OK NAVEK TİR VE AVCI SEVGİLİ
Osmanlıca yazılışı: ok : اوق( navek -tir)
Osmanlıca yazılışı : tîr : تير ( Ok, navek)
Osmanlıca yazılışı : nâvek : ناوک ( Ok, tir)
tîr-i kaza : [ok gibi gelen kaza ve kader.
tîr-i seher, -i seheri : seher vakti çekilen ah, edilen inkisar.
tîr ü keman : ok ile yay [sevgilinin kirpiği ve bakışı] .
nâvek-i kalbi : içten çekilen âh.
nâvek-i seheri : seher vaktinde edilen beddua (ilenç
Eski devrilerde okun ne derece önemli olduğu üzerinde durmaya gerek yoktur. Ok kelimesinin eski devrilerdeki eş anlamlıları tîr ve nâvek olmaktadır. Tîr ve nâvek ok anlamına gelen Farsça sözcükler olmaktadır.
Eski devrin sosyal hayatında önemli bir yeri olan ok, yay ile atılan, ucunda sivri bir demir olan, hafif, sert, ince ve düzgün ağaç dallarından yapılan havada düzgün süzülmesi ve hedefi şaşırmamamsı için en arkasına tüy takılan ilkel bir silahtır. Ok, kültürümüzde ve folklorumuzda da önemli bir yer kazanmış, eski devrilerde okçuluk, okçuluk eğitimi büyük önem taşımıştır. Okçuluk eğitimleri büyük önem taşımış, okçular, kemankeşler ve tozkoparanlar bu usta çırak ilişkileri içinde yetişmiştir. Usta okçulara kemankeş denilmiş, okçuluk talimleri, at üstünde veya yerde yapılmış, yerde kabak veya nişangâh seçilmiş hedefleri vurmak veya at sürerken direk üstüne dikilen hedefi vurmak gibi yarışmalar yapılmıştır. Örneğin İstanbul’daki Tozkoparan, Okmeydanı, Nişantaşı gibi semtlerin adları bu müsabaka alanlarından kalmıştır.
Şiir dünyamızda ok, nâvek ve tîr savaş aleti anlamında kullanıldığı gibi sevgilinin vasıflarını ortaya koyan benzetmeler şeklinde de kullanılmıştır. Özellikle divan şairlerinin sevgili için kullandıkları kalıp benzetmelerin içinde sevgilinin boyu, kirpiği, gamzesi ve gözleri ok, nâvek ve tîr ile alakadar olarak tarif edilir. Divan şairlerinin oluşturdukları kalıplaşmış sevgili imajındaki sevgili; selvi boylu, okka dudaklı, hilal ve yay kaşlı, gözleri ok atar gibi bakan, bakışları cadı ve cellât gibi can alıcı, elif gibi ince, saçlarını kement olarak kullanan, aşığı avlayan gaddar bir avcıya benzetilir.
Sevgilinin gözleri cellât gibi bakar ve kapkaradır. Kaşları keman, yay, hançer veya hilale benzetilir. Boyu servi ve fidan gibi uzun ve incedir. Dudakları ve ağzı nokta gibi küçüktür. Kirpikleri oktur. Bakışları, kaşları ve kirpikleri ile öldüren sevgili aşığını gamzesine gömerek yok etmektedir. Aşığın cellâdı, aşığın avcısı yani sevgilisidir. Rakipler ile düşüp kalkan ve aşığa hiç yüz vermeyen sevgili aşığın yalvarışlarına, yakarmalarına hiç dikkat etmeyen acımasız ve gaddar bir sevgilidir.
Sevgilinin en tesirli silahı gözleridir. Sevgili ok gibi bakışlarıyla aşığı avlar.
Aşığın ahı, çektiği cevrü cefa ise tıpkı bir ok yarası gibidir. Aşığı en çok yaralayan oklar sevgilinin gözleri ve kirpiklerinden fırlar. Bu oklar aşığın sinesine saplanmıştır. Buna rağmen aşık halinden memnundur ve bu yaralar ile yaşamayı sevmektedir. Bu nedenle aşk okunun yarasından asla kurtulmak istemez. Bu yarasını saklayan aşık, yarasına el sürdürmez, tabiplerin bu yarayı iyileştirmelerini istemez.
Sînem hedef-i nâvek-i müjgân iderin ben
Cevr oklarına cânumı kurbân iderin ben Şeyhülislam Yahya
Geçti zahm-ı tîr-i hicrin, tâ dil-i nâ-şâdıma,
Merhamet ey gamze-i câdû, yetiş imdâdıma, Şeyh Galip
Nesîm-i nev-bahârî gibi geçdi nâvek-i dil-ber
Açıldı sînemün bâgında yer yer kırmızı güller Şeyhülislam Yahya
Gelse tîrüŋ cân virür ta’zîm ider tenden geçer
Ey kemân-ebrû hayâlüŋ gerçi kim evden geçer Bursalı Rahmi
Hedef-i nâvek-i bî-dâd ki dirler o bizüz
Küşte-i gamze-i cellâd ki dirler o bizüz KÂTİB-ZÂDE SÂKIB
Afet- i can dediler gamze-i celladın için
Nahl-ı gül söylediler kamed-i şimşadın için Nedim
Oklar sihâm-ı kavs-i kazâdan nişan verir
Peykân-ı tîr ise ecel-i nâgehân olur. Nefi
Gelip şevketle Okmeydânu'na tir attı bin adım
Kemankeşlikte taş dikti hüner gösterdi udi/âna Ayni
Göñlümi hûn itdi tìrüñ iy kemân-ebrû nigâr
Kaldı bir kanlu hadengüñ dil yirine yâdigâr Ahmet Paşa
Âşık kaçan ki nâvek-i âh-ı seher çeker
Göklerde mihr ü mâlı yüzine siper çeker Necati Bey
Bir ok attım herge vardıİndi gitti toza toza
Bir çift sözüm var o kıza Akdağmadeni Türküleri