Nur Yüzlü Sevgili ve Aşk Şehidi
Osmanlıca yazılışı Nûr : نور - النور
Nûr kelimesinin sözlüklerdeki manası: aydınlık, parıltı, parlaklık şeklindedir. Nûr sözcüğüne Kuran’da ve hadislerde kutsi bir mana da yüklenmiş ve nûr sözcüğü “insanların önünü aydınlatıp doğru ve gerçek olanı görmelerini, hak ile bâtılı, hayır ile şerri ayırt etmelerini sağlayan mânevî ve ilâhî ışık” anlamlarında da kullanılmıştır. Nûr, aynı zamanda Allah’ın da isimlerinden biridir.
Nûr sözcüğü ile pek çok tamlama kurulmuştur
nûr-i ayn, ! nûr-i çeşm, nûr-i dîde : sevgili , [evlât , çocuk için daha çok kullanılır]
nur-i ilâhî : ilâhî nûr, Allah'a âit nur.
nûr-i imân : îman nûru
nûr-i mübîn, : Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in rûhâniyeti.
nûrün alâ nûr : (nur üstü nur) : daha iyi, daha âlâ.
Divan şairleri nûr sözcüğünü gerçek ve sözlük anlamları ile de kullandıkları gibi, tasavvufi ve dini manalarda da kullanmışlardır. Buna rağmen divan şairleri din dışı şiirlerinde nûr sözcüğünü sevgilinin yüzü, sevgilinin parlaklığı anlamlarında da oldukça sık kullanmışlardır. Hatta sevgilinin nûrlu yüzü tasavvuru divan şiirinde sevgilinin en sık işlenen, üzerinde durulan unsurları arasındadır.
Nur yüzlü sevgili imajı divan şiirinde bir hayli abartılı olmaktadır. Bu abartılar neticesinde ortaya gulüv ve igrak derecesinde aşırı mübalağalar ortaya çıkarılır. ( bkz Mübalağa Nedir Mübalağa Sanatı Tebliğ İğrak Gulüv) Öyle ki Ay ile Güneş nurunu sevgilinin yüzünden almaktadır.
Seni göreli oldı baña rûşen (246/2)
Ki yüzüñde alur şems ü kamer nûr Ahmedi
Hatta sevgili öyle bir ışıktır ki, bastığı toprağı bile pür nûr edebilmektedir.
Na`lçeñle kebkebüñ nakşın gören ey âfitâb
Hâk-i pâyuña hilâl ile sanur Ülker düşer MOSTARLI HASAN ZİYÂ’
Ne mazharsın ki olduñ ser-te-ser nûr (246/1)
Ki yohdur günde dahı ol kadar nûr
Sevgilinin ayaklarından çıkan nur, sevgilinin ayak izlerinin ışığı gibi parlar. Sevgilinin ayak bastığı kapı eşiği, bastığı toprak, ayakkabısının izleri, nalçelerinin izi dahi topraklara nur saçar. ( bkz Nalça Nalçe Kebkeb Nedir ) Bu yüzden âşık kapı eşiklerine kapanır.
Hatta , aşığın gönlü sevgilinin kapı eşiklerinden, ayak bastığı yerlerden aldığı nur ile dopdoludur. Aşığın sevgili yüzüne bakması nedeni ile aşığın gözleri pür – nur olur. Eğer âşık sevgilinin güzelliğinin derdi ile ölürse, aşk şehidi olacak ve aşığın kabrinden bu nurlar toprak üstüne çıkacaktır. ( bkz Nur Saçan Kabir Mezara Nur İnmesi Aşk Şehidi )
Çûn şehid eylersen ol gamzeyle hey kâfir beni
Bâri nur insin mezârıma güzer kıl daima Ahmet Paşa
Ölicek kabrimize uğrar isen
N’ura müstagrak ola türbetimiz Mesihi
Hâk-i pây-i yârdur bu gözlerüm pür-nûr iden
Cevr-i dilberdür dem-â-dem hâtırum mesrûr iden Avni Fatih Sultan Mehmet
Pərtövi-hüsni-cəmalın aləmi pürnur edər,
Əhsəni-vəchi-xəyalın adəmi məsrur edər. Habibi ( 16. Yy) Azerbaycan