RÜSTEMİ ZÂL ‘IN BABASI SAM

04.01.2022

 

 

ZÂL ( SAM ) KİMDİR RÜSTE- ZÂL ‘IN BABASI

Zâl sözcüğü Farsçada

Neriman daha ziyade FİRDEVSİ ŞEHNAME adlı eserinde hakkında çok söz edilmiş bir destan kahramanıdır.

Neriman, oğlu Zal ( Sam ) ve torunu  RÜSTEM-İ ZAL gibi bir cihan pehlivanıdır ve İran destanlarındaki Cihan Pehlivanı serisi ailesinin ilkidir.  Neriman, Acem destanlarının en meşhur pehlivan sülalesi olan Sam ve Rüstem-i Zal soyunun membaı olan Cemşîd’in soyundan gelen Atbîn’in (Abtîn) oğludur.[1]

Neriman , Dahhak  , bir plan ile DEMİRCİ GAVE  ’ye  öldürten ve Dehhak’ın yerine tahta geçen Feridun ve Mînûçehr zamanlarında yaşadığı söylenen bir destan karakteridir. [2]

Neriman’ın uzun bir müddet çocuğu olmamıştır. En sonunda güzel bir kadından bir oğlu olur. Fakat oğlu, Zal, (Sam ) beyaz saçlı ve beyaz kaşlı olarak doğar. Zal’in (Sam)  bedeni “gümüş kadar temiz”, saçları “yaşlı bir adamın saçları gibi ap ak, yanakları kar gibi beyaz, yüzü cennet gibi güzel,  görünüşü güneş kadar güzel, gözleri sim siyah, yanakları bahar gülü gibi al ve çok güzel biçimi selvi gibi düz bir bedeni vardır.

Annesi bu nedenle çocuğuna yaşlı anlamına gelen Zal adını koyar. Neriman bunun bir lanet olduğunu düşünür ve büyük bir kedere kapılır. Yakınlarındakiler bu çocuğun bir devin veya Mecusi bir büyücünün çocuğu olabileceği söylentisini yayar. Bun zerine Neriman ; “Ahura Mazda ’ya sitem ederek neden kendisine Ehrimen çocuğuna benzeyen,  Ehrimen dininin Perisi veya şeytan bir çocuk verdiğini sorar. En sonunda Neriman oğlu Zal’i alarak  Elbruz Dağına götürüp terk eder. Ancak  Simurg

yavrularına yiyecek ararken Zal’i kayaların arasında yatarken, parmağını emip ağlarken bulur ve onu alıp yuvasına getirir. Anka, onu genç bir delikanlı olana kadar besleyip büyütür.

Sam, büyüyünce Neriman onu bulur ve bu delikanlının dağa terk ettiği oğlu olduğunu anlamıştır. Olanı biteni anlayan Zal de kendi soyundan olan insanların arasına dönmeye karar verip Anka’dan izin ister. Simurg, ona izin verir ve yardıma ihtiyaç duyduğunda yakıp çağırabilmesi için Zal’e tüylerinden üç tanesini verir. “Başın sıkıştığı zaman bu tüyü yak o zaman ben hemen imdadına yetişirim” diyerek tembih eder. 

Zal, Zebilsitan’a ( Sicistân ve Seyistân ) gelerek oranın hükümdarı olur. Feridun’un devrinde yaşayan Zal Babası Neriman gibi Feridun’a candan bağlı bir hükümdar olarak yaşar. Minüçehr zamanında ona ülkeyi yönetmesi için yetki verilir. Ancak Zal bunu yapmak istemeyip reddeder.

Zal, bir gün Kabil'e gitmiş ve orada Mihrâb adlı padişahla tanışmıştır. Mihrap, Feridun'un düşmanı olan Dahhak'ın soyundan gelen bir adamdır.  ( bkz Dahhak ve Efsanesi Şiirlerde Dahhak Gave Sahtiyan Önlük) Zal, Kabil’de iken Mihrab’ın herkesten sakladığı çok güzel bir kızının olduğunu öğrenir. [3]

Rudabe’de Sam’ın ( Zal’in ) namını duymuş annesi Sinduht’un tarifi zerine daha görmeden Zal’e âşık olmuştur. Böylece Rudabe “ak saçlı, ak kaşlı ve kirpikli “ olmak dışında hiçbir kusuru olmayan yiğitler yiğidi Zal ile buluşmaya karar verir.

Rudabe, cariyelerini çağırtarak Zal’i kaldığı kuleye getirmelerini tembih eder. Cariyeler, Zal’i, kulenin dibine kadar getirir. Rudabe, uzun saçlarını kement gibi sararak kuleden aşağı sarkıtır. Zal bu saçları öper sonra da Rudabe’nin saçlarına bir çengel ve ip bağlayarak kuleye tırmanır ve iki âşık buluşur.  

Ancak ortada çok önemli bir sorun vardır. Rudabe’nin babası Mihrab, Dahhak’ın soyundandır ve Sam’ın bağlı olduğu hükümdar Feridun, Dahhak’ı öldürtmüş ve onun tahtına geçmiş kişidir. (Feridun Kimdir ( Şehname'de Acem Hükümdarı) Divan Şiirinde Feridun ) Üstelik Feridun , Dehhak’ı öldürerek cadıların, şeytanların egemenliğini yıkmıştır. Bu durumda Rudabe, Cinlerin ve Şeytanların soyundan gelmektedir ve Zal eğer Rudabe  ile evlenirse bu soyu devam ettirmiş olacaktır. Fakat kâhinler devreye girerek Zal ve Rudabe'nin evliliğinde bir sorun olmayacağını bildirirler. 

Bu aşk Feridun ve Mihrab arasında savaş nedeni haline gelir. Feridun, Kabil’i kuşatır. Ancak en sonunda Rudabe’bin annesi ve Mihrab’ın karısı Sinduth'un teklifi ile taraflar anlaşır ve Zal ile Rudabe’nin evlenme olayı gerçekleşir. 

Rüstem Zal'ın Doğumu 

Rüstem, Sicistân ve Seyistân hükümdarı ve cihan pehlivanı olan saçları, kaşları, kirpikleri beyaz olan Sam ( Zâl ) ile Kâbil Hükümdarı Mihrâb’ın kızı olan Rüdabe’nin evliliğinden annesinin rahmine düşer. 

Ama Rüstem’in doğumu bir türlü gerçekleşemez. Çünkü Rüstem çok iri bir bebektir ve karnında bir taş yığını olduğunu düşünen Rüdabe bir türlü onu doğuramaz. Doğum sancıları çeken Rüdabe ‘nin karnında sanki demir yığını vardır. Rüdabe ‘nin acılardan aklı başından gidip kendisini kaybedince sarayda büyük bir gürültü kopar. Zal, durumu öğrenince Anka’nın kendisine verdiği tüyü ve öğüdünü hatırlar. Hemen Anka’nın tüyünün ucundan biraz yakar. Bunun zerine gökyüzü kararır ve Anka bir bulut gibi inip Zal’e derdini sorar. “ Aslanın gözünde yaşın ne işi var? Sen bana su renginde çelikten yapılmış bir hançer bir de büyüden anlayan birisini getir. “ der. [4]

Anka, ilk önce Ay yüzlü Rüdabe’yi önce şarapla sarhoş eder. Anka, Rüdabe’nin karnını yardırır ve Rüstem’in doğumunu gerçekleştirir. Daha sonra ise Rüdabe’nin yarılan karnı yeniden dikilir ve otlar, misk ve süt ile dövülerek yapılan bir ilaçla Rüdabe’nin yaraları iyileştirilir. Tarihte ilk kez sezaryenle doğan Rüstem kızıl saçlı, yanakları kıpkırmızı iki eli de kanlı olarak dünyaya gelir. Böylece sezaryenle doğum yapan ilk kadın olan Rüdabe olmuş olur.

  • Bir bahâdır server idi Orhan
  • K’ana derlerdi Nerîmân-ı zaman  (Ahmedî).
  •  
  • Hikmet ol pâdişeh-i kişver-i ihsânın olur
  •  Kemterin gāşiye-berdûşu Nerîmân-ı kazâ   (Hersekli Ârif Hikmet).

İran Esatirleri İle İgili Linklerimiz 

KAYNAKÇA 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar