Eski Edebiyatta Kocakarı İlaçları Halk Hekimliği 1

13.04.2024



Eski devirlerdeki tıbbi inanışlar, ilaçlar, halk hekimliği, kocakarı ilaçları eski edebiyatımızda da yer almıştır. Eski devirlerde ilaçlar, hekimlik tedavi ile ilgili mevzular şiirlerde, halk hikâyelerinde hatta efsanelerde dahi yer alır.  Eski devrin bitkisel ilaçlarla tedavi yöntemleri ve hekimlik anlayışı ile ilgili yazılmış eserlere de rastlamak mümkündür.

Eski edebiyatta mevzusu edilen ve eski devrilerde şifalı kabul edilen bitkisel ilaçlar ve iyi geldiği düşünülen hastalıklardan bazıları şunlardır.


Gülsuyu, gülyağı ve kokusu:


Gül suyu veya kokusunun sarhoşları ayıltmaya humara iyi geldiği konusu halk hikâyelerimizde ve şiirlerde de karşımıza çıkar. Örneğin EŞREF BEY İLE ZÜHRE HAN hikâyesinde bade içtikten sonra üç gün ayılamayan Eşref, gül kokusu ve âşık Pir sesi ile uyanabilir. [1]Gül suyunun yürek çırpıntısına iyi geldiği, asabiyeti tavan yapan kişileri sakinleştirdiği düşünülür.  Gül gam çekenlere şifa kabul edilmiştir.

Gülden ve goncadan bal ile şerbet yapıldığı gül-engübin (Farsça) , gül kokusunun ve gül suyunun

cilde iyi geldiği, ciltteki gözenekleri temizlediği, ciltte yağlanmayı azalttığı, sivilce akne ve lekelere iyi geldiği, ölü deriyi temizlediği kırışıklıklara iyi geldiği düşünülmektedir.

  • B’uy-ı gül hatt-ı rutubet birle gülâb
  • Dafî-i derd-i ser-i ehli humâr olmaktadır. Raşit [2]

  • Dil ruh u hoygerdeni bûs eyledikçe cân bulur
  • Çünkü gül- âbla eder her hasta def-i ihtilâc   Beğlerbeğli Hilmi [3]
  • Terlemiş yanağı öpmek öpenin gönlüne can verir. Çünkü yürek çarpıntısını def etmek için gül suyu gerekir.

  • Bulunur istersen her derde gülistanda devâ
  • Hokkasında goncanun san kim şifâ cullabı var  Fuzuli

Şerbetler Sirkeli Bal Şerbeti ( Sirke engübin- Sirkencübin )

Eski devrilerde şerbet içimi ve ikramı çok yaygındı. Gül şerbeti, demirhindi, sirkencübin şerbeti gibi “menekşe, gülşeker, gül ile limon, kırmızı gül, nilüfer, karabaş, dut, ünnap, ayva, ayva yaprağı, vişne, demirhindi, nergis, usul, dinari, şahtere[4] den pek çok şerbet yapılır, bazı şerbetlerin pek çok derde şifa olduğu düşünülürdü.  Eski devrilerde hacı şerbeti, sünnet şerbeti, nevruz şerbeti, hamam, nazar, loğusa, görücü, söz kesme, ölü, düğün, doğum, mevlit, düğün, mükâfat şerbeti gibi pek çok şerbet türü vardı. ( geniş bilgi için bkz Şerbet İçme Gelenekleri ve Osmanlıda Şerbet )

Eski devrilerde şerbetle şifa olarak kabul edilir, içki meclislerinde, bezm, işret hatta humar ( içki sonrası duyulan şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı ) sonrasında dahi şerbetler içilirdi. İçki sonrası çekilen baş ağrısı humardan kurtulmak için sabahleyin şerbet veya sabuhi adı verilen şarap içiliyordu. [5] ( bkz Şarabın Defi İçin Tatlı Yemek Şerbet İçmek Dudak Öpmek )

Menekşe, âşıkları gam çekenlerin dert ortağıdır. Boynu bükük oluşu, gölgede yetişmesi, kısa oluşu ile şairlere ilham verir. Menekşe şerbetinin

  • Kadir bilmeyenin elinde kalmış
  •  Onun için boynun büker menekşe Karacoğlan

  • Bir dem gam-ı devranı unutturmağa sâkî
  • Gül mevsimidür sun berü gül-i nâr-ı benevşe  Ahmet Paşa

Sirke engübin- Sirkencübin denilen şerbet, şifalı olduğu düşünülen şerbetlerin başında gelir. Harareti kestiği, hazımsızlığa iyi geldiği, tok tuttuğu, zayıflattığı, ağız kokusuna iyi geldiği, safrayı söndürdüğü,[6] mahmurluğu giderip enerji verdiği düşünülen bu şerbet elma sirkesi ve balın karışımından hazırlanan bu şerbetin humara ve mahmurluğa da iyi geldiği düşünülür. Bu şerbetin bit tür sabuhi olarak da kullanıldığı anlaşılır.[7] ( bkz Sabuhi Nedir Sabahleyin İçilen Mahmurluk Şarabı )

  • Verirdi hükmünü safrâ-yı kibr-i nahvetyân
  • Sirkencübin-i mücâzât olmasaydı müzil  Nazim

Mücâzât sirke engübini mahmurluğu giderici olmasaydı şarap en yüce benim diyenlerin safrası olmuş olurdu.


Bezir İsi Mürekkebi

Eski devrilerde mürekkebin şifa verdiğine dair inançlar vardı. Örneğin kabakulak olanların kulak iltihapları üzerine mürekkeple Arapça yazılar yazılır, bu işlemin kabakulağı tedavi ettiği düşünülürdü. Yanıkların ve yaraların üzerine bezir isinden yapılmış siyah mürekkep sürülürdü.

  • Teskin-i sûz-ı hicr edelim arz-ı halle
  • Mu’taddır ilaç mürekkeple harkına

Yanığa iyi gelsin diye mürekkep sürmek adettir. Onun için ayrılık yarasına iyi gelsin diye yâre arzu hal edelim

KAYNAKÇA

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar