GURÛB

16.06.2016

 

GURÛB

Fasl-ı sermâyı dehşet- efzânın

Bâd-ı pür-zehr-i girye-dâriyle;

Karların serdî-i memâtiyle

Münkesir, bî-varak hep eşcârın,

Mâverâ-yı gusûn-ı hüznünden;

Saçıp etrâfa nûr-ı bî-ferini

Güneş, ol dil-ber-i semâ-pîrâ

Bir hırâm-ı hazîn-i mâtem ile,

Eyliyordu gurûb, rikkat ile!...

İsmirârî-yi rûy-ı âfâka,

Saçılan nûr-ı ra’şe-efzâsı;

Sanki zerrin, sâfir ü elmâsın,

İmtizâcat-ı renk-renginden

Dökülen bir şelâle-i nûrun

Hep bu emvâc-ı lem’a-perveridir!...

Şimdi rûhum bu şems-i muhtazırın,

İn’ikâsât-ı nûr-ı zerdiyle,

Titreyip ağlayan bu deryânın,

Pîş-i emvâc-ı nâle-dârında

Böyle bin, muntazır, perâkende,

Hâtıratın tezekkürâtiyle,

Ağlıyor derbeder, hazîn, hâsir!...

 (Bütün Şiirleri, 20)

 

 

GÜNBATIMI

Korkunç bir kış mevsiminin

Ağulu ve gözyaşlı rüzgârıyla,

Karların ölüm soğukluğuyla

Kırık, tümü yapraksız ağaçların

Üzgün dalları arasından

Yöreye güçsüz ışığını saçarak

Güneş, gökyüzünü süsleyen o güzel,

Acıklı bir yas yürüyüşüyle

Batıyordu, incelikle...

Ufukların yüzündeki karalığa

Saçılan ürpertici aydınlığı,

Sanki altın, gökyakut ve elmasın

Renklerinin kaynaşmasından

Dökülen bir ışık çağlayanının

Hep bu parıltılı dalgalardır!

Şimdi ruhum bu can çekişen güneşin

Solgun ışığının yansımalarıyla

Titreyip ağlayan bu denizin

İnleyen dalgaları önünde

Böyle kimsesiz, ölgün, darmadağan

Anılarını canlandırarak

Ağlıyor perişan, üzgün ve bitkin!...

 

 (Bütün Şiirleri, 20)

(Çeviren: Asım Bezirci)

HATİCE KOCABAY , AHMET HÂŞİM ŞİİRLERİNDE ZAMAN , Yüksek Lisans Tezi , Bilkent Üniversitesi, Ankara Aralık, 2010 ,https://www.thesis.bilkent.edu.tr/0006344.pdf

 

Ahmet Haşim Hayatı

Bize Göre 

Sembolizim Ahmet Haşim

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da