Handan Romanı Hakkında Bilgiler İnceleme H.E.Adıvar

20.05.2013

Bu Eser 30.05.2013 Tarihinde Günün Yazısı Seçilmiştir

 

 

HANDAN VE HALİDE EDİP HAKKINDA 

Handan (1912)  adlı romanı Halide Edip Adıvar’ın  milli mücadele yıllarında değişmeye başlayan sosyal gerçekçi ve milli konulara yönelmeden evvel yazdığı aşk konulu bir romanıdır.  Bu roman edebiyatımızda bir kadın tarafından yazılan ilk aşk romanlarında birisi olduğu gibi bir kadın tarafından yazılan ve  “kadın psikolojisini anlatan Türk edebiyatındaki ilk eser”  olmak özelliği de taşır.

Halide Edip Adıvar’ın Handan adlı romanının ilk baskısı   (H.1327), miladi 1912 yılında İstanbul’da Tanin Matbaasında yapılmıştır. [1]

Handan adlı roman 1909’da yazdığı Heyula adlı eseri ile romancılık dünyasına adım atmış olan  Halide Edip Adıvarın dördüncü eseridir. Fatma Aliye, Şair Nigâr, Makbule Leman hanım ile birlikte çağdaş edebiyatın ilk kadın yazarlarından birisi olan ve Halide Nusret ile birlikte ilk önemli kadın yazarlardan birisidir. Halide Edip Adıvar  Hadan adlı romanında kadınlarını sosyal hayat ve sosyal mesele karşısındaki tereddütlerini ele almış, özellikle II. Meşrutiyetten 1908 sonra başlayan sosyalleşme sürecindeki kadınların sosyal hayattaki yerlerini ve iç dünyalarını dile getirmiştir. 

Daha 1908 yılından önce Halide Salih imzasını kullanarak gazetelerde kadın haklarıyla ilgili yazılar yazmaya başlamış olan Halide Edip bu yazılarından ötürü muhafazakâr kesimler tarafından tepkiler çekmeye başlamış, 31 Mart Vakası sonrasında iki oğluyla birlikte Mısır'a, oradan da İngiltere’ye kadar kaçmıştı.[2] İngiliz Kadın yazar ve gazeteci Isa Belle Fry’ın konuğu da olmuş,  İngiltere’de “ Kadın haklarını savunan bir Osmanlı kadını “olarak ilgi görmüş, Bertrand Russell gibi fikir adamlarıyla da tanışmıştı. [3]

Yazarın Seviyye Talip ve Macide’den Handan’a, Handan’dan Kaya’ya, Kaya’dan Ayşe’ye adım adım değişen, değiştikçe yenilenen ve eksik taraflarını tamamlayarak olgunlaşan kadınları, asrın ikinci yarısından itibaren modernleşme hareketinin içine alınmış Türk kadınının sosyalleşme macerasını yansıtırlar”[4]

KONUSU

Kitaptaki olaylar, Abdülhamit’in istibdat döneminde geçmekte , bize o güne ait bilgiler vermektedir. Kitap, bir aşk hikâyesi etrafında o günün sosyal yaşamı, kültürel yapısı ve istibdat dönemindeki Türk aydınlarının başlattığı yeni sosyal akımlardan bahsetmektedir.

ANA FİKRİ:

Kitabın ana fikrini şu atasözüyle açıklayabiliriz. Ne oldum dememeli ne olacağım demeli. Çünkü herkes Handan’ı iyi bir yaşamı olacağını beklerken tam tersi bir yaşam onun olmuştur.

KİTAPTAKİ ŞAHISLAR

HANDAN: Kızıl saçlara sahip çok çekici bir insandır. Ruhi olarak da cesur ve atılımcıdır.

REFİK CEMAL: Esmer, uzun boylu yakışıklı biridir. Ruhi olanakta kendini geliştirmeyi seven ve kültürel ortamlardan hoşlanan biridir.

NAZIM: Sarı, uzun saçlıdır. Duygulu ve biraz alaycı güleç yüzlü bir insandır.

 

ÖZETİ:

Refik Cemal evlenmek üzeredir. İstediği kızı yaşadığı mahallenin o döneme göre aykırı gözüken fertlerinden olan dört kız kardeşten biridir. Daha doğrusu Refik Cemal’in evleneceği kız diğerlerinin kuzenidir. Refik Cemal biraz heyecanlı ve de çekingen olarak bu işe kalkışmış ve babasını Neriman’ı istetmeye yollamış. Neriman onun fotoğrafını görünce hemen evlenmeyi kabul etmiştir. Refik Cemal bir akşam Neriman’la tanışmak için yemeğine gitmiş. Refik Cemal Neriman’ı görünce ona vurulmuş işte hayatımın kadını bu diye düşünmüştür.

Yemekte Cemal Bey ile koyu sohbete dalmışlardı. Fakat maada boş bir sandalye Refik Cemal’in dikkatini çekmiştir. Tam soracağı sırada Neriman çok kutsal birinden bahsedermiş gibi keşke Handan’da burada olsa diye iç geçirmişti. Cemal beyde Handan’dan bahsetmeye başladı.

Handan’ın çok zeki, öğrenmek için çok azimli, çok kültürlü ve çok güzel olduğundan bahsetmişti. Refik Cemal Handan’ın çok özel bir yeri olduğunu anlamıştı.

Refik Cemal bir an önce düğün hazırlıklarına başlamak istediğini bildirince Cemal Bey bunu hemen kabul etmiş ve düğün hazırlıklarına başlanmıştır. Tüm bu işler devam ederken Neriman Avrupa’da bulunan Handan’a danışmaktadır. Bu durum Refik Cemal’i biraz kızdırıyor olsa da pek sesini çıkarmamıştır. Çünkü Handan’ın beğendiği ev eşyaları, Neriman’a beğendiği kıyafetler gerçekten onun da hoşuna gitmişti. Nihayet düğün günü gelir çatar. Refik Cemal rüyalarını süsleyen meleği Neriman’a kavuşur. Aradan bir tıl geçer. Neriman hamile kalır. Fakat tam bu sırada Abdülhamit’in hafiyeleri Refik Cemal’in peşine takılır. Çünkü Refik Cemal kendini geliştirmiş gerçek bir Türk aydınıdır ve istibdat  dönemi bunu kabul etmemektedir.

Refik Cemal sürgüne gitmektense kendi isteğiyle Londra’ya tayinini ister ve yaptırır. Tam bunu eşine söyleyeceği zaman Refik Cemal ve Server’ın ortak arkadaşı olan ve Abdülhamit’in hiç sevmediği ateşli bir Türk aydını olan Nazım’ın amcası köşke gelmiştir. Bu arada Nazım  bir süre önce tutuklanmış ve hapishanede intihar etmiştir. O akşam Neriman’da bir tuhaflık vardır. Ağlamaktan gözleri şişmiştir. Refik Cemal sorduğunda Nazım için ağladığını söylemiştir. Kıskançlık Refik Cemal’i farklı şeyler düşünmeye itmiş ve ilk defa Neriman’a kötü davranarak

 onu konuşturmaya çalışmıştır. Neriman kendisinin Nazım ile bir ilişkisinin olmadığını söylemiş fakat bu konuyu şimdi anlatamayacağını söylemiştir. Bu olaydan sonra Refik Cemal, Handan ve Nazımla ilgili konuyu hiç açmamıştır. Refik Cemal Londra’ya giderek işe başlar. Neriman’da

 Handan ile Nazım’ın ilişkisini anlatmaya karar verir ve Handan’ın tüm mektuplarını Refik Cemal’e göndermeye başlar. Bu arada Refik Cemal bir  kilisede Handan ile karşılaşır ve Handan onu otele davet eder. Handan onu çok iyi karşılar fakat eşi Hüsnü Paşa aynı şekilde davranmaz. Zaten Hüsnü Paşa çok ters bir insandır.

Gelelim Handanla Nazım’ın hikâyesine. Handan 13-14 yaşlarında iken kendini çok geliştirmiş ve artık yaşlı insanlarla muhatap olacak düzeydedir. Nazım’ın amcası da bunlardan biridir ve Nazım’ın Handan’a ters vermesini ister. Bir süre sonra Nazım ders vermeye başlar. Bu dönemde birbirlerine iyice âşık olurlar. Fakat Nazım Handan’a aşkını direkt söyleyemez ve ona sen bana ideallerime ulaşırken yardımcı olacak bir eşsin diye ona aşkını anlatmaya başlar. Handan buna çok sinirlenir ve Nazım’ın evlenme  teklifini reddeder. Bu olaydan kısa bir süre sonrada Handan Hüsnü Paşa diye biriyle evlenir. Bu acı olaya dayanamayan Nazım Handan’a bir mektup yazar ve intihar eder. REFİK cemal bunları Neriman ve  Handan’ın mektuplarından öğrenir. Bu yüzden Handan’dan hoşlanmamaktadır. Ama Handanla sohbet etmekten çok hoşlanmaktadır. Refik Cemal Londra’ya gittikten sonra eşini de yanına alır. Handan’da sık sık onlara gitmeye başlar. Bu arada Hüsnü Paşayla Handan ayrılmış ve Handan bunalıma girerek hafızasını kaybetmiştir.

Refik Cemal Handan’ın bakımını üstlenir ve beraber Sicilya’ya giderler. Orada birbirlerine âşık olurlar. Bir ay sonra Handan iyileşir. Fakat Handan Neriman’a ihanet ettiği için çok üzülmektedir. Bu üzüntüden dolayı tekrar hastalanır ve vefat eder. Refik Cemalle aralarındaki aşk dedikodu olarak kalır. Kimileri Handan’a kızar ve ölümüne sevinir, kimiler ide onun çektiği acılardan dolayı ona acırlar.

 

HALİDE EDİP ADIVAR'IN HAYATI (1884-1964)

( Geniş Biyografisi : Halide Edip Adıvar, Hayatı, Eserleri, Edebi Kimliği )

       Halide Edip Adıvar, Milli Edebiyat döneminin tanınmış ilk romancısı ve hikâyecisidir. İstanbul’da doğan yazar, Amerikan Kız Kolejini bitirmiştir. İstanbul işgal altındayken Sultanahmet Meydanı'nda düzenlenen bir mitingdeki ateşli konuşmasından sonra takibe alınmış da Anadolu’ya geçerek Milli Mücadele'ye katılmıştır. Cephelerde bizzat savaşa katılmıştır.1939'da Türkiye'den ayrılıp yurtdışına çıkmıştır.1939'a kadar Fransa ve İngiltere'de kaldı. Birçok eserini İngilizce olarak yazmıştır.

          Roman, hikâye, tiyatro ve anı türlerinde eserleri vardır. Halide Edip ilk romanlarında aşk konularını işledi. SEVİYE TALİP  ve HANDAN  gibi romanlarında, kadın psikolojisi üzerinde ayrıntılı çözümlemelere girişti. Handan, bir psikolojik romandır.

          Karakter bulmakta oldukça başarılıdır. Romanlarındaki kadın kahramanlar, hep üstün özelliklere sahiptir: çevrelerindeki erkekleri hemen etki altına alırlar. Halide Edip, romanlarında toplum yaşamındaki değişiklikleri, Türkçülük düşüncesini ve Milli Mücadele'ye işlemiştir.

          Kişileri içinde bulundukları çevreye göre anlatmada, tasvir ve tahlillerde oldukça başarılıdır. Onun romanlarında gözlem önemlidir. Tasvirleri realist bir nitelik taşır. Anlatımda konuşma diline bağlı kalmaya çalışmıştır. Dili özensizdir, zaman zaman çok basit cümle yanlışlarına rastlanmaktadır. Üslubu düzensizdir.

ATEŞTEN GÖMLEK Özeti Halide Edip Adıvar

Vurun Kahpeye Roman Özeti ve İnceleme Halide Edip

Sinekli Bakkal Özeti ve İnceleme Halide Edip

Mor Salkımlı Ev Özeti Halide Edip

Halide Edip Adıvar, Hayatı, Eserleri, Edebi Kimliği

 


[1] Prof. Dr. Hülya ARGUNŞAH, HALİDE EDİP’TE DEĞİŞEN KADININ ROMANDAKİ İZDÜŞÜMLERİ: SEVİYYE TALİP’TEN ATEŞTEN GÖMLEK’E, https://dergipark.gov.tr/download/article-file/157210

[2]  https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/halide-edip-adivar-hayati-eserleri-edebi-kisiligi/74594

[3] https://tr.wikipedia.org/wiki/Halide_Edip_Adıvar

[4] Prof. Dr. Hülya ARGUNŞAH, HALİDE EDİP’TE DEĞİŞEN KADININ ROMANDAKİ İZDÜŞÜMLERİ: SEVİYYE TALİP’TEN ATEŞTEN GÖMLEK’E, https://dergipark.gov.tr/download/article-file/157210

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar