KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarKef Nedir Edebiyatta Avuçiçi Bahr-i Kef ve Köpük

Kef Nedir Edebiyatta Avuçiçi Bahr-i Kef ve Köpük

22.02.2018

 

 

Kef

Osmanlıca yazılışı:  kef - كف

"Kef" dilimize Farsça`dan girmiş, Farsça kökenli bir sözcüktür.  Sözlük anlamları: Köpük: avuç içi, aya (Elin iç tarafı), avuç, ayağın altı, tabanı, avuç dolusu. vb anlamlarındadır. Sözcüğün edebiyatımızda kullanılmayan birçok anlamı daha vardır.

Kef, şiir dünyamızda köpük anlamında kullanılmışsa da sağar, mey, kadeh ile vb ve keyf ile tevriyeli şekillerde de karşımıza çıkar. Bu tip kullanımlarda şarabın üzerindeki kabarcıklar kastedilmiştir. Şarabın vb üzerindeki bu habbeler ve aynanın yüzündeki gubarlar vb kef ile alakalı kullanılır.

Kef, kelimesinin avuç içi manası ile Hatt-ı Kef Nedir El Falı, Keff-i Hadîb Yıldızı ve Kınalı El  tabirleri de oluşmuştur. Kef el veya avuç içi manasında kullanılınca bolluk, bereket, rızk, hatta mücevher dağıtan padişah, şeyh vb eli söz konusudur. Kef el ve avuç içi manalarında kullanılınca bereket, ihsan, bağış, inayet, söz konusudur.  Avuç içi ve el manasında kullanılan kef memduhun ihsanlarını, cömertliklerini inayetlerini ifade edecek şekilde karşımıza çıkar.  Bu durumda memduhun eli yüceltilmiş; cömertlik denizi, bahr-i kef (köpük denizi) haline gelmiş olur.

Kesb-i yeddir  denilir başa  gelen insanın

Safha-i kefte hat-ı cebhesi mersûm gibi      Nedim. 

 

Hep kisb-i yedindir başına her ne gelirse

Nakşolmuş ezel-i hat- cebin nakşi kef üzre       Nedim 

 

Eyle rengînî-i ma'nâ ile çün keff-i hadîb.

Nokta-i kilkümi zîb-i ruh-i matlab yâ Rab.  Arpaeminizade Sami

 

Bana el verdi devlet diye şems-i sagar-ı meyden

Niçin bezm-i felek peymanesin keff’ül hadib  etmem   Kastamonulu Sa’di

 

Bahr-i kef (köpük denizi)  "Kef geçmek" ise   takati kesilmek manasına gelir. Kef kelimesi bazen Cebrail’in eli olarak da karşımıza çıkar.  kef-i. Cibrîl. Kef sözcüğü Şeyhten, Cebrailden  veya memduhtan, el almak şeklinde de karşımıza çıkmaktadır

 

Palâs-pâre-i rindî-be-dûş u kâse-be-kef.

Zekât-ı mey verilir bir diyâre dek giderüz

 

Bahrün urmazdı sabâ suratına hışm ile kef.

Dost cân nakdini çaldurdugımı andı meger.   Zati

 

Ter-dâmen olanlar bizi âlûde sanır lîk.

 Bizi mâil-i bûs-ı leb-i câm ü kef-i destiz  BAĞDATLI RUHİ-

 

Yüzüne kefler urup yire sürüp acıttılar

Bilmezin derya-yı ummanı benim nem sandılar     Necâtî

 

Meğer her taki bir dergâh imiş kim ana gelmekle

Hababından kefin Pür-gevher etdi nehr olup sail    Nâdirî

 

Bela bezminde esrar-ı gamı-ı lalinle kef geçtik

Rakibin ey şeker güftar halvasında hayranız       Aşkî

 

Sâgar-be-kef o dil ki ola bî-gam-i sabâh

 Âyînesinde zâhir olur ‘âlem-i sabâh         Arpaeminizâde Sâmî Şiirleri

 

Kef üstünde kefimize

Gelip çıktı meşe beyi

Buyur dedim attan düştü

Bardaş kurdu meşe beyi         İslam Rızayev - Azerbaycan 19

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da
hasancubukcu365
Hasan Çubukçu7 years ago
çok faydalı bir paylaşım. şahsen bunların pek çoğunu önceden hiç bilmiyordum. Çok memnun oldum gerçekten çok sağolun