Köçek- Çengi

05.05.2018
 
Ä°lgili resim
 
 
 

Köçek Nedir

Osmanlıca yazılışı:  köçek - کوچک

Köçek kelimesinin sözlük anlamı “ Kadın kılığına girerek dans eden erkek” şeklindedir. Köçek kelimesi rakkas ve çengi ile de eş anlamlı kullanılmış, eski devrilerde kadın kılığındaki erkeklerin dışında çingene kızları da çengilik yapmışlardır.

Çeng kanuna benzeyen, dik tutularak çalınan bir müzik aletidir. Levni’nin minyatürlerinde çok sayıda raks eden çengi motifi vardır. [1] Üstelik divan şiirindeki çeng-namlerin varlığı dahi ne kadar sevildiğine delil niteliğindedir.  Osmanlı kültüründe çengin çapara denilen dart parçalı zille birlikte çalındığı, bu alet çalınırken çeng oyunlarının oynandığı rakkasların ve rakkaselerin parmaklarına çapara takarak çeng eşliğinde raks ettikleri minyatürlerde betimlenmektedir. Çâr- pâre  rakkasların  raks ederken parmaklarına taktıkları dört parçadan oluşan tahta veya madeni rakkas veya rakkase aletidir. [2]Edebiyatımızda çeng-ü çengane tabiri de bu aletten gelmektedir.[3] (Şahamettin Kuzucular, Çeng ve Çengi ( Divan Şiirinde Çeng ve Çengi)

Çengiler evlenme ve sünnet düğünlerinde,  Kâğıthane eğlencelerinde de görülmüş, daha çok Romen kızları çengilik yapmışlardır.  Osmanlı minyatürlerinde de görüleceği gibi çengiler   göz alıcı parlak elbiseler giyen, gerdan kıran, ustaca göbek atan parmaklarında  Çâr- Pâre (çarpara )  denilen  ( zil- dört parçalı, parmaklara takılmış ağaç veya pirinçten yapılan  rakkase zili çalan kimselerdir.  Çengilerin parmaklarına taktıkları bu alete çâr- pâre (çarpara ) denir.  ( bkz Çâr- Pâre (çarpara ) Nedir. Şiirimizde Çar-pare .)

Köçek ise Çengi gibi oynayan erkek oyunculara denmiştir. Köçeklerin oynadığı oyuna da raks denmiş olduğundan köçeklere çengi, rakkas veya rakkase de denmiştir. “Ancak bu raks;  zeybek, efeleme, hora oyunları gibi oyunlardır. [4]

Minyatürlerden ve eski kaynaklardan öğrenildiğine göre köçeklerin atlas veya “kadife üstüne sırmalı mintân ve eteklik” giydikleri, parmaklarına çarpara denilen bir alet taktıkları bazı çengilerin saçlarını kadın gibi uzattıkları da görülmektedir.

Bir eli devri kadehte bir eli çar- parede
Yani hem sakilik eyler, hem eder her yane raks    Fazıl

Bu beyitten de anlaşıldığı gibi bazı meyhanelerde köçeklerin ve çengilerin hem raks ettikleri hem de sakilik yaptıkları ortaya çıkmaktadır.

Divan şairlerinin şiirlerinde beğenilen köçeklere Şah dendiği de ortaya çıkmaktadır. “ Köçekler, "şâh" lakabıyla anılır ve takma adları ile meşhur olurlardı. Cân şâh, Zâlim şâh, Fitne şâh vs. bunlardandır.”[5] Köçeklerin zaman zaman  işlerini abarttıkları üstlerini başlarını yırttıkları ve soyundukları hatta çırılçıplak oldukları buna da gömlek yakmak dendiği de bilinmektedir.[6]Özellikle külhanbeyleri arasında yaygın olduğu anlaşılmaktadır- iyice sarhoş olduktan sonra  donlarına kadar soyundukları, diğerlerinin de bunu seyrettikleri  ve nümayişlerde bulundukları anlaşılmaktadır[7] ( bkz Gömlek Pirahen Yakmak ( Raks Edip Soyunmak )

İtlerüñ karşu gelüp dâmânum aldılar benüm
Üstühânum pâre pâre eylediler pây idüp            Ravzi ( Balıkesir- Edincik- 16. Yy ) Şiirleri

Yakdı gül pîrâheni bir sâgar-ı zer şevkine
 Oldı dil-keş nagmeler gülşende güller şevkine      Nevizade Atai - Atayi- 

Dilerem cân oynayup  ışkunda cânâ ten yakam
Raksa girem germ olup meclisde pîrahen yakam   Hayreti


Divan edebiyatında Çengileri anlatan özel edebi türlere de rastlanır. Çengi köçek ve raksları üzerine yazılmış eserlere Çengî-Nâme- denmiştir.

Köçek kelimesi  çarpara çalarak raks eden oyuncu anlamı dışında da kullanılmış”  Mevlevilikte kıdemsiz dervişe, yeniçeri ocağında da ocağa yeni girmiş yeniçeriye [8]de köçek denmiştir.  Günümüzde de köçeklik yapanlara ve köçeklere rastlanılmaktadır.  Günümüzdeki anlayışı ile köçeklik” “Kadın karakterini yaşayan değil, gösteri sırasında bu role bürünerek göze hitap eden figürleri sergileyen performans sanatçısı”  şeklinde algılanmaktadır.

Sâkiyâ hûşum alan zemzeme-i çeng midir
Yohsa destindeki peymâne-i gül-reng midir Nedim Şiirleri

Rakkas bu halet senin oynunda mıdır
Âşıklarının günahı boynunda mıdır

Doymadın şeb-i visaline şeb-i ruze gibi
Ey sim-beden sabah koynunda mıdır   Nedim Şiirleri

Bezm-i hicrânuñda kaddüm çeng ü nâlem nây idüp
Mest-i ‘ışk itdüñ beni ‘âlemlere rüsvâ idüp               Ravzi ( Balıkesir- Edincik- 16. Yy ) Şiirleri

Fâzılın işte yine cevheri var
Yine bir cân yakan sözleri var
Cümle insâf ile eyler takrîr
Çengiyânın ne kadar dilberi var    Enderûnlu Fâzıl Şiirleri

Biz erenler gerceğiyiz
Has bahcenin ciceğiyiz
Hacı Bektaş koceğiyiz
Edep erkan yol bizdedir      Âşık Hasan

KAYNAKÇA

2

6

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar

Şerife Kendir

Şerife Kendir

6 years ago

Tek kelime ile harikayıdı

Bahar Nergiz

Bahar Nergiz

6 years ago

Burada yazmak için ya cahil cesareti ya da çok usta olmak lazım. sizin gibi işinin ehli kimse çok