Hapı Yutmak ( Hab-ı Müzehhep)
Hapı yutmak deyimi günümüzde “ Kötü bir duruma düşmek, zarar ve ziyana uğramak.” anlamındadır. Bu deyimin ortaya çıkmasının eski devrilere uzanan birçok hikâyesi vardır. Hapı yutmak deyimi eskilerin hab-ı müzehhep adını verdikleri yaldızlı kâğıtlara sarılmış ilaçlarla, hap haline getirilmiş afyon- eroin- haplarının içilmesi ile ilgilidir. ( bkz Cür'adan Nedir Esrar ve Afyon Kesesi )
Hapı yutmak ve hab-ı müzehhep tabirlerinin ortaya çıkmasında başlıca sebebi afyon içmekle ilgilidir. Aslı, “Efyun “ olan Afyon , haşhaştan elde edilen narkotik bir maddedir. Haşhaşın donmuş sütü olan Afyonu kıvama getirerek bir hap şekline sokmak, kıvama gelmiş afyonları altın yaldızlı kâğıtlarda saklama ve sonra da içmek bu deyimin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Afyon İ, haşhaş tohumlarının çizilmesiyle sızan, içinde morfin ve kodein gibi uyuşturucu maddeler bulunan, süte benzer özsuyunun toplanmasıyla elde edilen uyuşturucu bir maddedir[1][2]
Eski kaynaklara göre afyon “ avuç içinde tükürük ve tarçın ile siyah amber haline gelinceye kadar iyice yoğrulup bir hap haline getirilip daha sonra yaldızlı kâğıtlara veya altın varakla kefenlenmiştir. ” [3] Afyonun altın varaklara veya yaldızlı kâğıtlara sarılmasına kefenleme, hap haline geldikten sonra yutulmasına da hapı yutmak denirmiş, afyon hapların sarıldığı kâğıtlara da eskiler Hab-ı Müzehhep adını vermişlerdir. Bu yaldızlı hapların diğer bir adının da necm-i seher ( sabah yıldızı ) olduğu şiirlerden ve kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Necm-i feleği görse sanıp hab-ı müzehhep
Neşeyle heman nağme- serâ- yı hezeyandır. Arif Süleyman
Encüm sabah için geceden hazır eylemiş
Yârân-ı ehl-i keyfe varaklı gıda-yı ıyd Sabit
Sabit’in bu beyitten afyona bayram gıdası veya gıda dendiğini de anlamış oluyoruz.
Tutsun yerini câm-ı meyin habb-ı müzehhep
Necm-i seher olsun bedel-i mihr-i zamane Arif Süleyman [4]
Hapı yutmak deyiminin IV. Murat devrine uzanan bir hikâyesi daha vardır. Afyon ve şarabı yasaklayarak içenleri idamla cezalandıran IV. Murat kendi hekimbaşının da sürekli afyon içtiğini duyar. Hekim başının üstünü aratınca hekim başının cebinde Hab-ı Müzehheplere sarılmış içime hazır hale gelmiş afyon haplarını görür. Hekimbaşı o hapların zararsız ilaçlar olduğunu söyleyince I.V Murat a halde hepsini yut bakalım der. Bu hapları yutan hekimbaşı üzerine bir bardak da buzlu şerbet içtikten sonra afyon komasına girip ölmüştür.( bkz Divan Şiirinde Esrar Ve Marijuana )
Afyon müptelalarının ramazanda dahi afyon içmeye devam ettikleri hatta iftardan sonra veya imsakte birer tane afyon hapı yuttukları, hatta afyonun hab-ı müzehheplere- iki üç katlı altınlı kâğıtlara sarılıp yutulduğu, kâğıda sarılı yutulan hapların kâğıtları midede eridikçe içene kat kat keyif verdiği [5] bilinen gerçeklerdir. ( bkz Afyon İçmek Şiirlerde Efyun Haşhaş Mazmunu )
Ramazanda sarıp afyona kefen
Mideni mürdeye etme medfen ( Nabi)
Hap haline getirilip, hab-ı müzehheple sarılan afyonların afyon keselerinde veya afyon kutuları aedı verilen kutularda saklanarak taşındığı da bilinir. Abdalların kemerlerine astıkları ve üzerinde “ Ya Ali “ diye yazan bir yazının işlenmiş olduğu deri esrar kesesine cur’adan denmiştir. IV Murad zamanına kadar da esrar, afyon ve içki yasağı olmasına rağmen dervişler bunları aleni olarak taşımışlar, IV Murad devrinde saklamışlar, sonraki devirlerde de bu alışkanlıklarını 19 yy a kadar sürdürmüşlerdir.[6]
Öğme şarabı zemm edip afyonu sakiya
Açtırma ehl-i keyfe kutunun kapağını
Afyon içtikten sonraki hale ise hayranlık dendiği şiirlerden de anlaşılmaktadır.
Hayreti’nin dahi arttırmak için hayretini
Cüradanı getir abdal yine hayran olalım Hayreti
Divan şairlerinin afyondan bahseden şiirlerinden anlaşıldığı kadarı ile afyonun yaldızlı kâğıtlara sarıldığı, afyon haplarını veya macunların koydukları kutulara hokka adını da verdikleri, bu hapları aya, güneşe ve yıldızlara benzettikleri anlaşılmaktadır.
Hokka-ı çarh-ı laciverdi çinde
Bildiniz mi nedir bu şems-i kamer
Pir-i dehrin iki gıdasıdır
Birin akşam yutar birini seher La Edri
Afyon içtikten sonra tatlı yemek veya tatlı şerbet içmek gerektiği veya bunun şart olduğu da beyitlerden anlaşılır
Gah eder habb-ı zehep geh şerbet-i dinar ile
Derd-i fakrın ol tabib –i can u dil dermanını Seyyid Vehbi
KAYNAKÇA
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/afyon-icmek-siirlerde-efyun-hashas-mazmunu/84912
[2] Abdulkadir ERKAL, DİVAN ŞİİRİNDEAFYON ve ESRAR, https://turkoloji.cu.edu.tr/ESKI%20TURK%20%20EDEBIYATI/A.%20ERKAL-DIVAN
[3] A.T. Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB. 1996- shf 248
[4] A.T. Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB. 1996- shf 248
[5] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/afyon-icmek-siirlerde-efyun-hashas-mazmunu/84912
[6] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/cur-adan-nedir-esrar-ve-afyon-kesesi/85271