Salah Birsel Hayatı ve Şairliği

14.07.2012




Salah Birsel

 

Salah Birsel (d. 1919, Bandırma - ö. 1999, İstanbul), Şair deneme ve inceleme yazarı. 

Asıl adı Ahmet Selâhaddin'dir. Ancak yazılarında daha ziyade Salah Birsel adını ve A. Sülükpaşalar mahlasını kullanmıştır. Yazarın babası, üzüm tüccarı Hafız Talat Bey'dir.[1]

Bandırma’da doğan şair ilköğretimini Saint-Polycarpe Fransız Koleji [2]nde bitirmiş, ortaokul öğrenimini ise Saint-Joseph Koleji’nde (şimdiki adıyla İzmir Atatürk Lisesi)  tamamlamıştır. 1934'te Devlet Bakalorya sınavını kazanarak İzmir Lisesi'ne devam eder[3]. Çocukluğu ve gençliği İzmir’de geçmiştir.

Liseden sonra 1937’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. İlk şiiri 1937’de İstanbul’da yayımlandı. Hukuk Fakültesinde iken bir yandan da Sümerbank'ta memur olarak çalışmıştı. Fakat kısa bir süre sonra istifa ederek İzmir'e döndü. 1938-1939 ‘da da Alsancak Gazi Ortaokulu'nda öğretmenlik yaptı.. İstanbul Hukuk Fakültesi'ni ikinci sınıftayken yarım bıraktığı Hukuk Fakültesini Ankara Hukuk’ta tamamlamak istedi. Ancak bunu başarmayınca İstanbul’a geri döndü ve İş Bankası'nda çalışmaya başladı.

Salah Birsel, İki yıl sonra aynı üniversitenin Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne geçti. 1943 yılında İnsan dergisini 20. sayısından itibaren devralıp beş sayı kadar çıkardı. AB Neşriyat'ı alarak Burhan Akad ve İhsan Devrim'in birlikte yayınevinin adını ABC olarak devam ettirdi. 1943-1949 arasında İstanbul Nişantaşı Ortaokulu'nda Fransızca öğretmenliği yaptı.

ABC Yayınevi 1946'daki Tan Olayları sırasında tahrip edildi. 1946'da Yenilikler dergisini çıkardı. 1947'de ilk kitabı, Dünya İşleri adlı şiir kitabını çıkardı.  1948'de İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. Edip Cansever ve Alp Kuran ile beraber 1951'de Nokta dergisini çıkardı. 1954 ‘te Çalışma Bakanlığı'nın iş müfettişi olarak Gaziantep'e gitti. Maraş ve Urfa Bölge Müdürü oldu. 1956 yılında Edebiyat Fakültesi Kitaplık Müdürlüğü'ne atandı. 1956-1960 arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphane Müdürlüğü, 1960-1973 arasında tam olarak 13 yıl Türk Dil Kurumu Yayın Kolu Başkanlığı yaptı. [4] 1963 yılında tiyatro sanatçısı Jale Hanım'la evlendi. İstanbul Ankara Üniversitesi Basımevi Müdürlüğü’nden emekli oldu. [5] 1999 yılında İstanbul 'da ölen Salah Birsel 'in mezarı Feriköy Mezarlığı'ndadır.

Edebi Kişiliği


İlk şiirleri 1937'de "Gündüz" dergisinde yayınlandı. [6]1940-1950 arasında "İnkılâpçı Gençlik", "Sokak", "İnsan", "Seçilmiş Hikâyeler" gibi dergiler şiirlerine yer verdi. “Yenilik", "İnsan", "Sokak" ve "Nokta" dergilerinin yayını çalışmalarına katıldı. “Yenilikler” adındaki sanat dergisini çıkardı. ( Beş sayı 1946)[7] Asıl ününü 1970'lerde peş peşe yayınlanan "denemelerle" kazandı.

Salâh Birsel’in  ilk kitabı olan 1947 yılında çıkan "Dünya İşleri," adlı eseridir. Bu kitap  Orhan Veli ve arkadaşlarının Garip şiirini yaymaya başladıkları yıllarda Garip şiirine yakın bir anlayışla yazılmış, şairanelikten kaçınan, yergi ve nükteye eğilimli şiirlerle doludur.  Bu kitabındaki şiirler yalın, sade, zekâ ürünü ve espri ile dolu, yabancı sözcükleri kullanmaktan kaçınan şiirlerdir. 

Salah Birsel: 1937’de ilk şiirinin ‘’Gündüz’’ dergisinde yayınlanmasından sonra 1941’de bugünkü şiir alanına girer. Şiirin bir yapı işi, şairin ödevinin güzel, başarılır biçimler kurmak olduğu görüşüne varmıştı. Bu anlayışla Varlık, Türk Dili, Seçilmiş Hikâyeler, Yeditepe dergilerine yazıları yayınlandı. 

1970 den sonra nesir türlerinde ürünler vermeye başlamıştı. "Salâh Bey Tarihi’ni oluşturan "Kahveler Kitabı", "Ah Beyoğlu, Vah Beyoğlu", " Boğaziçi Şıngır Mıngır  ", "Sergüzeşt-i Nono Bey", "Elmas Boğaziçi" ve "İstanbul-Paris" kitaplarında, geçmişin İstanbul kahvelerini, Beyoğlu ve Boğaziçi'nin sanat çevrelerini anlattı. 1990'larda büyük bir coşkuyla tekrar şiire döndü. İroni özellikleri taşıyan şiirleriyle modern şiirimizi tema ve dil bakımından yeni bir ivme kazandırmaya çalıştı. Boğaziçi Şıngır Mıngır adlı eseri MEB  Yüz Temel Eser listesine alınarak onurlandırılmıştır. [8]

Serbest Şiir I.Yeni Garip ve  İkinci Yeni  akımlarını kendine göre yorumlayarak uzaktan izleyen Salah Birsel; şiiri duygunun baskısından kurtarıp zekânın ürünü yapmak isteyen bir şair olarak dikkati çekti.  Her şiirinde yeni bir ses; yeni bir yapı kurmaya çalışmıştır. Ona göre: ’’Bir şiir. Yalnız o şiire giren değil, bir de girmeden kelimelerden meydana gelir… Bir şiirin güzelliği, kendi dışında bıraktığı kelimelerin sayısıyla doğru orantılıdır… Bir şiir göründüğünden çok daha başka bir şeydir… Bir şiirin güzelliğine, düzen örgüsüne hemen varılamaz. Okuyucunun şiire ulaşabilmesi için şiiri tekrar okuması, kendisi günlük etkilerin baskısından kurtarması, ruhunu arıtması, yıkaması, bir düzene sokması lazımdır. Duygulu şairi değil usta şairi, lirik şiiri değil, zekâ şairini savunur. Şiirin fikirlerle değil, kelimelerle yazıldığını da bildiği için ‘’şair, kelimelerin üzerinde çok durmak, az bilineni de, yığınların diline yerleşmiş olanı seçmek zorundadır’ ’der. Şiirlerinde bu görüşleri uygulamaya gayret etmiştir.[9]

Şair, şiirde zekânın önemine inanarak şiirler yazmış, şiirde nükte, yergi ve mizahi unsurlara önem vermiştir. Şiirlerinde çarpıcı, ironi ve akıl dolu unsurlar vardır. Bu şiirlerinde ki şekil ve içerik unsurları önemli ölçüde Garip şiirinin izlerini taşımaktadır.  1956'ten sonra Birinci Yeni - Garip şiirinden uzaklaşan şair kendine has bir şiir anlayışı oluşturmaya çalışmıştır. Konuları alaya alır gibi görünerek şiirin düşündürücü yanını güçlendirmeye çalışan zekâ oyunları, ironi ve alaya yönelmiş gibi gözüken bir şiir oluşturmaya gayret etmiştir. Şiirlerinde olduğu gibi nesirlerinde de mizah dikkati çekmektedir. Şiir ve yazıları bir anlamda Aziz Nesi'in öncülleri gibi mizahi unsurlar ve Aziz Nesin’ in ortaya çıkacağını haber veren işaretler taşımaktadır. 

Özellikle Hacivat’ın Karısı adlı şiirinde yergici mizah tarzı kendini ortaya koyar." Öfkesini dişlerinin arasına sıkıştırarak bakarken vuracağı yeri arıyor gibidir. Geçmişle hesaplaşırken de tavrını bırakmaz. Kendine özgüyü kişileştirme amacına çok bağlı olduğu için, yaman bir simgeci olarak tanınmış ve aynı zamanda sözcük üreticisi olmuştur." [10] Şiirlerinde halk şiirine yaklaşan bir söyleyiş yöntemine ulaşan şair duru ve sıradan insanların kolayca anlayacağı sade dil taraftarı olan bunu da şiirlerinde uygulayan bir şairdir. 

Günlük konuşma dilinde çok rastlanılmayan sözcükleri kullanmakta bir sakınca görmemiştir. Bunların dışında ilginç söylemlere kullanmaktan da hiç kaçınmamıştır. Bu nedenle alaycı bir dile sahip kendine özgü bir üslupla yazmıştır.  
"Toplum işlerini geçmiş dönemlerin kişi ve kavramlarını kullanarak çağrışım yoluyla vermeye çalışırken duyarlılığını gizleyemediği de olur. Haydar Haydar'da topladığı şiirlerde de görebiliriz bunu. Özellikle Yunus Emre, Ölüyoruz Siz Güzelleşin, Kumrular Gibi Paralar'da, nükteden çok çelişkileri aramış, bu durum, bir yanında birikmiş olan hüzünlerin, acıların ortaya çıkmasına yol açmıştır. Salâh Birsel’in şiirimize, yeni bir estetik kazandırma uğraşında gösterdiği çabaların değerinin yanı sıra, kendine özgü mizah öğeleriyle yarattığı şiirin yeri ve önemi de yadsınamaz." [11]

Eserleri

Şiir kitapları

·             Dünya İşleri (1947)

·             Hacivat'ın Karısı (1955)

·             Ases (1960)

·             Kikirikname (1961)

·             Haydar Haydar (1972)

·             Köçekçeler (Bütün Şiirleri, 1981)

·             Varduman (Son dönem şiirleri, 1993) (Necatigil Şiir Ödülü)

·             Sevdim Seni Ey İnsan

·             Baş Ve Ayak

·             Seçme Şiirler

·            Rumba Da Rumba

Denemeleri

·         1001 Gece Denemeleri adı altında yayınlanan denemeleri:

·         Kurutulmuş Felsefe Bahçesi

·         Yapıştırma Bıyık

·         Paf ve Puf

·         Şiir ve Cinayet

·         Halley Kimi Kurtarır

·         Amerikalı Tolstoy

·         Bir Zavallı Sarı At

·         Şişedeki Zenci

·         Asansör

·         Kediler

·         Hafiyeler Önde Gider

    Salâh Bey Tarihi adı altında yayınlanan denemeleri:

·         Kahveler Kitabı

·         Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu

·         Boğaziçi Şıngır Mıngır

·         Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi

·         İstanbul-Paris

Günlükleri

·         Günlük

·         Kuşları Örtünmek

·         Hacivat Günlüğü (Günlük ve Kuşları Örtünmek ikisi bir arada)

·         Yaşlılık Günlüğü

·         Aynalar Günlüğü

·         Bay Sessizlik

·         Nezleli Karga

·         Yalnızlığın Fırınlanmış Kokusu

·         Yanlış Parmak

·         Papağanname

Ödüller

·         Keçi Çobanı, Kuzu Çobanı" denemesi ile TRT Deneme Sanat Ödülü (1970)

·         Şiir ve Cinayet" kitabıyla TDK Deneme Ödülü (1976)

·         Yaşlılık Günlüğü" adlı günlüğüyle Sedat Simavi Edebiyat Ödülü (1986) - Türkiye'de günlük türünde yazılmış bir esere verilen ilk ödül

·         Varduman" adlı şiir kitabıyla Necatigil Şiir Ödülü (1994)

 


KAYNAKÇA 

 

[1] BENGÜ VAHAPOĞLU, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/salah-birsel

[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/salah-birsel-hayati-ve-edebi-yonleri/74747

[3] Bahar, Mahmut (1995). Salâh Birsel'in Hayatı, Şiir ve Denemeleri Üzerine Bir İnceleme. Yükseklisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.

[4] Dr Aslan Tekin, Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları, Ankara. 2005, shf- 120

[5] BENGÜ VAHAPOĞLU, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/salah-birsel

[6] Anonim,https://www.idefix.com/kitap/salah-birsel/urun_liste.asp?kid=1266, son erişim, 23-11-2012

[7] Dr Aslan Tekin, Edebiyatımızda İsimler, Elips Yayınları, Ankara. 2005, shf- 120

[8] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/bogazici-singir-mingir-hakkinda-ozeti-alintilar/80225

[9] Bahar, Mahmut (1995). Salâh Birsel'in Hayatı, Şiir ve Denemeleri Üzerine Bir İnceleme. Yükseklisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.

[10] Anonim https://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=1419, son erişim, 23-11-2012

[11] Anonim https://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=1419, son erişim, 23-11-2012

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar