Kale Kapısı ve Yaşar Kemal Hakkında Bilgiler
Kale Kapısı adlı roman Yaşar Kemal’in “ Kimsecik Serisi “ adı verilen roman üçlemesinin ikinci kitabıdır. İlk kitabı Yağmurcuk Kuşu Kimsecik I olan bu serinin ikinci kitabı Kale Kapısı , Kimsecik II, üçüncü kitabı ise Kanın Sesi, Kimsecik 3 olmaktadır.
Kale Kapısı, Kimsecik II, ilk kez 1985’te ve Toros Yayınları vasıtası ile yayımlanmıştır. otobiyografik özellik gösteren Kale Kapısı 1986'da Orhan Kemal Roman Ödülü almıştır.[1] Romanda, işlediği cinayetten sonra dağa çıkan Salman'ın saldığı korku anlatılır.
Kimsecik Serisi, Yaşar Kemal’in romancılığının son dönemlerinde yazılmış olan özellikle Yaşar Kemal’in yarı aile biyografisi özelliği taşıyan bir romanıdır. Yazar bu serisinde büyük ölçüde babası annesi ve kendi çocukluk yıllarını yarı otobiyografik bir yöntemle anlatmıştır. Serinin ilk romanı olan Yağmurcuk Kuşu Kimsecik I, adlı roman Yaşar Kemal’in özgeçmişinde olduğu gibi Van Gölü’ne yakın Ernis (bugün Günseli) köyünden Hemite Köyüne göçen bir ailenin dramı anlatılır. Yaşar Kemal’in anne ve babası da gerçek hayatlarında Van Ernis ( günümüzdeki adı Günseli) köyünden kan davası ve Rus işgali yüzünden göçmüş, büyük sıkıntılarla geçen bir yolculuktan sonra Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Hemite ( Gökçedam) köyüne yerleşmişlerdir. Yaşar Kemal’in annesi Nigâr Hanım babası ise Kürt asıllı Sadık Efendi'dir. Nitekim Yaşar Kemal daha beş yaşında iken babasının evlatlık aldığı kişinin hamçeri ile camide öldürülüşüne tanık olacak ve çok küçük yaşta yetim kalacaktır. ( Bkz Yaşar Kemal'in Hayatı ve Roman Sanatı ) Bu olay silsilesi ile romandaki farklar kahramanlarının adlarının farklı olmasıdır.
Kale Kapısı Kimsecik II, adlı romandaki olaylar Yağmurcuk Kuşu adlı romandaki olayların devamı niteliğindedir. Kale Kapısı adlı romana zemin olan Yağmurcuk Kuşu adlı romandaki diğer en önemli unsur, aile Van’dan göçerken yolda hasta bir çocuk bulur. Aile bu çocuğu tedavi ederek yanlarına alır. Bu çocuğun adı Salman’dır ve aile bu çocuğu evlat edinir. Aile Hemite köyüne yerleştikten sonra, ailenin öz bir evladı olur. Ailenin öz oğlu dünyaya gelince evlatlıkları Salman, bu çocuğu ve babalığını kıskanmaya başlar. Köyde Dal Emine adlı bir kadın vardır. Ailesi dışarıda olan Dal Emine İsmail Ağa’ya sevdalıdır. Lakin yetişkin bir genç olan Salman’da Dal Emine ile birlikte olmaya başlar.
Bu kıskançlık, evlatlık Salman’ın babalığını öldürmesine ve ailenin öz oğlunu da öldürmekle tehdit etmesine, kanun kaçağı olan Salman’ın da eşkıya olarak dağlara çıkmasına sebep olur. ( bkz Yağmurcuk Kuşu Tenkit Özet İnceleme ve Yaşar Kemal )
Kale Kapısı adlı roman da bu olayların devamı niteliğindedir.
KALE KAPISI KİMSECİK II ÖZETİ
Çok sevdiği ama öz oğlu olduğu için babalığı İsmail Ağa’yı öldüren Salman köyden kaçarak eşkıya olmuştur. Köydeki hiç kimse Salman’ın çok sevdiği babasını öldürüp kaçmasına bir anlama verememektedir. Salman sadece İsmail Ağa’nın oğlu Mustafa’yı değil, köyün diğer çocuklarını da tehdit etmektedir. Hemite köylüleri bu nedenle Salman’ı aramaya başlar.
Fakat Salman, kaçmış üstelik kendisine en büyük tehdit olarak gördüğü Müslüm Ağa'yı da öldürüp çiftliğin kapısına asmıştır. Bir müddet sonra Salman, babalığı İsmail Ağa’nın baş çobanını öldürüp kafasını da keser. Salman bu kesik başı babalığı İsmailAğa’nın diğer çobanı olan Çemşid’in eline vererek analığı Zero’ya götürmesini söyler. Çemşid elinde baş çobanın kesik başı ile Zero’nun yanına gelip; Salman’ın mesajını da iletir. Baş çobanı Salman öldürmüş, sürüyü de Salman alıp götürmüştür. Üstelik başka bir mesajı daha vardır. Salman, analığı Zero’ya “ İsmail Ağa’dan kalan mirasın yarısı Mustafa’nın ise yarısı da benim “ diye öldürdüğü babalığının mirasının da yarısında hakkı olduğunu savunmaktadır.
Salman, gönderdiği kesik başın Mustafa'nın konağının kapısına asılmasını emretmiş, indiren olursa onu da öldüreceği konusunda köylüyü tehdit etmiştir. Bu nedenle Salman’ın gönderdiği kesik baş günlerce Mustafa’nın konağının kapısı önünde asılı kalır.
Sonunda Zero Hatun, jandarmaya haber vererek onu kapıdan indirtir. Bu olaydan sonra Zero Hatun , Salman’ı öldürtmek için adamlar tutmaya çalışır. Birçok kişi Zero’nun yanına gelerek Salman’ı öldürmek bahanesi ile ondan para almaya başlar. Fakat Salman’ı öldürmek için gelip, para alıp giden hiç kimse geri dönmez.
Civardaki eşkıyalar teker teker gelip Zero Hatundan para alarak Salamn’ı vurmak yemini içmektedirler. Bu sıralarda ise Zero’nun oğlu olan Mustafa her gün Salman’ın gelip kendisini öldüreceği korkusu ile yaşamaktadır.
Salman'ın hakkında söylentiler de çıkmaya başlamış Salman’ın efsunlu olduğu için hiç kimse tarafından öldürülemeyeceği söylentileri çıkmıştır. Birçok eşkıya ve jandarma Salman’ın peşindedir ama kimse Salman’ı vuramamıştır.
Bazıları ise Salman’ın öldürüldüğünü Zero Hatunun ise boşu boşuna eşkıya tutup, para harcadığını söylemektedir. Fakat bir gün köyün yakınlarında başları kesilmiş halde üç çocuk bulunmuştur. Herkes bu çocukları Salman'ın kestiğinden şüphelenmektedir. Bu olaydan sonra Mustafa, artık tamamen korkmaya başlamış üvey abisinin bir gün gelip kendisini de keseceği korkusu ile yaşamaya başlamıştır.
Mustafa, gece gündüz her yerde Salman'ın hayalini görmektedir. Mustafa korkusundan deli olmak üzere iken babasından kalma konaklarında yangın çıkar. Köylüler konağı yakan kişinin Salam olduğundan şüphelenmişlerdir.
Sürekli olarak kabuslar gören Mustafa’nın en büyük korkusu Salman'ın saçlarından tutup kellesini hançerle keseceği şeklindedir. Çünkü onun hayaline göre kelle bu şekilde kesilmektedir. Mustafa bu korkusu yüzünden saçlarını da kazıttırır. Ama bunun da çare olamayacağını düşünen Mustafa evden kaçarak Salman’ın kendisini bulamayacağı bir yere gitmeye karar veri. Fakat annesi, bütün köylüyü seferber ederek onu aratıp buldurur.
Mustafa; içinde yarasaların, yılanların, çıyanların olduğu mağaraya saklanmıştır. Düşüncesine göre Salman onu burada bulamayacaktır.
Kaynaklar:
Kale Kapısı Yaşar Kemal, Toros Yayınları, 1985
TÜM ESERLERİ İÇİN TIKLAYIN
https://edebiyatvesanatakademisi.com/writer/yasar-kemal
Yaşar Kemal Hayatı ve Roman Sanatı