ESER VE YAZAR HAKKINDA
Huckleberry Finn'in Serüvenleri ABD li yazar Mark Twain’in , yazdığı dünya çocuk klasikleri arasına giren bir romanıdır. Mark Twain bu eserini Tom Sawyer'in Maceralar adlı diğer tanınmış roman serisi olan eserinden dokuz yıl sonra tamamlamıştır. Mark Twain’in gerçek adı ise Samuel Langhorne Clemens’tir . Yazar, Huckleberry Finn ve Tom Sayver adlı romanlarını Mark Twain mahlasını kullanarak yazmıştır.
Tom Sawyer, Mark Twain’in yazdığı roman serisi ve başkahramanıdır. Bu serinin ilk eseri olan Tom Sawyer’ın Maceraları adlı ilk roman ( 1876) yılında basılmış eserin gördüğü ilgi üzerine yazar bu kitabını bir seri haline getirmiş Tom Savyer toplam olarak dört ayrı romanın kahramanı olmuştur.[1]
Huckleberry Finn'in Serüvenleri ise, Mark Twain’in ilk kez 1884 yılında[2] yayımlanan Çocuk ve gençlik klasiklerinin başyapıtlarından biridir. Bu eseri yüzyılı aşkın bir süredir, dünyanın dört bir yanında eksilmeyen bir ilgiyle okunmakta Tom Sawyer ile Huckleberry'nin serüvenleri bu kitabında da devam etmektedir.[3] Tom Sawyer'in yayınlanmasından sonra bu eserdeki kişilerden Huck'ı başkişi olarak alan yeni bir romana başlamış [4] bu romanının adını da Huckleberry Finn'in Maceraları koymuştur.
Tom Sawyer'ın Maceraları (1876), Tom Sawyer, Huckleberry Finn'in Maceraları (1884), Yurtdışında (1894) ve Tom Sawyer, Detektif (1894) adlı romanlardan oluşan bir seri halinde yazılmıştır. Yazar Mark Twain’in bitirdiği bu seri dışında bu seriyi devam ettirmek istemiş, birkaç bölümünü tamamladığı halde Huck ve Tom Sawyer – Kızılderililer, Tom Sawyer – Komplo ve Okul Tepesi adlı romanlarını tamamlayamadan da hayata veda etmiştir. [5]
Mark Twain’in ilki 1876 yılında yayınlanan bu eserler serisinde Tom Sawyer ile arkadaşı Huckleberry Finn’in birbirinden komik ve heyecan verici maceraları anlatılmaktadır. “Huckleberry Finn'de okuyucuyu sürüklemek amacı ile düzenlenmiş heyecanlı bir vaka düzeni yerine hayatın normal akışını yansıtan, gerçeklik izlenimini uyandıran bir olaylar dizisi vardır. “[6]
T Huck; serinin diğer romanlarında da olduğu gibi Tom'un en yakın arkadaşıdır. Huckleberry Finn'in Maceraları romanında ise özgürlüğüne kavuşmak isteyen Jim adlı köleyle Mississippi Nehri'nde bir sal ile yolculuk ederek yeni serüvenlere atılır.
Roman serilerinin mekânı olan Missisipi kıyıları ve St. Petersburg Twain'in çocukluğu geçirdiği bölgelerdir. Amerikan edebiyatının gerçekçi romancılarından olan Mark Twain bu roman serisinde gerçek mekânlar ve gerçek hayatta tanıdığı kişiler ve olaylardan çocukluk anılarından, küçükken yaşadığı ilçe olan Hannibal'de tanıdığı kişilerden oldukça faydalanmıştır. [7]
Roman Irmak boyunca süren bir yolculukta gelişir, doruk noktasına ulaşır ve yolculuğun sona ermesi ile biter. Vakanın, bölgesel halk edebiyatı geleneklerine uyarak, haritada gösterilebilen bir yeri vardır. Yazarın serideki eserleri pek çok kez sinemaya da uyarlanmıştır.[8]
Huckleberry Finn'in Serüvenleri Romanının Konusu
Dul bir kadın olan Bayan Douglas’ın evlatlığı Haylaz Hucklebery, düzenli bir hayat başlamak zorunda kalır. Fakat ne vakittir ortalıkta gözükmeyen Ayyaş babası çıkıp gelince bu düzenli günler sona ermiş ve ayyaş babası, arkadaşı Tom Sawyer'la birlikte buldukları hazineden ellerine geçen paraya el koymak derdine düşmüştür.
Bunun üzerinde Hucklebery babasından kaçarak, bir adaya sığınır; orada, evden kaçan Zenci Jim'le karşılaşır. İki kaçak, birlikte uzaklara gitmeye karar verirler, ama yolda haydutlarla başları belaya girer. Hucleberry'ye yardım edecek tek kişi, eski dostu Tom Sawyer'dir.
ROMANIN ÖZETİ
Olaylar Missouri eyaletinin Mississippi kıyısındaki St. Petersburg ilçesinde başlar. Huck sarhoş ve serseri bir babanın oğludur. Dul bir kadın olan Douglas'ın evlatlığı Haylaz Huckleberry annesi de olmadığından evsiz barksız, başıboş büyümüştür. Ama ilçedeki "aile çocuklarının" imrendiği özgür bir yaşantısı vardır.
Tom'la birlikte Kızılderili haydut Joe'nun bir mağarada sakladığı paranın bulunmasına yol açtıkları için bu para iki çocuk arasında bölüştürülmüş, her birine 6000'er dolar düşmüştür. Huckleberry Finn bu olayı hatırlatarak, "Zengin olduk altışar bin dolar bölüştük. Hepsi de altın. Thatcher hâkim bankaya koydu. Günde bir dolar faiz. Bütün yıl; her gün. Nasıl yer insan bu kadar parayı bilmem."(s.49). der.
Huck'ı iyi yürekli dul bir hanım olan Widow Douglas evlat etmiş onu okutmak istemiştir. Huck, Widow Douglas'ın evinde eğitime ve okula başlamış, üstünü başını temiz tutmayı, küfür etmemeği öğrenmiştir. Ancak, Huck’un sarhoş babası oğlunun bankada parası olduğunu öğrenince bir den ortaya çıkmış; parayı ele geçirmenin yollarını aramaya başlamıştır. Şarhoş baba başka çare bulamayınca Huck'ı kaçırarak ırmağın kıyısında bir kulübeye kapatmış çocuğun öz babası olduğu için yasalar da ona engel olamamaktadır.
Eğitimli bir çocuk olmaya başlayan şimdi de dayak işkence, hatta ölüm korkusu ile yaşamaya başlamıştır. Fakat kısa bir süre sonra güzel plan yaparak kulübeyi basan haydutlar tarafından öldürüldüğünü sandıracak kanıtlar hazırlayıp bu kulübeden kaçarak J ackson adasına saklanmıştır. Hem babasını, hem de Widow Douglas'ı atlatan Huck hayatından çok memnundur. Ama kısa bir süre sonra yalnızlıktan sıkılmaya başlar. Bu sırada Jim'e rastlar
Jim ise karısıyla çocuklarından ayrılarak güneyli bir köleciye satılacağını öğrendiğinden evinden kaçıp adaya saklanan bir adamdır. Ertesi gün kız kılığında ilçeye giden Huck, Jim'in bir de kendi katili olarak arandığını öğrenir. Bunun üzerine iki kaçak bir sal parçasına binerek güneye doğru yola çıkarlar.
O yıllarda evinden kaçan bir köleyi ele vermemek ve onun kaçmasına yardım etmek büyük bir suçtur. Ama Huck'ın vicdanında köleyi kaçırdığı için iç çatışma başlamıştır. Jim'in amacı Mississippi-Ohio ırmaklarının kavşağmda kuzeye doğru yönelerek köleliğinyasa dışı olduğu eyaletlere sığınıp özgürlüğe kavuşmaktır. Huck ırmak yolculuğunda Jim'i sevmeye ve ona güvenemeye başladığından, MissWatson’un kölesi değil de, Jim olarak görmeye başladığından "vicdan"ının sesini dinleyerek onu ele vermeği kararlaştırması giderek güçleşmektedir. Huck, önce Tom'la olan arkadaşlığından kalma bir alışkanlıkla Jim ile oyunlar oynayarak eğlenmeği dener. Ölü bir yılanının derisini Jim'in yatağının içine saklaması bu şakalarından biridir. Am bu şaka sonrasında eşini bulmaya gelen öteki yılan Jim'i ısırınca Jim'in çektiği acıyı gören Huck büyük bir pişmanlık duyar.
Bir gün, Irmağın üzerine çöken kalın bir sis tabakası içinde kayıkla salı bağlayacak bir yer arayan Huck'la salda kalan Jim birbirini kaybederler. Korku dolu o geceden sonra güneş ışıdığında Huck salı görür. Jim yorgunluktan ve üzüntüden bitkin bir şekilde uyuya kalmıştır. Huck sessizce sala tırmanıp Jim'i uykudan uyandırırken kendisi de yeni uyanıyormuş gibi esneyip gerinmeye başlar. Jim'in şaşkın bakışları önünde bütün gece ikisinin de salda rahat rahat uyuduklarını, sisin, kayboluşlarmın, Jim'in gördüğü korkulu bir rüyadan başka bir şey olmadığını ileri sürer. Huck'ın kendisiyle alay ettiğini anlayan Jim hem utanır, hem de kızar.
Huck bir dosta yakışmayacak şekilde hareket etmiş, Jim de küsüp salın küçük kulübesine kapanmış, Huck da ikinci kez büyük bir bir pişmanlık duygusuna kapılmıştır.
Huck'un bu iki olaydan ders alarak "Zenci köle"den af diler. Bu olaydan sonra Jim'le Huck arasında sağlam bir dostluk kurulur. Kavşağa yaklaştıkça Huck'ın "vicdanı" ile çatışması şiddetlenir. Sonunda tam Jim'i ele vermeye karar vermiştir. Ama kaçak köleleri ırmaktaki sallarda arayan beyazlara raslayınca kararından vaz geçerek salda çiçek hastalığından yatan yaşlı babasının bulunduğunu söyleyerek onları uzaklaştırır.
Böylece Huck'ın güney toplumunun kurallarını hiçe saymış, köle ve zenci Jim'in kaçmasına yardım etmiştir. Sigara içmek, küfür etmek, kiliseden, okuldan kaçmak, yalan söyleyip küçük hırsızlıklar yapmak gibi önemsiz kabahatlerle ölçülemeyecek kadar büyük bir suç işlemiş; hatta günaha girmiştir. Bu kararı vermeden önce Huck'ın kendi zihninde de cehenneme gitmeği kabul etmiş olmaktadır.
Huck'la Jim kuzey eyaletlerine sığınır. Huck önce ırmaktaki bir trafik kazasında Jim'i kaybeder. Arkadan Jim'i bulur ama sal kendilerine kral ve dük süsü veren iki dolandırıcının eline geçer. İki serseri Jim'i kırk dolar karşılığında satar. Ama Tom Sawyer, ortaya çıkarak Jim'i kurtarır.
Jim yeniden uysal bir köle, Huck ise yeniden Tom'un dümen suyuna girmiştir. Tom, Kızılderililerin arasında yeni serüvenler planlar, ama Huck, vahşi ormanın derinliklerine doğru tek başına dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkar., Huck hem gerçek babasından, hem de Widow Douglas'ın evinde bulduğu "aile"den kaçmaktadır.
Huck'ın Widow Douglas'ın evinde kendini sokaktakinden daha yalnız hissettmiş, yalnızlığı dayanılmaz hale gelince gizlice ormana gidip bir süre kalarak dayanma gücünü tazelemesi gerekmiştir. Öte yandan aralarında kan ve yasa bağı bulunmayan Huck'la Jim arasında oldukça güçlü bir sevgi, güven ve bağlılık kurulmuştur.
Kentucky'li aileler arasında bir savaş çıkmış, pazar günü kilisede dinin insanların birbirine kardeşçe sevgi göstermesini buyurduğunu anlatan etkileyici bir vaadan sonra erkekler kiliseye silahları ile gelmişler, papazı dinlerken silahlarına yaslanmışlardır.
Çiftçi Phelps herhangi bir din kurumuna bağlı olmayan gönüllü bir misyonerdir. Huck'la Tom' un evde sürekli olarak yarattığı kargaşadan aklı karışan Phelps ilçedeki papazların din adına çevirdikleri dolapları öğrenmiştir. Yargıç Thatcher. Huck'ın parasını babasından kurtarmak için bir yasal boşluk bulmuş ve Huc’ku babasından kurtarmıştır.
Grangerford'larla Shepherdson'ların zincirleme cinayetleri, ortaya çıkmış, Albay Sherhurn gibi soylular keyfi cinayetler işlemeye başlamışlardır. Zencilere karşı işlenen bu türlü suçlar ve yapılan haksızlıklar cezasız kalmaktadır.
Albay Sherburn kolayca yaralanan boş bir şeref duygusuna sahiptir. Hem bu duygusu, hem de zalimliği ve gözü pekliği ile güneyin bilinen soylu tipine uyar. Kan davasını çocuk öldürme sporu haline getiren Grangerford'larla Shepherdson'lar Kentucky'nin en soylu ailelerindendir.
Jim, eserin Phelps çiftliğinde geçen bölümlerinde de Tom'la Huck'ın onu kurtarmak adına çektirdikleri işkencelerin çoğunu "anlamsız bulmakta ama beyazların işlerine bir Zencinin aklının ermeyeceğine inandığından sesini çıkarmamaktadır. Huck, çeşitli olaylardan sonra toplum ve kişiler hakkında vardığı sonuçların doğruluğunu Jim'le yaptığı konuşmalarda aktarır...
KAYNAKÇA
[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/tom-sawyer-in-maceralari-mark-twain/84464
[2] https://tr.wikipedia.org/wiki/Huckleberry_Finn
[3] https://www.kitapyurdu.com/kitap/huckleberry-finnin-seruvenleri/55662.html
[4] NECLA Aytür, HUCKLEBER.R.Y FİN VE AMERİKA GERÇEKÇİLİGİ, https://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1610/17336.pdf
[5] https://tr.wikipedia.org/wiki/Tom_Sawyer
[6] NECLA Aytür, HUCKLEBER.R.Y FİN VE AMERİKA GERÇEKÇİLİGİ, https://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1610/17336.pd
[7] NECLA Aytür, HUCKLEBER.R.Y FİN VE AMERİKA GERÇEKÇİLİGİ, https://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1610/17336.pd
[8] https://tr.wikipedia.org/wiki/Tom_Sawyer’%C4%B1n_Maceralar%C4%B1