Pandora
Pandora sözcüğü Antik Yunanca kökenlidir ve Yunancada “ tüm yeteneklere sahip[1]- tanrılar armağanı ” anlamında bir kelimedir.
Ancak Pandora’nın edebiyatı ilgilendiren yönü Yunan mitolojisindeki mitolojik bir karaktere dayanır. Bu karakter Tanrılar tarafından kendisini çok güçlü gören ve kendisini çok beğenmiş erkekleri cezalandırsın diye yaratılan bir kadındır. Pandora edebiyatta ve sanatta daha ziyade kapağını açtığı “kötülük kutusu “ yani “Pandora’nın Kutusu “ ile anılmaktadır. Bu kutu yeryüzündeki bütün kötülüklerin ve kötü haletlerin içine kötülükler kutusudur. Merakına yenilen Pandora’nın yüzünden bu kutu açılınca bu kutuya hapsedilmiş olan tüm kötülükler ve kötü duygular dünyaya dağılmış ancak Pandora onlarla savaşma kudreti olan umudu da sandıktan özgür bırakmıştır.
Yunan mitolojisine göre Pandora, Zeus tarafından yaratılmış, insanlığı özellikle de kendini çok güçlü kuvvetli sanan, kendisini çok beğenmiş olan egoist erkekleri cezalandırmak için hazırlanmış balçıktan yaratıldığı halde tanrısal bir güzelliğe ve zekâya sahip efsanevi bir kadındır.
Yunan Mitolojisinde yaratılan ilk kadın olması münasebeti ile İslamiyet ve Hıristiyanlıktaki Havva ile benzerlik göstermektedir. Pandora’nın kutusu İslamiyet ve Hıristiyanlıkta yenmesi yasak olan elma motifi yerine geçer. ( bkzHz. Havva Kimdir Edebiyatta Hz Havva )
Pandora Efsanesi
Pandora Efsanesi’nin iki versiyonu vardır. İlk versiyonu şu şekildedir.
Bu efsane, Olimpos’tan tanrıların ateşini çalan Prometheus'un efsanesi ile de ilintilidir. Epimetheus, Prometheus'un kardeşidir ve gücünden dolayı da kibirli bir adamdır. Zeus dünyayı Titanlardan kurtarmış tüm tanrıları düzene soktuktan sonra insanlığı yaratmıştır. Ancak Prometheus ve kardeşi Epimetheus yasak olduğu halde Tanrılara karşı gelerek Olimpos’taki tanrıların ateşini çalınca Zeus buna çok sinirlenmiştir.[2]
Olimpos’tan ateşi çaldıkları için Prometheus ve Epimetheus’a çok kızgın olan Zeus, erkek cinsine alternatif olsun diye olsa gerek ’ Afrodit Aphroditein heykelini yapan bir Titan’ın heykeline bir kıvılcımla can vererek Pandora’yı yaratır. Tüm tanrılar yaratılan ilk kadına armağanlar takdim eder. Bütün tanrılar ve tanrıçalar bu ilk kadın insana armağanlar vermek için sıraya girmişler ve ona " tanrılar armağanı " anlamına gelen Pandora adını vermişlerdir. Athena ona güzel bir kemer, süslü elbiseler, letafet perileri Kharites beyaz göğsüne parlak altın gerdanlık, Venüs başına güzellikler saçmıştır. Aphordite’den güzellik, Athena’dan zeka , Apollonise’den bilgelik armağan alan Pandora’yı güzel saçlı Horalar da baştan aşağı çiçeklerle süslerler. Ancak Hermes ile Zeus’un hediyesi oldukça manidar olmuş, Hermes, Pandora’nın kalbine hıyanet, merak ve aldatıcı sözler yerleştirmiş, Zeus ise eline bir kavanoz – Pandora’nın kutusunu – vermiştir.
Zeus ise Pandora’ya çamurdan yapılmış kavanozu hediye ederken de sıkı bir tembih yapar.. Bu kavanozu sürekli yanında taşıyacak asla ve asla açmayacaktır.
Pandora’yı yaratan Zeus, onu haberci ve ulaklık görevlerini icra eden Hermes ile Epimetheus'a gönderir. Prometheus, bu durumdan şüphelenmiş ve kardeşi Epimetheus’u Pandora’ya kapılmaması, tanrıların tanrısından gelecek armağanları almaması konusunda uyarmıştır. Ancak tüm uyarılarına karşı Epimetheus, güzeller güzeli Pandora ile evlenmeye karar vererek Zeus’un tuzağına düşmüş olur.
Zeus, Pandora'ya topraktan yapılmış, çömlek benzeri bir kavanozu “ Pandora’nın Kutusu “ Pandora’ya hediye Etmiş ve “ bu kavanozu asla yanından ayırmamasını ve asla da açmamasını” tembih etmiştir. Pandora, Epimetheus ile evlendikten sonra bu kutuyu sürekli olarak yanında taşır. Ancak günden güne kutunun içinde ne var diye de merak etmektedir. En sonunda dayanamayarak bu kavanozu açar. Kavanozu açınca da kavanozun içine hapsedilmiş olan bütün hastalıklar, acılar, kederler kötülükler tüm dünyaya yayılır. [3]Pandora’nın yüzünden, kutunun içine hapsedilmiş olan bütün kötülükler dünyaya yayılmış ancak umut bu kutunun içinde kalmıştır.
Böylece kötülükler dünyaya hâkim olmuş, Pandora kutuyu kapatmaya çalışmış ancak kutu Pandora’yı esir almıştır.
İkinci versiyonda ise işin içine ticaret tanrısı Hermes de dâhil olur.
İçine kötülüklerin hapsedildiği bu kutu Hermes’in eline geçmiştir. Hermes bu kutuyu çok uzaklara götürmek için görevlendirilir. Ancak Hermes, Olimposa giderken Pandora ve eşinin yanına uğrayarak bu sandığı Pandora ve kocası Epimetheus’a emanet eder. Lakin, Hermes gittikten sonra Pandora kutunun içindeki görmek için büyük bir meraka kapılır. En sonunda dayanamayarak kutuyu açar. Bunun üzerine kutunun içine hapsedilmiş olan, kin, öfke, pişmanlık, kızgınlık, kibir, haset, kıskançlık, gibi tüm kötülükler bütün dünyaya yayılır. Son anda Epimetheus sandığı kapatır ama sandıktan gelen “ Lütfen beni de çıkarın. Dünyaya yayılan kötülüklerle ancak ben baş edebilirim” diyen umudun sesi duyulur. Pandora ve eşi yeniden sandığı açar ve sandığın dibinde bir kelebek halinde uçan umut da dışarı çıkmış olur.
KAYNAKÇA
[1] Meydan Larousse, Milliyet Yayınları, C. 18, s. 9136
[2] Agizza, R. (2006). Antik Yunan’da mitoloji: Masallar ve söylenceler. İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları.
[3] Thomas Bulfınch ,Klasik Yunan Ve Roma Mitolojisi /