Göksu Köprüsü Efsanesi Silifke – Mersin

19.03.2019

 

 

 Göksu Köprüsü  Hakkında ve Yörede Benzeri Efsaneler 

Silifke Göksu Köprüsü M.S. 77-78 yıllarında Kilikya Valisi L. Octavius Memor tarafından, Roma İmparatoru Vespasianus ve oğulları Titus ile Domitianus adına yaptırılmıştır.  Silifke’nin Göksu Irmağı üzerindeki bu Taş Köprü XIX. yy. ‘ ın sonlarına kadar orijinal şeklini korumuş,  bu köprü üzerindeki en önemli tamiratlardan birisinin de 1875 yılında Silifke Mutasarrıfı Mehmet Ali Paşa tarafından yaptırıldığı bilinmektedir.

Aşağıda derlenen efsanenin ana motifi görkemli bir mimari eserin yapımı esasında tanrılara bir insanı kurban olarak adamak gerektiği inancından kaynaklanmaktadır.   Antik çağlarda yapılmış olması muhtemel olan bu durumun günümüze kadar ulaşmış olması da ilginçtir.  Antik çağlardaki insanları kurban etme  veya ölen birisinin adına bir köprü yaptırma inançlarından kaynaklı bu tip efsanelerin bir benzeri deAdana Taşköprü Efsanesi dir. [1]

Adana Ulu Cami Yapılış Efsanesiinde de bina yapılırken birini kurban etme motif bulunmaktadır. [2]

Göksu Köprüsü Efsanesi 

Silifke de Göksu nehri üzerindeki köprü bir türlü bitmiyor muş. İşçiler akşama kadar çalışıyorlar ama dün, akşama kadar yapılan iş ertesi sabaha hiç yapılmamış gibi eski haline geliyor, aksine bir sürü de aksilik çıkıyormuş.

İçlerinden birisi köprünün işlerinin ilerleyebilmesi için bir adak kesilmesi gerektiğini söylemiş. Eğer bu adak yerine gelmezse bu köprünün işi hiç bitmez demiş.  Bu köprünün işinin bitmesi için bir insanın kurban edilmesine karar verilmiş.  Bu karara göre ertesi sabah köprüye ilk su almaya gelenin yakalanıp köprüye kurban edilmesine karar verilmiş.

Bunun üzerine köprüde çalışan işçiler toplanıp bu karara varmışlar.  İçlerinden birisi sabaha kadar nöbet tutacak ırmağa sabah ilk kim su almaya gelirse o kişi yaklanacak ve köprü için kurban edilecektir.  

 

İşin aksi yanı sabahleyin köprüye gelerek su almak isteyen ilk kişi de köprüyü yapan ustabaşının karısı olmuş. Kadını yakalayıp kurban etmek için hazırlanmışlar.  Kadın çocuklarıma bir bakayım onların, karnını doyurayım sonra geleyim diye ne kadar yakarsa da yine kurtulamamış.

İşçiler kadını yakalayıp, köprünün bir ayağının içine kadını koymuşlar ve etrafını örmüşler.  Bu hadiseden sonra köprünün işleri rast gitmeye işler ilerlemeye başlamış ve köprü de bitmiş

Rivayete göre zaman zaman bu kadının iniltisi hala duyuluyormuş.

Efsaneyi anlatan: Şenel Keskin, 1952 , Silifke doğumlu.

Antakya ve Samandağ Seleucia Pieria Efsanesi

Hatay Asi Nehri ve Lokman Hekim Efsanesi

Erzin Su Kemerleri Efsanesi Hatay

Asar Dede Efsanesi Hatay Dörtyol

Musa Ağacı Efsanesi Hatay

Binboğalar Efsanes

Hatay Asi Nehri ve Lokman Hekim Efsanesi

Erzin Su Kemerleri Efsanesi Hatay

Asar Dede Efsanesi Hatay Dörtyol

Musa Ağacı Efsanesi Hatay

Misis Köprüsü ve Lokman Hekim Efsanes

Adana Taşköprü Efsanesi

CEYHAN YILANKALE VE ŞAHMARAN EFSANESİ

Kaynak


[1] Adana Taşköprü Efsanesi, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/adana-taskopru-efsanesi/104921

[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/adana-ulu-cami-yapilis-efsanesi/104952

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
cennetcennet758
Cennet6 years ago
bundan silifkelilerin haberi var mi acaba uydurma!
🙂 Bu uydurmanın derlediği kadın Silifke doğumlu. Ayrıca uydurma olmasaydı zaten efsane olmazdı. Her masal yüzde yüz uydurma iken, her destan, efsane yüzde seksen, her hikaye ve roman da yüz de elli uydurmadır. Müsterih olunuz. Silifke de Silifkelerin bilmediği nice çok şey var. Ah bilseniz