milli duyguları zayıf, hatta Fransızlarla işbirliği yapan bir karısıdır.
Nedime Hanım: Karadayı gazetesini çıkararak Milli Mücadeleye destek veren cesur bir kadın. Kahramandır.

Esir Şehrin İnsanları , Esir-Şehrin-Mahpusu-,  Yorgun Savaşçı , Rahmet Yolları Kesti, Kurt Kanunu Bozkırdaki Çekirdek gibi Sagirdere- ,  Yol-Ayrimi-  Kelleci Mehmet , Körduman-  

romanları ile tanınan Kemal Tahir Türk Edebiyatının en mühim romancılarından biridir.

 

 
ROMANIN ÖZETİ
 
 
Yıl 1921’dir ve Anadolu’da Milli Mücadele tırmanmaya başlamıştır. Kamil Bey, yalnız başına kaldığı Bekir Ağa Koğuşu’nda, kitap okuyup resimler yapabilmektedir.  Fakat Kamil Bey, bir bayram günü aniden Sultanahmet’teki tutukevine yollanır. Yedi yıl hüküm giymiş, serbest kalma umudu  Milli Mücadele’nin başarılı olması ve Atatürk’ün  mücadeleyi başarmasına kalmıştır.
 
Kamil Bey’in getirildiği Sultanahmet’teki tevkifhane katiller, uyuşturucu satıcıları,  kurmacılar, hırsızlar, sahtekârlar ve yankesicilerin kaldığı azılı haydutların bulunduğu bir yerdir.  İstanbul’un seçkin ailelerinden birine mensup bir aydın olan Kamil Bey için burası olabilecek en kötü yer olmaktadır.
Kamil Bey bu azılı haydutlarla birlikte yaşamaya başlamıştır.
 
Fakat Tevkifhanede bulunan Zekeriya Hoca ile ikinci kısım ağası Faytoncu Osman Ağa ona destek olurlar. Buna rağmen bunca azılı haydut arasında kendini hiç de rahat hissedememektedir.
 
Üstelik karısı Nermin Hanım, onu ihmal etmektedir. Nermin Hanım çok seyrek olarak ziyarete gelmekte, gelirken de kızları Ayşe’yi yanında getirmemektedir.  Nermin Hanım, yedi yıl sürecek cezasından dolayı umutsuzluğa da kapılmış, Kamil Bey’in duyumlarına göre de İstanbul’un yozlaşmış çevrelerinde gezip dolaşmaya başlamıştır.
 
Faytoncu Osman Ağa , Kamil Bey’den borç alıp, o para ile kumar oynamış,  bu parayı kumarda kaybeden Osman Ağa, bu parayı ondan borç almadığını, kumarı onun ile ortak oynadığını söyler. Hatta Kamil Bey’e yaptığı yardımlardan dolayı da üstüne üstlük daha da para ister. Kamil Bey bu parayı ödemezse katillerin ve haydutların elinde yem olacağını bilmektedir.  Fakat hiçbir parası da kalmamıştır.
Lakin Kamil Bey, babasından kalan değerli saati satarak Osman Ağa’ya vermek zorunda kalmıştır.  Fakat bir gün Fatma Hanım’ın getirdiği kurabiyeler çalınmış, buna çok sinirlenen Kamil Bey , Osman Ağa dahil bir sürü mahkum ile kavga edip onları da dövmüştür.
 
Bu olay sonrasında eski bir Paşa olduğu anlaşılan Kamil Bey başa bir koğuşa nakledilir. Bu koğuşta, Binbaşı Arif Bey ile birlikte kalmaya başlar.
Hapishane müdürü de ona karşı saygılı davranamaya başlamıştır. Birçok nüfuzlu kişinin de desteğini almaya başlayan Kamil Bey bu koğuşta rahat etmeye başlar. Hatta karısı Nermin bile onu daha da çok ziyaret etmeye başlamıştır.  Ancak, karısı Nermin ve ailesi halen Milli Mücadele’ye karşıdır.  Bu nedenle Kamil Bey eşine sinirlenmektedir. Eşi Nermin’in ailesi de Fransızlarla çok yakın ilişkiler içindedir. Kamil bey bunları öğrendikçe karısına ve ailesine hayli içerlemektedir.
 
Anadolu’daki savaşta, Yunanların galip gelmekte olduğu haberleri onu çok üzmektedir.  Yunanlıların savaşı kazanıp İstanbul’a bile gelecekleri ve Milli Mücadele’yi destekleyen herkesin öldürüleceği söylentisi hızla yayılmaktadır.
 
Kamil Bey, bu sırada karısı Nermin’in Fransızların resmi bayramı için baloya gidip, sabaha karşı eve döndüğünü de duymuştur. Bunun üzerine Kamil Bey, karısı Nermin ‘e onu boşadığına dair bir mektup göndermiştir.  Roman bu boşanma mektubuyla son bulur.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar