GAZEL
Gönlüme bir câm sundı sâkî-i bezm-i elest
Nice yıllardur yatur meyhâne-yi vahdetde mest
Mest olup meyhânede hâk üzre yatsan gam degül
Himmeti ‘âlî gerek insânun ey dil gönli pest
Fasl-ı tâbistân gelüp irdi o günler kim ola
Ehl-i diller mey-perest ü ehl-i zühd âteş-perest
Yâr bezminden ayak çekmem olursa gam degül
Seng-i ta‘nından rakîbün şîşe-i hâtır şikest
Rûhiyâ olduk giriftâr-ı kemend-i zülf-i yâr
Gayr seyr-i bâğ ider biz künc-i gamda pây-best
GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ
- Elest meclisinin sâkîsi gönlüme öyle bir kadeh sundu ki (gönlüm) nice yıllardan beri birlik meyhanesinde sarhoş yatmaktadır.
- Ey gönül! Sarhoş olup meyhanede toprak üzerinde yatsan dert değil. (Nitekim) İnsanın himmetinin yüce olması gönlünün alçak olması gerekir.
- Yaz mevsimi gelip gönül ehli kimselerin şarap düşkünü olduğu ve takva ehlinin ateşperest olduğu o günler geldi.
- Sevgilinin meclisinden ayak çekmem. Rakibin ayıplama taşından gönül şişesi kırılsa da dert değil.
- Ey Rûhî! Sevgilinin saçının kemedine tutulduk. Başkaları bağda bahçede dolaşır, biz gam köşesinde ayağı bağlıyız.
http://acikerisim.artuklu.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12514/256/1%20-%20Eski%20T%C3%BCrk%20