11.03.2015
Rudyard Kıplıng Hakkında
Tam adı Joseph Rudyard Kipling ( d. 30 Aralık 1865 Bombay, Hindistan – ö.17 Ocak 1936 Londra) Bombay doğumlu İngiliz asıllı bir yazardır.
Rudyard Kipling, İlk tahsilini İngiltere’de yaptıktan sonra Hindistan’a dönmüş, Lahor’da gazeteciliğe başlayıp, genç yaşta iken yazıları ile kendini kabul ettirmiş bir yazardı. 1889′da yeniden İngiltere’ye dönen yazar Londra’ya yerleşmişti. ( bkz Joseph Rudyard Kipling Edebi ve Özel Hayatı Eserleri )
İngiliz dilinin ustalarından olan yazar Hindistan’daki hayatını konu alan, , realizme sıcak bir romantizm çeşnisi katan yaklaşımı ile edebiyat dünyasında kendine yer edinmişti. Yazıları ve romanları ona 1907 yılındaki Nobel Edebiyat Ödülünü kazandırdı. Üstelik İki kez şövalyelik ödülüne layık görülmüş ama kendisi bu ödülü almayı istememişti. [1]
Kıplıng’ın çocukluğu ve ilk gençlik yılarlı Hindistan’da geçmişti. Yazar bu romanı 1897 –1901 yılları arasında ABD’de evlenip Vermont’ta yaşadığı yıllarda kaleme aldı. Kim adlı romanı 1901’de yayımlanmış, bu romanı çok ciddi bir ilgi görmüş, bu romanı ile ünü tüm dünyaya yayılmıştı. Rudyard Kipling, hemen her eserinde sömürgeci İngilizlerin dünyaya egemen olma isteklerine yer vermiş, eserlerinde İngiliz milliyetçiliği konusunu işlemişti. Yazarın bu eserinde de aynı amaçları ve temaları bulmak mümkündür.
Kipling’ın romanlarını çoğunun konusu çoğu Hindistan’da geçer. Kıplıng de çocukluk ve gençlik yıllarını orada geçirmiştir. Hindistan’ı ve Hintlileri çok yakından tanıyan yazarın bu romanı da Hintliler ve Hindistan üzerinde kurgulanmıştır. Yazar bu eserinde de çok iyi bildiği geçen yüzyılın Hint toplumunu ve kültürünü yansıtmıştır. Romanda Hint toplumundan ilginç kişilikleri ele alarak romanına renk katmıştır..
Bu eser daha ziyade genç ve çocukları hedefleyen, kitle olarak onları seçen bir romandır. Eser sadece İngiltere ve Hindistan da değil pek çok ülkede sevilmiş bir romandır. Dünya çocuk ve Gençlik klasikleri arasında gösterilen eserlerden biridir. Hindistan’ın ilk başbakanı J. Nehru da Kim’i en beğendiği kitaplar arasında saymıştır.[2]
KİM ROMANI HAKKINDA
Rudyard Kıplıng bu eserinde yarattığı Kim, adlı karakterinde annesi babası öldüğü halde kendindeki İngiliz ruhunu yitirmeyen, ülkesi için önemli görevler alarak vazifesini başarıyla yerine getiren, pek çok kültürü, dili ve bilgiyi öğrenen, ideal bir İngiliz gencinin profilin i çizmiştir. Kıplıng bu ideal İngiliz genci profili ile İngiliz gençlerine bir prototip çizmiştir.
Eser Hindistan’daki İngiliz varlığını savunmak için de bu eserini bir araç olarak kullanmıştır denilebilir.
KONUSU
Roman sokakta yaşayan, anne ve babasını yitirmiş, yarı Hint yarı İngiliz bir çocuğu olan Kim’in başından geçen ilginç olaylara dayanır. Kim, annesi ve babası öldükten sonra Hintliler arasında kalmış ama İngiliz ruhunu yitirmeyen, bir karakterdir. İdeal bir İngiliz kimliğine sahip bir genç olarak karakterize edilen Kim ülkesi için önemli görevler alarak bu görevlerini hayatı pahasına yerine getiren, pek çok kültürü, dili ve bilgiyi öğrenen bir kahramandır. Romanın kahramanı Kim’in yanı sıra romanda Hindistan’da yaşayan pek çok ilginç kişilikler de vardır.
ROMANIN ÖZETİ
Lahor sokaklarında büyüyen İrlanda asıllı bir çocuk olan Kimball O’hara’nın İrlandalı annesi, o doğduğunda ölmüştü. Mavericks adı verilen İrlandalı bir bölük çavuşu olan babası da aradan fazla geçmeden uyuşturucu, içki ve kumara dalmış en sonunda babası da hayatını kaybederek Kim’i yalnız bırakmıştı. Kim’in ailesinden tek eser sürekli olarak boynunda taşıdığı bir madalyon kalmıştı.
Kim melez bir kadının eline kalmış oldu. Melez kadın ise ona Kim diye sesleniyordu. Böylece küçük Kimball O’hara, Kim adını aldı. Hindistan’ın sıcakları ve güneşinin altında cildi çok kararmıştı. Teni o kadar kararmıştı ki hiç kimse onun İrlandalı bir beyaz olduğunu düşünemez hale gelmişti.
Günün birinde bütün günahları yıkayıp ortadan kaldırdığı ileri sürülen Arrow adındaki kutsal nehri aramaya çıkan Tibetli bir Lama, Lahor’a geldi. Bu Tibetli ile tanıştı. Heyecanlı bir serüvene atılmak ihtimaliyle sevinen Kim, Lama’nın öğrencisi olmak üzere onun yanına katıldı.
Kim Tibetli Lama, ile yola çıktı. Yapılan bu yolculukta yolda çeşit çeşit insanlarla karşılaştılar. İnsanlarla konuşmak hiç sorun olmuyordu. Karşılaştıkları bir topluluk Kim’in çok ilgisini çekmişti. Yaşlı bir kadın sekiz adamıyla birlikte büyük bir araba ile yolculuğa çıkmışlardı. Bu yolculuk sırasında Kim’in falına bakan bir kadın yeşil bir tarlada kırmızı bir boğa işaretini görünce hayatın değişeceğini söylemişti. Kim’le Lama da bu kadının grubuna katılmışlar onlarla beraber yola koyulmuşlardı.
Akşama doğru kamp kurmaya hazırlanan askerlerle karşılaşmışlardı. Bu askerler bir zamanlar babasının da çalışmış olduğu Maverick Bölüğüydü. Bu bölüğün yeşil zemin üzerine kırmızı boğa işlenmiş bir bayrağı vardı. Kim yeşil zemin üzerindeki kırmız boğayı görünce çok heyecanlanmış falında çıkan işareti gördüğünü anlamıştı.
Bu bölüğü keşfetmeye kalkışan Kim’i bölüğün idarecisi olan Papaz Bennet yakalattı. Kim’in, farkına varmadan boynunda taşıdığı madalyonun kapağı açıldı. Mr. Bennet hemen madalyonu almış ve madalyonun içinde bükülmüş iki kâğıt çıkarmıştı. Bu kâğıtlardan biri, Kim’in vaftiz edilmiş olduğuna dair belge; diğeri ise babasının, çocuğa bakılmasını rica eden mektubuydu.
Kim, subaylara hikayesini anlatmış babasının bir asker ve çavuş olduğunu da söylemişti. Askerler onu yanlarına almışlardı. Askerler ona okula gönderileceğini söylemişlerdi. Kim, Lama’dan ayrılacağı için çok üzülmeye başlamıştı. Ama bir yolunu bularak askerlerden kaçacak daha sonra Lama ‘nın yanına gidecekti. Bu şekilde düşünüp kendini teselli etti.
Bölüğün papazlarından Peter Victor, Kim’le ilgilenmek görevini gönüllü kabul etmişti. . Lama ise Peder Victor’un adını, adresini bir kâğıda yazmış, Kim’in öğrenim masraflarının kendisine bildirilmesini Peder den rica etmişti Peder ile konuştuktan sonra Lama esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Kim, artık bu kampta kalmıştı.
Kim bu kampta askerlerle birlikte kalmaya başlamıştı. Kim bu kampta iken bir gün Lama’dan Kim’e bir mektup gelmişti. Bu mektuptan anladığına göre Lama oldukça zengin bir adamdı. Lama bu mektupla birlikte Kim’in bir yıllık okul masrafını da göndermişti. Ayrıca her yıl aynı parayı göndereceğini vadediyor, Kim’in Saint-Xavier okuluna gönderilmesini ve o okulda okutulmasını rica ediyordu. Bu arada Kimi korumak ve ona bakmakla görevlendirilen davulcu, ona kötü davranıyordu. Mahbup Ali oraya gelince davulcunun ona kötü davrandığını görmüş ve davulcuyu dövmüştü. Mahbup Ali, Kim’le konuşmaya başladı. Onlar konuşurlarken Albay Creichton yanlarına geldi ve Mahbup Ali’den çocuğun büyüdükten sonra İngiliz Gizli Servisi’ne gireceğini öğrenmişti.
En sonunda Kim, St. Xavier okuluna gitmek üzere yola çıkmıştı. Okuluna geldiğinde Kim’i büyük bir sürpriz bekliyordu. Kim, onu görmek için bu okula gelen ve bir buçuk gündür onun da gelmesini bekleyen Lama ile karşılaştı. Lama’yı görünce Kim çok sevinmişti. Kim ile Lama Birbirlerini sık sık görmeyi kararlaştırmışlardı Lama onu okuluna bırakarak oradan ayrıldı. Kim yeni hayatına ve okuluna alışmaya çalışmış ve bunda da çok başarılı olmuştu.
Kim zeki, çalışkan bir öğrenciydi, ama bütün gün sınıflarda, yatakhanelerde kapalı kalmak hiç hoşuna gitmiyordu. Tatil olunca Umballa’ya gitti. Mahbub Ali de onu sık sık ziyaret ediyordu. Kim Hindistan ve Hintliler hakkında her şeyi öğreniyordu.
Albay Creichton onu bir casus olarak yetiştiriyordu. Sonunda askeri bir okula da verilmişti. O okulda da bir dizi eğitimden geçmişti. Bu okulda Hintlilere kötü davranan bir İngiliz vardı. Bu İngiliz daha sonra her kes tarafında alay edilen biri olup çıkarılmıştı. Albay Creichton onunla çok ilgileniyordu. Bu Albay Kim’in gözünde sanki bir İlahtı.
Okul yıllarında hem doğu mistisizmini öğreniyor hem de batılı bilimleri öğreniyordu. Bir hipnozcu onu hipnotize etmek istemiş ama kim içinden çarpım tablosunu okuyarak hipnozdan kurtulmuştu. Kim askerler tarafından Ruslara karşı casusluk yapması için eğitiliyordu. Kim okullarda okuyan ve İngilizlere benzemeye çalışan Hintlilere kızıyordu. Hintlilerin İngilizleşmesini hiç doğru bulmuyordu. İnsanlar bir bilgi edinmek için canlarını ortaya koyuyorlar bilgi için diğer insanların hayatını hiçe sayıyorlardı. Ruslar ve İngilizler arasında sürüp giden istihbarak oyunlarında pek çok kişinin hayatı hiçe sayılmıştı.
Kim Hindistan’daki tüm kastlara göre giyinmeyi ve davranmayı öğrenmişti. Her kastın davranışları hakkında özel eğitim almıştı. Bu eğitimi sonrasında Hindistan’daki Rusların faaliyetlerini çözmek için görevlendirildi.
Kim, Rus casuslularının belgelerini ve mektuplarını tesadüfen ele geçirmişti. Okulda gördüğü harita eğitimi sayesinde bu belgeleri ve haritaları çözmeyi başarmıştı. Bu bölgeye giderek bir din adamı gibi davranıp gerekli bilgileri toplamış, bir Hintli gibi davranarak Rusların gizli oyunlarını deşifre etmeyi başarmıştı.
Korkusuz Kaptanlar Hakkında Bilgiler Özeti Rudyard Kipling
KAYNAK
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Rudyard_Kipling
[2] https://scalakitapci.com/kim-2.html
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın