Kân ve Kâni Nedir

22.11.2017

 

İpek Yolu ve Önemi

 Osmanlıca yazılışı Kân :  كان

Osmanlıca yazılışı:  kani' :  كانی

Farsça kökenli olan “kân” sözcüğün sözlüklerdeki anlamı: mâden ocağı, mâden kuyusu; bir şeyin membaı, kaynağı manalarına gelir.

kân-ı kerem : kerem, bağış kaynağı

kân-ı  merhamet : merhamet memba-ı 

Dolu, doymuş, kanaat göstermiş, inanmış, razı ve ikna olmuş, kanaatten  fazlasını istemeyen “kanaat eden, yeter bulup fazlasını istemiyen, inanmış, kanmış,  doymuş mutmain olmuş “ anlamlarına gelen kâni kelimesi de kân ile alakalıdır ve kân kelimesinin nisbet i si almış halidir. Dostkâni kelimesi ise  “ Yaranlar ve mehbub civanlar ile mecliste filanın aşkına  diye hediye ve isar olunan dolu”  [1]kadeh, şarap  anlamındadır. “Yaran meclislerinde  muhabbetle içilen dolu  sağara” yani dolu kadehe de dostkani denmiştir. ( bkz Dostkâni Nedir Dostkâni Muhabbet Şiirlerde Mahbup Meclisleri)

Leb a leb câm – dil hun olsa  tan mı bezm i firkatte
Güzeller aşkına nuş etmek için dostkâni dir               Baki

Kân kelmesi eski edebiyatta bu anlamları ile ilgili olarak çok çeşitli şekillerde ve anlamlarda; çok çeşitli benzetmeler yapılarak kullanılmıştır.

Kân, kelimesi Maden ocağı, bir şeyin membaı anlamında kullanıldığı zaman hazine, genç,  kelimeleri ile birlikte karşımıza çıkar. ( BKZGenc ve Genc-i Hızır - Hazine ve Hızır -Husrev-i Perviz Kendi Gelen Hazine Genc-i Bâd Âver  ) Bu durumda Kân kelimesi,  daha çok gevher, firûze, inci, altın, la'l, yakut gibi değerli taşlar ve madenlerle birlikte anılır. ( BKZ Osmanlıda Mücehver Prof. Dr. GÜL İREPOĞLU )

Elâ ey gevher-i kân-ı risâlet
Sana bin bin salât ile tahiyyet        Aziz Mahmud Hüdayi

Bitmez lebi yâkûtı gibi kânlar içinde
Yokdur şeker agzı gibi dükkânlar içinde   Hamdullah Hamdi (d. 1449 - ö. 1503) Şiirleri

Kân kelimesi bu anlamları ile birçok tamlama da kurulmuştur. “Kân-ı kerem” : kerem, bağış kaynağı, lütuf ve ihsan menbaı.“ kârın merhamet “ : merhamet kaynağı,  “mürüvvet kânı” mürrüvet denizi mürüvvet kaynağı ,  gibi.

 Sine-i hilkâtte meknûz kânı ben bilmez miyim
"Küntü Kenz"inden mukaddem şânı ben bilmez miyim

Bir elif bir hâ ile dâl oldu üç harfli isim
Gösterir bı bir olan Yezdân'ı ben bilmez miyim       Seyrani ( Everekli ) Şiirleri

Kelime, "bir şeyin membaı ve ocağı" anlamına geldiği zaman.  Övülen kişi bir mürüvvet kânı, kerem kânı'dır. Deniz ile bir arada bulunduğu zaman da bolluk ifadesi taşır.

Bazan sevgilinin güzelliği de sınırsız bol, engin anlamlarını ortaya koyacak şekilde kân olarak nitelendirilmiştir.

Melâhat kânı kim bilmez ne sultân oldıgıñ cânâ
Göñüller alıcı cân içre cânân oldıgıñ cânâ             MEHMED SIDKÎ ŞİİRLERİ ( 19. Y.y)

Lutf bahrinde ne sözün gibi gevher buluna
Hüsn ü kanında ne hattın gibi piraze gele            Ahmed Paşa

 KAYNAKÇA


[1] Şahamettin Kuzucular, https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/dostkani-nedir-dostkani-muhabbet-siirlerde-mahbup-meclisleri/85640

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
arifbarutcu915
Arif Barutcu8 yıl önce
Bu kadar yazı bile yazının devamında ne kadar değerli bilgilerin olduğunu gösteriyor. Ama yazık kı açık değil.