08.04.2016
GÜL Ü BÜLBÜL’DEN ( 2)
Nâfı kim çeŞme-i letâfetdür
Havz-ı sîmîn-i kasr-ı cennetdür
ġikemi kûh-ı nûrdur gûyâ
Nâfı fevkınde ayn-ı rûh-efzâ
Gerçi tab’umda hîç illet yok
Ötesin açmaga icâzet yok
Hassa söz çogıdı açsam leb
Lîk tutdı dehân-ı dest-i edeb (b. 509-512)
….
Var idi tıynetinde hâlet-i aşk
Gâlib olmış ana tabît’at-ı aşk
Rûz-ı evvelde hâkini takdîr
Âb-ı aşkile eylemiş tahmîr
Tıyneti aşkile sirişte idi
Nâmesi aşkile nüvişte idi
Mübtelâ olmamışdı gerçi henüz
Dilde amma var idi aşkile sûz (b. 664-667)
…
Mülk-i mağribde varidi bir şâh
Dem-i serdile mü’zi vü cân-kâh
Demi serd ü tabî’ati bârid
Râyı fâsid ü rü‟yeti müfsid
Hâsılı i’tidâlden bîrûn
Tab„-ı serdile halka zulmi füzûn
Kâtı bârid tabî’at ü âmı
Şâh-ı zâlim şitâ anun nâmı (b. 1882-1885)
….
Berf anı göricek bu hâletile
Eriyüp yire geçdi hacletile
Gerçi kasd itdi eyleyüp gayret
Girü arz ide gülşene şiddet
Lîk yab yab zebûn ü zâr oldı
Askeri cümle târ-mâr oldı
Eriyüp geçdi berf mahv oldı
Gözi yaşıle yir yüzi toldı (b. 2022-2025
Betül SİNAN NİZAM, DİVAN ŞİİRİNİN ALEGORİK ÂŞIK VE MAŞUKLARINDAN GÜL Ü BÜLBÜL
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın