Heft Han Tehlikeli Geçitler
Osmanlıca yazılışı Heft-Hân هفت خواâ
Eski edebiyatta iki ayrı manada kullanılan Heft Han vardır. Bunlardan birincisi Nev’îzâde Atâî’nin (ö. 1045/1635) dönemin İstanbul hayatından izler taşıyan mesnevisinin de adı olan yedi bölümlük maceralar içeren esas çerçeveyi oluşturan bir hikâye içinde yer alan yedi küçük hikâyeden meydana gelmiş olan mesnevilere verilen addır.
Diğeri ise bu yazımızın konusu olan, her birinde başka türlü tehlikeler bulunan, yedi menzilden oluşan eefsanevi ve tehlikeli geçit ve akabinde verilen hân-ı yağma ziyafeti de denilen geçitler ve ziyafettir. Heft hân menzilleri, maceraları ve akabinde verilen ziyafetler Firdevsî’nin Şâhnâme’sinde detaylı olarak anlatılır.
Bu tabir Şehnamede iki yerde ve destanda geçmektedir. İlki Zaloğlu Rüstem ile ilgilidir. Rüstem-i Zal, Mâzenderan’da esir olan Keykâvûs ’u kurtarmak için yola çıktığında yedi ayrı menzilden geçmek zorunda kalır ve geçtiği her bir menzilde ayrı ayrı devler, cinler ve belalı diğer güçlerle savaşmak zorunda kalır. Her menzile ulaşmadan önce pek macera yaşamış, önüne çıkan devleri cinleri vb yenmesi şerefine ulaştığı her menzilde dillere destan ziyafetler vermiştir.
Şehnamede geçen ikinci heft hân yolculuğunu ise İsfendiyar yapmıştır. İsfendiyar yedi konağı ve Güştâsb’ın Ercasb tarafından esir edilen kızlarını kurtarmak için yola çıkar. İsfendiyar da tıpkı Rüstem gibi bu yolculuk esnasında yedi menzile uğramak zorunda kalacak ve her birinde devler, cinlerle vb savaşmak zorunda kalacaktır. Rüstem ve İsfendiyar yedi menzil ve geçidin yedisinde de düşmanlarını yenmişler ve her bir zaferleri sonrasında hân-ı yağma denilen kutlama ziyafeti çekmişlerdir.
Eski edebiyatta her birinde yedi tehlikeli menzil – durak – bulunan efsanevi iki geçit yani akabeye heft jan denmektedir.
Eski dilde akabe geçit manasındadır. Heft Han, geçidi veya ziyafeti edebi eserlerde mazmun, kıssa, telmih ve benzetme olarak anılırlar
“Heft hân” ifadesi Firdevsî’nin Şâhnâme’sinde, Mâzenderan’da esir olan Keykâvus’u kurtarmaya giden Rüstem’in her birinde devlerle çarpıştığı yedi konağı ve Güştasb’ın Ercasb tarafından esir edilen kızlarını kurtarmak için yola çıkan İsfendiyar ’ın savaştığı yedi durağı anlattığı iki bahiste geçmektedir. Bundan dolayı Rüstem ve İsfendiyar’ın her savaştan sonra zaferlerini kutlamak üzere düzenledikleri ziyafet ve şölenlere “heft hân” (yedi sofra, yedi ziyafet) denilmiştir.”[1]
BİRİNCİ GEÇİT- AKABE – Rüstem’in geçidi
Edebi eserlerde karşımıza çıkan ilk geçit konusu ilk kez Şehname ‘de geçer. Rüstemi Zal ’ın Mazenderan’da hapiste bulunan Keykavus’u kurtarmak için çıktığı yolda yedi menzilde durması, her biri diğerinden daha büyük tehlikeler olan bu yedi menzillerde cinler, devler, cadılar ve askerlerle savaşması [2] tüm bu engellere rağmen Rüstem’in bu geçitleri aşmayı başarması cok tafsilatlı olarak anlatılmıştır.
Heft Hân-ı Acem de denilen bu yolculuk sonunda Rüstem, Mazenderan’a vasl olarak Keykavus’u hapisten kurtarır.[3]
Şairler, Şehname ’de bu geçit ile ilgili anlatılan efsaneler Rüstem’in aşmayı başardığı bu geçitten çeşitli vesilelerle söz etmişler, bu geçide telmih ve benzetmelerde bulunmuşlardır. Aşılması zor yollar başarılması müşkül işler bu şekilde izah edilmiştir.
İKİNCİ AKABE – GEÇİT
İsfendiyar’ın Geçidi
İsfendiyar’ın Turan padişahı Erscap’ın eline esir düşen babası Keştâsb’ın ( Güştasb) kızlarını, yani kendi kız kardeşlerini kurtarmak için geçmek zorunda kaldığı Belh’ten Ruyinedez şehrine kadar uzanan efsanevi yedi tehlikeli geçittir.
Keştâsb’, yaptırdığı ateşgede’de - Zerdüşt tapınağında ( bkz Gebr Nedir Ateşgede Mecusi Ateşetapan ) - Zerdüş’ü kitabını – kitab –ı erjeng i ( – bkz Erjeng Engelyun Kitab-ı Erjeng ve Mani) okumakla meşgulken Turan padişahı Erscap, HORASAN üzerine yürüyüp, Belh’e girip, kızını esir alıp, Ruyinedez’e getirip hapseder. Bunun üzerine İsfendiyar, kız kardeşlerini kurtarmak için yola çıkar. İsfendiyar’ın önünde birisi üç ay, diğeri iki ay, diğeri ise yedi gün sürecek olan çok tehlikeli üç yol vardır. İsfendiyar her biri bir gün süren ve yedi menzilden oluşan en kısa ve en tehlikeli yolu tercih eder. Her menzilde onu kurt, aslan, peri, ejderha, cadı , Simurg üç dört metre kar, otuz fersah kum beklemektedir. İsfendiyar bu engelleri aşarak Ruyinedez’e gelir. Turan Padişah’ı Erscap’ı öldürüp kızı kurtarır. [4]
Bu iki tehlikeli geçitleri aşan Rüstem ve İsfendiyar, her menzili aştıktan sonra ziyafetler vermişler, han-ı işret sofraları kurmuşlar, içki içmişler ve aştıkları he menzilde zaferlerini bu şekilde kutlamışlardır. Böylece her ikisi de yedi menzil aşmış her yedi menzil sonunda ziyafet vererek yedi sofra açmışlardır.
Bu efsaneler ve efsanelerle ilgili hadiseler divan şairlerimizin bahsetmekten hoşlandıkları mevzular arasındadır. Fakat divan şairlerimiz bu iki maceradan Rüstem’le ilgili olanın üzerinde durmuşlardır.
Okusun bu heft beyti dastan-ı hân – ı hüner
Heft-hân-ı Nabiya fethetmeden Rüstem henüz Nabi
Ey Nabi, hüner destanını okuyan kimseler Rüstem yedi sofrasını açmadan evvel bu yedi beyti okusun
Hakkâ garip rezm-i Tehemten – pesend – kim
Her rûzu yâd-ı ma’reke-i heft – hân verir Nedim
Bu harp Rüstem’in beğeneceği öyle garip bir harptir ki onun heft hân marekesinden her birini hatırlatır.
Kesti başlı başına Mahmud Han bin div-i gûl
Hefth’an-ı kahraman ne haddi ne pâyanı var İzzet Molla
Serây-ı Keykubâd u Rüstem ü Dârâ’yı yurduñ tut
Serîr-i saltanatda niçe mâh u sâl oturduñ tut Ravzi
Sîneñ hadeng-i gamzesine Rüstemâne tut
Yabana düşmesün o güher ‘âşıkâne tut Edirneli Kâmî Şiirleri
Sâyebânum var iken bu kubbe-i mînâ gibi
Şâhlık itsem ‘aceb mi Rüstem ü Dârâ gibi Ravzi
Helâk itmege şeh İsfendiyârı
Bu zâl-i çarh gör nice_itdi destân Ahmedi
Rüstem - Zal İle İlgili Başlıklarımız ve Linkleri
Rudabe Kimdir Zal İle Rudabe Hikâyesi Rüstem’i Zal’ın Doğumu
Heft Han Rüstem -i Zal ve İsfendiyar ' ın Tehlikeli Geçitleri
İsfendiyar Kimdir Hefthan Han-ı Yağma ve Rüstem-i Zal ile Savaşları
KAYNAKÇA
[1] İsmail Ünver, İsmail Ünver, TDVİA cilt: 17; sayfa: 159
[2] .Talat Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB 1996- SHF 265
[3] https://www.edebiyatvesanatakademisi.com/post/sehnamede-zaloglu-rustem-ile-afrasyap-savaslari/74367
[4] A.Talat Onay, Eski Edebiyatta Mazmunlar, MEB 1996- SHF 265