ÖYLE BİR GÜNDE

ÖYLE BİR GÜNDE

Özlüyorum cedlerimin döğüştüğü cenkleri:

Başımda çelik tolga , eğri kılıç elimde,

Geniş omuzlarımda zırhların hevenkleri,

Ve tirkeşim belimde!

Gözlerim bileyden yeni çıkmış bir bıçak,

Yanaklarımda bıyıkların kangal kangal zenciri

Bir vuruşta kâfiri boydan boya iki şak

Edecek kadar pazılarım iri!

Özlüyorum o eski çağları:

Şimşek nallı rüzgar atlar üstünde,

Dağlar aşıyor dağları...

Yaşasaydım aaah öyle bir günde!

Olsaydım Osman Gazi 'nin bir neferi:

Çakırpınar'da ben yatsaydım pusuya

Kaçırsaydım Tekfurun gelini Nilüfer'i,

Adını ben verseydim Bursa'dan geçen suya!

Ne olurdu ah altı asır önce bulsaydım

Kendimi sallar kayan Marmara denizinde.

Ne olurdu ah düşüp boğulsaydım

Suya seccade salan Süleymanın izinde!

Olsaydım Hacı İl'in dört bin erinden biri,

Ben de Sırpsındığı'nda döğüşseydim.

Dağlarda uğuldarken akıncıların tekbiri.

Canevime bir kargı saplanıp düşseydim!

Fatih Akşemseddin'le konuşurken o gece,

O dağın yırtmacından dinleseydim onları.

Dolmabahçe önünden ben çekseydim Haliç'e

Kızaklara bindirip kalyonları!

Özengimi öpseydi Nemçeli kırallar,

Affettirmek için kusurlarını!

Sinan'ın köprülerinde şakırtadıp nallar,

Zorlasaydım Viyana surlarını.

Özlüyorum Malazgird'i, Niğboluyu, Kosova'yı,

Şimşek nallı rüzgâr atlar üstünde.

Dalkılıçlar biçerken ovayı...

Yaşasaydım aaah öyle bir günde!

Yusuf Ziya Ortaç

( 1895 - 1967 )

Parlamenter Şairler, S. 223-224

  Yusuf Ziya Ortaç Hayatı Edebi Yönü

Binnaz

 Kaybolan Kelime