Mushaf Nedir Mushaf Hat ve Sevgilinin Yüzü

19.02.2020

 
 
Mushaf Nedir  Mushaf Hat ve Sevgilinin Yüzü İlişkileri
 
 
Osmanlıca yazılışı Mushaf:   المصحف
 

Arapça kökenli bir sözcük olan  mushaf kelimesinin sözlüklerdeki anlamları:  Sahife haline getirilmiş kitap, “bir araya getirilip bağlanmış yazılı sayfalar” , iki kapak arasına  alınmış sayfalar, Ku’ran’ın diğer adı, Kur'ân'ın ciltlenmiş hâli  ( bkz Kur'ân- Kur'ân-ı Kerîm ) şekillerindedir.

Suhuf “( lâhî vahiy)  ,  sıhaf (geniş kaplar) , sahîfe, sahife kelimesinin çoğulu olan sahâif kelimeleri de mushaf kelimesi ile aynı kökten gelmektedir.  


Mushaf kelimesi iki kapak arasına alınmış sayfalar anlamından hareketle ciltlenmiş iki kapak arsına alınmış kitap anlamından Kuran’ı kerim’i ifade edecek şekilde kullanılmış, lakin başta İncil’i de ifade edecek şekilde de kullanıldığı görülmüştür.  Mushaf Kuran’ı işaret eden bir anlam bürünmüş olsa bile tamamen Kuran’ı Kerim’in eş anlamlısı değildir.  Mushaf daha ziyade Kuran nüshalarının her biri anlamında kullanılır.

İki kapak arasına alınmış, ciltlenmiş anlamı nedeni ile Hz. Ebû Bekir döneminde Kur’an’ı cemetme çabaları sonrasında surelerin cem edilip ciltlenmesine mushaf denmeye başlanmış,  Hz. Osman Kuran’ı yazdırıp çoğaltınca Kur’an nüshalarının her birine mushaf denmiştir.

Ebû Bekir zamanında cemedilen Kur’an metninin suhuf olarak anıldığı( Buhârî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 3; İbn Ebû Dâvûd, s. 19; Dânî, el-Muḳniʿ, s. 2, 5) [1]  Hz Osman zamanında Fâtiha ile başlayıp Nâs ile bitecek şekilde sıraya konmuş,  haline de “mushaf tertibi” denilmiştir.  Bu tertip “mesâhif-i Osmâniyye” olarak da ifade edilmiştir. [2] Hz Osman döneminde yapılan tertip surelerin nuzul zamanına göre düzenlenmiş bir Kuran olmayıp, Fatiha ile başlayan ve Nas suresi ile biten bir tertip olmaktadır.

Divan şiirinde sevgilinin yüzü, hatlarıyla, tüyleriyle, mim harfine benzeyen ağzı,  elif harfine benzeyen boyu,  ra harfine benzeyen kaşları,  sad harfine benzeyen gözleri ile bir mushafa benzetilir.  “Kur’ân-ı Kerîm’den bahsedecekleri zaman onu mushaf adıyla anmayı tercih eden eski şairler sevgilinin güzel yüzünü bir mushafa benzetmişlerdir.[3]

Divan şiirindeki kadın ve erkek sevgililerin yüzlerindeki ince tüyler şairlere hat kelimesinin anlamından da hareketle sûre ve âyetleri hatırlatır.  Sevgilinin yüzündeki ifadeyi okumak ve anlamak, ayetleri ve sureleri okumak ve anlamak gibidir. Hatta daha da değerlidir.   Şairler hat kelimesini sevgilinin yanağındaki tüyler ile hattatlıkta kullanılan yazı manasına da gelecek şekilde  tevriyeli kullanırlar. Yani sevgilinin ayva tüyleri yüzün üzerine yazılmış yazılara da benzetilir.

Tüy anlamındaki hat ile yazı anlamındaki hat birlikte düşünülünce yanak bir defter sayfasına veya  mushafa, hat ise onun üzerine yazılan âyetlere, surelere ve Mushaflara yazıldığı gibi rakamlara benzetilir.  Bu noktadan hareketle  sevgilinin yanağı ve üzerindeki tüyler  aşık için  Mushaf’ın tefsiri , hüccet, nâme, mektup, muska, takvim , berat veya ferman haline gelir.[4] ( bkz : Hatların ( tüylerin) Yanak Yazı Mushaf Gibi Hayaller ve Benzetmelerle İlişkisi )

Gün yüzinde hat belürse gözlerüm giryan olur ,
Hale görinse kenar-ı mahda baran olur                        Hoca Dehhani

Eyleseñ Mushaf-ı ruhsâruñ içün fâl baña
 Lâm-ı zülfüñ ola dil derdi içün dâl baña                          Nevizade Atai 

O hat kim safha-i ruhsâre-i cânâna yazmışlar
 Tamâma irmemiş tefsîrdür Kur'ân'a yazmışlar        Şeyhülislam Yahya[5]

 Hat u ruhsârın için fâl edicek mushaftan
Âyet-i nûr ile bir safhada cem‘ oldı Duhân    [Nev‘î]) 


Mushaf-ı hüsnüñden ey mihr-i münevver rûz u şeb
Ez-ber ancak sûre-i Nûr’ı okurlar ay u gün                       Ravzi 

Başına zülf-i ruhından rahle-i mushaf ki kor
Tıfl-ı eşküm ol hevâdan sûre-i Ve’n-Necm okur   Gelibolulu Sun’î 

Rûy-ı cânâna dilâ mushaf-ı ‘Osmân dirler
‘Ârızı hattına anuñ hat-ı reyhân dirler            Ravzi 

 Yüzi mushaflaruñ her dem hayâli dilde peydâdur
Bu göñlüm câmi‘-i ışk içre san sandûk-ı eczâdur         Gelibolulu Sun’î

Mushaf-ı rûyunda ebrû medd-i bismillâhdır
 Safha-i hüsnünde hat tesvîd-i kilk-i âhdır                    Şair Haşmet

Mekteb-i aşk içre Mecnûn ile birlikte okurduk
Ben Mushaf ı hatmeyledim o Ve'l-Leyli'de kaldı       Fuzuli

Geldi mülk-i hüsnüne hatt-ı siyeh Mushaf be-kef
Sen dahî ey kâfir-i nahvet Miiselmân olmadın              Nedîm

Mushafta kadd ü zülf ü dehânın mı gördü kim
 Dil tıflı okuduğı elif-lâm-mîmdür                    [Ahmed Paşa])

 

KAYNAKÇA

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar