GURÛB
Fasl-ı sermâyı dehşet- efzânın
Bâd-ı pür-zehr-i girye-dâriyle;
Karların serdî-i memâtiyle
Münkesir, bî-varak hep eşcârın,
Mâverâ-yı gusûn-ı hüznünden;
Saçıp etrâfa nûr-ı bî-ferini
Güneş, ol dil-ber-i semâ-pîrâ
Bir hırâm-ı hazîn-i mâtem ile,
Eyliyordu gurûb, rikkat ile!...
İsmirârî-yi rûy-ı âfâka,
Saçılan nûr-ı ra’şe-efzâsı;
Sanki zerrin, sâfir ü elmâsın,
İmtizâcat-ı renk-renginden
Dökülen bir şelâle-i nûrun
Hep bu emvâc-ı lem’a-perveridir!...
Şimdi rûhum bu şems-i muhtazırın,
İn’ikâsât-ı nûr-ı zerdiyle,
Titreyip ağlayan bu deryânın,
Pîş-i emvâc-ı nâle-dârında
Böyle bin, muntazır, perâkende,
Hâtıratın tezekkürâtiyle,
Ağlıyor derbeder, hazîn, hâsir!...
(Bütün Şiirleri, 20)
GÜNBATIMI
Korkunç bir kış mevsiminin
Ağulu ve gözyaşlı rüzgârıyla,
Karların ölüm soğukluğuyla
Kırık, tümü yapraksız ağaçların
Üzgün dalları arasından
Yöreye güçsüz ışığını saçarak
Güneş, gökyüzünü süsleyen o güzel,
Acıklı bir yas yürüyüşüyle
Batıyordu, incelikle...
Ufukların yüzündeki karalığa
Saçılan ürpertici aydınlığı,
Sanki altın, gökyakut ve elmasın
Renklerinin kaynaşmasından
Dökülen bir ışık çağlayanının
Hep bu parıltılı dalgalardır!
Şimdi ruhum bu can çekişen güneşin
Solgun ışığının yansımalarıyla
Titreyip ağlayan bu denizin
İnleyen dalgaları önünde
Böyle kimsesiz, ölgün, darmadağan
Anılarını canlandırarak
Ağlıyor perişan, üzgün ve bitkin!...
(Bütün Şiirleri, 20)
(Çeviren: Asım Bezirci)
HATİCE KOCABAY , AHMET HÂŞİM ŞİİRLERİNDE ZAMAN , Yüksek Lisans Tezi , Bilkent Üniversitesi, Ankara Aralık, 2010 ,https://www.thesis.bilkent.edu.tr/0006344.pdf