Kahramân -ı Katil Kimdir ve Şemşir-i Gamgam

05.10.2017



Kahramân – Katil Kimdir Şemşir-i Gamgam

Osmanlıca yazılışı:  şemşîr : شمشير


Hint ve İran destanlarında karşımıza çıkan Rüstem -i Zal  gibi güçlü kuvvetli, sevgilisi Dil-ârâm ve kılıcı Gamgam ile birlikte anılan iri ve savaşçı bir karakterdir.

Kahramân –ı Katil’in hikâyesi hem Hint ,  hem de  İran Destanlarında karşımıza çıkmaktadır. İlk olarak hangisinde ortaya çıktığını kestirmek zor olsa da   Hint menşeli olarak ortaya çıkmış hali iran destanlarındaki halinden daha kapsamlıdır. Muhtemelen bu destan Hint edebiyatında ortaya çıkmış, fakat İran destanlarına da karışmıştır. Buna rağmen her iki kültürdeki halinde de  İran Hükümdarı Tahmurs'un oğlu olarak tanıtılması ve İran menşeli  varyantında  Rüstem'e mağlup ettirilmiş olması oldukça manidardır. (  Bkz Heft Han Rüstem -i Zal ve İsfendiyar ' ın Tehlikeli Geçitleri

Her şeye rağmen Rüstem-i Zal’ın rakibi cesaret ve yiğitlik bakımından ondan aşağı kalmayan veya Rüstem’in muadili olarak gösterilen “Kahraman”, tıpkı Rüstem-i Zal gibi Katil namı ile de anılır. ( bkz  Şehname'de Rüstem - i Zal Afrasyap ve Savaşları )

Kahramân – Katil’in destansı öyküsü Hint edebiyatında müstakil bir eser olarak da yazılmıştır. “Dāstān-ı Ķahramān-ı Ķātil, ilk olarak Hicrî 5. (Milâdî 11.) de Ebū Šāhir eš-Šarsūsì (Šaršūsì) tarafından Pehlevî diline aktarılmıştır. Bu eserin Osmanlıcaya da çevirisi Meģmed Emìn Yümnì tarafından yapılmış,  eser Terceme-i Ķahramān-ı Ķātil adıyla 29 Şevval 1285 (12 Şubat 1869)’te tercüme edilmiş ve 1305/1888 tarihinde Hacı Hüseyin Efendi Matbaasında basılmıştır.”[1]


İran destanlarında Pişdâdiyân sülalesinden gelen hükümdarlardan birisi olan Tahmurs’un oğlu olarak anlatılır. Üstelik hikâyenin İran menşeli bölümünde en sonunda Rüstem ile savaşmış ve Rüstem’e yenilmiştir.

Kahramân – Katil’in destanı Hint menşeli kaynaklarda oldukça tafsilatlı ve İran destanlarında anlatılan şeklinden birçok açıdan farklı olarak anlatılmıştır. Kahraman-ı Katil’in Hint Edebiyatındaki hikâyesi şu şekildedir.

Fars ikliminin hükümdarı Tahmurād – veya Tahmurs’un - oğlu Kahraman henüz üç yaşında küçük bir çocuktur. Kahraman, sarayın bahçesinde amcasının oğlu ile oynarken Dìvler tarafından kaçırılarak Kaf dağına götürülür.

 Kahraman,  Kaf dağındaki Heyhāt sahrasında devler arasında büyür.

Yaşı büyüdüğünde devlerle güreş tutmaya başlar.  Hatta onları alıp saman çöpü gibi fırlatmaktadır.  O kadar güçlenmiştir ki onun iki parmağı ile kaldırdığı gürzü devler  iki elle kaldıramamaktadır.  Onun gamgam adında  elmastan yapılmış bir kılıcı vardır.  Bu kılıç karanlıkta bile mehtap gibi parlamaktadır. 

 Ergenlik çağına ulaşıp güçlü ve yiğit bir savaşçı haline gelince suda aksini görüp devlere benzemediğini ve develerden birisi olmadığını anlar.  Ben bu devlere benzemiyorum nasıl olur da bunların arasında bulunurum diye düşünmeye başlar. Devleri tehdit ederek  gerçekleri  ona anlatmalaını ister. Devler ona gerçeği anlatır. Devler onu getirdikleri yere götürmeye razı olur.   Refakatçi devler  Kahraman'ı memleketine getirerek onu bir dağda bırakıp kaçarlar. Bunun üzerine  bir gergedanı kementle yakalayıp onun sırtına  binerek insanların bulunduğu iklime gelmeyi başarmıştır. [2]

Yolda Hint iklimine sefere çıkan Hūşenk Şāh’ın ordusuyla karşılaşır. Şah’ın savaşçıları ile savaşıp pek çoğunu öldürür. Fakat bu ordunun içinde amcasının oğlu da vardır ve onunla karşılaşınca bir birlerin tanırlar. Bunun üzerine Huşenk Şah’ın ordusuna katılır.  Huşenk Şah’ın orduları ile Hint ordusuna karşı savaşır. Savaşta büyük bir kahramanlık gösterir.

Fakat Hint padişahının kızı yenilmez savaşçısı Dil-ārām’a âşık olur. En sonunda Hūşenk, Ķahramān ve kurnaz ve zekî adamı Gerdenkeşān’ın Turuva savaşındakine benzeyen bir planı ve hilesi sayesinde Hint ülkesini ele geçirir. Bu sayede Ķahramān ve Dil- ārām bir birine kavuşurlar. [3]

Fakat Divler yeniden ortaya çıkarak Dil- ārām ile Hūşenk Şāh’ın başkumandanı Behrām’ın annesini kaçırırlar.  Yola koyulan Kahraman Divler ülkesine döner. Divleri yenerek sevgilisi Dil- Aram ile Behram’ın annesini kurtarır. Nihayetinde, Dil-ārām ile evlenerek Hūşenk Şāh’ın yerine geçen Tahmūreś Şāh’ın yanında yaşamaya başlar. [4]

Kahraman’ın Tìġ-ı Gamġam, şemşìr-i ġamġam ve ġamġam-ı Rüstem gibi adları ile anılan meşhur bir kılıcı vardır. Kahraman’ın bir de gürzü vardır. Demirden yapılan bu gürzü devler iki eli ile kaldırmazken Kahraman iki parmağı ile kibrit çöpü imiş gibi kaldırabilmektedir. Elmastan yapılmış olan Gamgan adlı kılıcı ise karanlıkta mehtap gibi parıldayan bir kılıçtır. [5]

 

Şiirlerde Kahraman-ı Katil ve Gamgam

Divan şairleri Acem esatirlerindeki Tahmurs’un devler ülkesinde yetişen oğlu Kahraman’ı, Rüstem-i Zal’ın alternatifi bir savaşçı ve esatir kahramanı olarak görürler.  Şairler Kahraman’dan ziyade onun efsanevi kılışı olan Gamgam’dan söz ederler.  Divan şairleri Kahraman’ı ve kılıcı Gamgam’ı şiirlerinde kullanırlarken yukarıda izah ettiğimiz bilgileri aksettirecek şekillerde kullanmışlardır. Kahraman ve Gamgan daha  ziyade Padişahları ve vezirleri öven  kasidelerde devlet adamlarını övecek şekilde kullanılmışlardır.

Benem ol Kahramān-ı pür-hüner kim
Elimde ĥāmedür şemşìr-i ġamġam     (Ŝabrì: Dìvān: K. 14/24)

 Kahramânî bakışun kasd-ı dil ü cân eyler
 Âh kim hûnî gözün lahzada bin kan eyler [6]      Hamdullah Hamdi (d. 1449 - ö. 1503) Şiirleri

Saldı hirâs gamzelerüñ Kahramân’a dek
Gitdi müjeñ haberleri Cingîz Hân’a dek   [7]    MUVAKKİT-ZÂDE MUHAMMED PERTEV

Çekdikçe çeşrni hışm ile şimşîr-i gamzesin
Uşşâka dehşet-i gazâb-ı Kahraman verir         Nefî


Adlin katında cevr ü sitem dâd-ı Keykubâd
Hışmın yanında lutf u kerem kahr-ı Kahramân         Bâkî

Çektikçe  çeşm -i hışm ile şemşir- i gamzesin
Uşşak'a dehşet-i gazabı Kahraman verir.         Nefi 


Karşı durmaz sana şimden sonra  bu ikbal ile
Düşmanın ger kahraman olsa serâser askeri     Nefi 


Bir şâha esir oldu kim bu dil
Her bendesi Kahramân-1 kâtil        Şeyh Galib

Çeşm-i mest-i sihr-kâruñ Kahramân-ı rûzgâr
Gamze-i câdû-keşüñ sâhib-kırân-ı rüzgâr     BEYÂNÎ - Enfî Ahmed Efendi Şiirleri

Kâbil mi zahm-ı gamzeñ ola merhem-âşinâ
Ey Kahramân-ı çeşm ü nigeh Rüstem-âşinâ   NÂMÎ - AHMET NÂMÎ (17. Yy)

Kahraman-ı Katil halk hikâyecilerimiz ve halk ozanlarımız tarafından da bilinen bir esatiri kahramandır. Bu nedenle halk hikâyelerimizde ve halk şiirinde de karşımıza çıkar. Örneğin Eşref Bey Hikâyesinde Eşkıya Murat pek çok yerde Kahraman-ı Katil’e benzetilmiştir.

Kahraman-ı katil olsan âlemde
Bir gün gelir sana çatar eloğu
Abd-i hukukundan vazgeçer sanma
Akıbet yakanı tutar eloğlu                Sümmani 

 KAYNAKÇA

 

  • [1] Ömer ZÜLFE, OSMANLI ŞİİRİNDE TÌĠ-I ĠAMĠAM TABİRİ, Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi • Cilt 1I, Sayı 1, Bahar 2015, I
  • [2] İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü,  s. 265
  • [3] Ömer ZÜLFE, OSMANLI ŞİİRİNDE TÌĠ-I ĠAMĠAM TABİRİ, Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi • Cilt 1I, Sayı 1, Bahar 2015, I
  • [4] Ömer ZÜLFE, OSMANLI ŞİİRİNDE TÌĠ-I ĠAMĠAM TABİRİ, Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi • Cilt 1I, Sayı 1, Bahar 2015, I
  • [5] Mehmed Emin Yümnì, Terceme-i Ķahramān-ı Ķātil, s. 8; Hikmet Günbattı, Kahraman-nâme, s. 81.
  • [6]
  • [7]

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar