Salah Birsel Hayatı ve Edebi Yönleri

12.09.2011

 


Salah Birsel (1919-1999)

Başka bir hayat yaşamak istemezdim. Benim yaptığım şey sanata ve edebiyata kendi yaşamımdan fazla değer vermektir."

(d. Bandırma 14 Kasım 1919 / ö. İstanbul' 10 Mart 1999) Yazar, şair, devlet memuru

DOĞUMU
1919'da Balıkesir'in Bandırma ilçesinde doğmuş 1999 yılında İstanbul'da yaşamını yitirmiştir. Babası, üzüm tüccarı Hafız Talat Bey'dir. Yazarın asıl adı Ahmet Selahattin’dir. [1] Tiyatro oyuncusu Jale Birsel onun eşi olmaktadır.

HAYATI 

Öğrenimine Saint-Polycarpe Fransız İlkokulu’nda başlamış, Ortaöğrenimini İzmir'de Saint Joseph Fransız Okulunda tamamlar. 1934'te Devlet Bakalorya sınavını kazanarak İzmir Lisesi'ne girer ve İzmir Erkek Lisesi'nden mezun olur.  Edebiyat dünyasına dâhil oluşu ortaokul lise yılarına dayanmaktadır. İlk şiiri ( 21. Sayı Aralık) 1937 yılında Gündüz Dergisinde çıkar.[2] 1937'de hukuk öğrenimi için  İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girmiştir. Öğrenimine devam ederken Sümerbank'ta memurluk yapmaya başlar, fakat kısa bir süre sonra okulu ve işini de bırakarak İzmir'e döner. 1938-1939 ders yılında Alsancak Gazi Ortaokulu'nda tarih ve yazı öğretmenliği yapmıştır.

 

1939'da Ankara'ya gelerek İstanbul Hukuk Fakültesi'ni ikinci sınıftayken yarım bıraktığı yükseköğrenimine Ankara Hukuk Fakültesi ikinci sınıftan devam etmek istemiştir.  Ancak İstanbul Hukuk'ta okutulmayan üç dersten sınava girmesi gerekmiş ve sınav tarihleri de geçmiş olduğundan İstanbul'a geri döner. İş Bankası'nda çalışmaya başlamış ve öğrenimine İstanbul Üniversitesi felsefe bölümünde devam etmeye karar vermişti.

Nitekim İstanbul Üniversitesi felsefe bölümüne kaydolur. Bu defa İstanbul’da edebiyat dünyasında geniş bir çevre bulmuştur. Bu okulda İzmir'den ve yakından tanıdığı NAHİT ULVİ AKGÜN de vardır. Edebiyat Dünyasına İstanbul’daki eğitimi sırasında devam ettiği Küllük’te katılmıştı. Yakın dostu Nahit Ulvi ile fakülteden çıktığı akşam vakitlerinde Küllük Kahvesi’ne, Suna Kıraathanesi’ne veya Haylayf Pastanesi’ne uğruyordu.

1943'te Hilmi Ziya Ülken'in İnsan dergisini devralmış dergiyi beş sayı kadar çıkarmayı başarmıştı. Burhan Arpad'la ABC Yayınevini kurmuş, sonradan İhsan Devrim'in de ortak olduğu bu yayınevi ABC adını almıştı. ABC Kitabevi'nde Necati Cumalı, Ziya Osman Saba, Sabahattin Kudret Aksal, Rıfat Ilgaz gibi yazarların kitapları yayımlanmış Salah Birsel yayıncı olarak da edebiyatçılar arasında tanınmış biri olmuştu.  Fakat bu ABC Yayınevi 1946'da patlak veren ve öğrencilerin çıkardıkları Tan Olayları sırasında tahrip edilmiş ve sırasında yıkılmıştı. [3]

1946'da Yenilikler dergisini çıkarmaya başladı. 1947'de ilk kitabı, Dünya İşleri adlı şiir toplamı yayımlandı. Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünü 1948’de bitirerek mezun olmuştu. Üniversite öğrenimi sırasında1943-1949 arasında İstanbul  Nişantaşı Ortaokulu'nda Fransızca öğretmenliği yapmaya başladı. Mezun olduktan sonra bir süre daha öğretmenliğe devam etti. 1951'de Edip Cansever  ve Alp Kuran ile birlikte Nokta dergisini çıkarmaya başlamıştı.

 1953-1956, Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettişi olarak görev almış, 1954 yılında bu görevi ile on beş aylığına Gaziantep'e gitmiş, bu görevi esnasında Maraş ve Urfa Bölge Müdürlüğü de yapmıştı. 1956-1960 arasında Edebiyat Fakültesi Kütüphane Müdürlüğü görevine atandı. 1960’da Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nde Fransızca mütercimi olmuştu.  Aynı yıl Türk Dil Kurumu Yönetim Kurulu üyesi oldu.  1960-1973 arasında Türk Dil Kurumu Yayın Kolu Başkanlığı da yaptı.

1963 yılında tiyatro sanatçısı Jale Hanım'la evlendi. 1967'de Paris'e devlet bursu ile gidip orada üç ay kaldı. Daha sonra Ankara Üniversitesi Basımevi Müdürlüğü’nde çalışmaya başladı. 1972 yılında emekliye ayrıldı. 1977 yılında Ankara'dan İstanbul'a taşındı.

1942 yılında İnkılâpçı Gençlik dergisinde yayımlamış olduğu "Bulut Geçti" adlı şiiri yüzünden, “aile kurumunu yerdiği gerekçesiyle”  mahkemeye verilmiş ve iki yıl süren dava sonunda beraat etmişti. 1946 yılında dergiciliğe de soyunmuş fakat bunu çok fazla sürdürememişti. “Yenilikler” adlı aylık bir sanat dergisi çıkarmış ancak bu dergi sadece beş sayı olarak çıkabilmişti. ( 1946)[4]

 

 Salah Birsel öğretmenlikten ayrıldıktan sonra Ankara ve İstanbul'da iş müfettişliği, kitaplık müdürlüğü gibi çeşitli görevlerde bulunmaya başlamıştı. Artık Basın ve Yayın Dünyasının içinde olmaktan hoşlanıyordu.

Ankara Üniversitesi Basım Evi Müdürü görevinde iken emekli oldu (1972) [5]10 Mart 1999 yılında İstanbul’da seksen yaşında iken vefat etmişti. Feriköy Mezarlığı'na defnedildi.

EDEBİ KİŞİLİĞİ

Salah Birsel, şiir, deneme, günlük, roman, çeviri ve tarih konusunda eserler vermiş üretken bir yazardır. Edebiyat dünyasına şiirle adım attı. Ancak daha ziyade denem türündeki yazı ve eserleriyle tanındı.  İlk şiirleri 1937'de "Gündüz" dergisinde yayınland1940-1950 arasında "İnkılâpçı Gençlik", "Sokak", "İnsan", "Seçilmiş Hikâyeler" gibi dergiler şiirlerine yer verdi. 1947 yılında çıkan ilk kitabı olan” Dünya İşleri, “Serbest Şiir I.Yeni Garip hareketin şiir anlayışına yakın duran bir şiir anlayışını ortaya koymuştur. Orhan Veli ve arkadaşlarının Garip yıllarındaki deneylerine uzak kalmayan bir şairden haber verir. "Yenilik", "İnsan", "Sokak" ve "Nokta" dergilerinin yayını çalışmalarına katıldı. Öncelikle ince zekâya, ince alaya dayanan yergi ağırlıklı şiirler yazmış, bu tarz şiirleri ile dikkatleri üzerine çekmişti.

Serbest Nazım Serbest Şiir  akımlarını kendine göre yorumlayarak uzaktan izledi. 1940'larda farklı bir yol arayan şiirleriyle dikkati çekti, ama ilgisi giderek şiirden düzyazıya ve asıl anlamda denemeye kaydırmıştı.

Şiirlerinde Âşık Edebiyatı şiirine yaklaşan bir söyleyiş oluşturmaya özen göstermişti. Sade yalın açık anlaşılır bir şiir üslubu meydana getirmişti.  Şiirlerinde  konu seçimleri ve ince alaylı yaklaşımıyla, kendine özgü farklı bir stil yaratmaya çalışmıştı.

Daha çok şiirleri ile tanınmaya çalışırken 1970'lerde peş peşe yayınlanan " Denemeleri ile şiirlerinden daha çok " kazandı. Günlük konuşma dilinde pek az bilinen sözcük ve Deyimlerden başka, kendi yarattığı ilginç deyişleri de sıkça kullandığı ve anlatımına egemen kıldığı alaycı tavrıyla bu denemelerde özgün bir üslup yarattı.

İlk deneme kitabı Kendimle Konuşmalar, 1969'da ikinci denem kitabı olan Şiir ve Cinayet, 1975’de yayımlanmıştır. Şiir ve Cinayet ona 1976 ‘da Türk Dil Kurumu Deneme Ödülü'nü kazandırdı. Salâh Birsel’e 1982 Türkiye İş Bankası Deneme Ödülü de kazandıran denemeciliğinin “ kaynaklarını şair ve yazarların hayatları, edebiyat-sanat dünyası ile kendi yaşantıları oluşturur. Birsel'in deneme metinleri titiz ve uzun bir soluklu bir çalışmanın ürünüdür. Yazar, ele alacağı konuyu belirledikten sonra, konu hakkında derinlikli okumalar yapar. Denemelerinin başlangıç cümlelerini çok önemser, çünkü bütün bir denemeyi bu cümle götürecektir. Denemelerini olaylar üzerinden ilerletir, konudan konuya atlarken gelişigüzel yazdığı izlenimi verir fakat aslında bu planlı bir gelişigüzelliktir” ( BENGÜ VAHAPOĞLU, agy)

Özgürlükçü düşünceden yana olan tavrı ile birçok türde eser veren Salah Birsel, nesir yazılarında mizaha yakın ve yatkın bir dili vardır.  "Salâh Bey Tarihi"ni oluşturan "Kahveler Kitabı", "Ah Beyoğlu, Vah Beyoğlu", " Boğaziçi Şıngır Mıngır", "Sergüzeşt-i Nono Bey", "Elmas Boğaziçi" ve "İstanbul-Paris" kitaplarında, geçmişin İstanbul kahvelerini, Beyoğlu ve Boğaziçi'nin sanat çevrelerini anlattı. Nesirlerinde de mizah unsuruna yer vermesi ile dikkatleri üzerine çekti. 

 

Salâh Birsel’in 3. Kitabı olan Boğaziçi Şıngır Mıngır, İstanbul ve İstanbul Boğazı hakkında yazılmış en başarılı çalışmalardan biridir.  “Boğaziçi’nin gizli tarihi” olan bu eser İstanbul’un 600 yıllık Türk hâkimiyetindeki geçmişi ait birbirinden bağımsız 38  parça deneme, öykü karışımı yazı halinde anlatılmıştır. 


1990'larda tekrar şiir yazmaya başladı. Bu yıllarda yazdığı şiirlerde İroni ve mizahi espriler taşıyan niteliklere önem veriyordu. Bu yıllardaki şiirlerinde şiirleriyle farklı temalar kullanmaya kendine özgü bir şiir dili oluşturmaya gayret göstermişti. Şairanelikten kaçınan anlaşılır bir dille yazan şairin şiirlerinde ve eserlerinde, ince yergiler yallın ifadeler vardır. Yergi, alay ve kendine özgü mizah öğeleri diğer eserlerinde de görülür. Hacivat’ın Karısı' adlı eserinde bu durum biraz daha netlik kazanmıştır.

Haydar Haydar'da topladığı şiirlerde, Yunus Emre , Ölüyoruz Siz Güzelleşin, Kumrular Gibi Paralar adlı eserlerinde nükteden çok çelişkileri aramış ve ortaya koymaya çalışmıştır. Salah Birsel, “Yazıyla kuşatılan bir ömrün tutkulu, aydınlık, usçu söylemini her dem önde tutan Salah Birsel yazın, kültür ve düşün dünyamızda çağdaşlığın, yeniliğin öncülerinden biridir.” [6] ( Arka Kapak)

Feridun Andaç, Aydınlanmanın Işığında Sanat İnsanlarımız 2 Salah Birsel / Hayatı, Eserleri, Sanat Yaşamı, adlı bir eserle onu tanıtana bir kitap hazırladı. Salah Birsel'in adını yaşatmak amacıyla İzmir’de eğitim gördüğü yıllarda yaşamış olduğu Karşıyaka St. Polycarpe Mektebi'ne devam ettiği yıllarda her gün geçtiği sokak olan 1715 sokağa şairin adı verilmiştir.

   “…Şiir bir bütündür. Şiirin kendisinden ayrı olarak, ne konusundan, ne anlamından, ne özünden, ne sözcüğünden, ne kalıbından, ne de biçiminden açılabilir.

    Ama bu, şiir, konusu, anlamı ve özü olmayan bir nesnedir demek de değildir.” Salah Birsel, “Yeni Bir Şiirin İlkelerine Doğru” , (1947 ), Broy Yayınları’ndan 1994 [7]

Salah Birsel Eserleri


ŞİİR:

·         Dünya İşleri (1947)

·         Hacivat'ın karısı (1955)

·         Ases (1960)

·         Kikirikname (1961)

·         Haydar Haydar (1972)

·         Köçekçeler (1981)

·         Bütün Şiirleri (1986)

·         Varduman (1993)

·         Yalelli (1994)

·         İnce Donanma (1995)

·         Rumba da Rumba (1995)

·         Yaşama Sevinci (1995)

·         Çarleston (1995)

·         Baş ve Ayak (1997)

·         Sevdim Seni Ey İnsan (1997)


DENEME, ELEŞTİRİ, GÜNLÜK:

·         Şiirin İlkeleri (1952)

·         Günlük (1955)

·         Sev Beni Sev (1957)

·         Kendimle Konuşmalar (1969)

·         Şiir ve Cinayet (1975)

·         Kahveler Kitabı (1975)

·         A Beyoğlu Vah Beyoğlu (1976)

·         Kuşları Örtünmek (1976)

·         Kurutulmuş Felsefe Bahçesi (1979)

·         Boğaziçi Şıngır Mıngır (1980)

·         Halley Kimi Kurtarır (1981)

·         Paf ve Puf (1981)

·         Hacivat Günlüğü (1982)

·         Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi (1982)

·         Amerikalı Tolstoy (1983)

·         İstanbul-Paris (1983)

·         Bir Zavallı Sarı At (1985)

·         Yapıştırma Bıyık (1985)

·         Şişedeki Zenci (1986)

·         Asansör (1987)

·         Kediler (1988)

·         Aynalar Günlüğü (1988)

·         Seyirci Sahneye Çıkıyor (1989)

·         Bay Sessizlik (1990)

·         Nezleli Karga (1991)

·         Yaşlılık Günlüğü (1992)

·         Gandhi ya da Hint Kirazının Gölgesinde (1993)

·         Gece Mavisi (1994)

·         Papağanname (1995)

·         Yanlış Parmak (1996)

ROMAN:

·         Dört Köşeli İnsan (1961)

İNCELEME:

·         Fransız Resminde İzlenimcilik (1967)

·         Goethe (1972)

ÖDÜLLERİ

·         "Keçi Çobanı, Kuzu Çobanı" denemesi ile TRT Deneme Sanat Ödülü (1970)

·         "Şiir ve Cinayet" kitabıyla TDK Deneme Ödülü (1976)

·         "Yaşlılık Günlüğü" adlı günlüğüyle Sedat Simavi Edebiyat Ödülü (1986)      (Türkiye'de günlük türünde yazılmış bir esere verilen ilk ödül)

·         "Varduman" adlı şiir kitabıyla Necatigil Şiir Ödülü (1994)

ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER 

"sevdim seni ey insan"

"ben ölmem
işimi bilirim ben
ecel zangoçlarını bile
bir çırpıda atlatırım

sıfır denize yuvarlasanız
lime lime doğrasanız kafamı
bu odalardan bu kitaplardan
ayrılamam ayrılamam

dört elle yapışırım sokaklara
mavilere beyazlara abanırım
güzellikler beni yormaz
inan olsun yaşlanmam

hiçbir şeyden ürkmem
kim ne derse desin
ey insan seni sevdim
ben ölmem ben ölmem"

Kız okşaması

tozkoparan kızları
tazeleri taponları
göz kırpar amanları
yanında hep mamanları
ayartır bütün oğlanları
kelleri pinponları
tozkoparan kızları

tozkoparan kızları
esterleri suzanları
rozaları maryanları.

Bir şairin ölümü

" kimse inanmaz
Benim hafif-makineliyle öldüğüme

Veya ayrıldığıma dünyadan
Benimde başkentte bi odam
Şiir kitaplarım
Üniversitede adım

Ve arkadaşım vardı
Ünüm de olurdu
Yaşasaydım "


 KAYNAKÇA 

 

[1] BENGÜ VAHAPOĞLU, http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/salah-birsel

[2] Dr Aslan Tekin, Edebiyatımızda İsimler, Shf 120

[3] Bahar, Mahmut (1995). Salâh Birsel'in Hayatı, Şiir ve Denemeleri Üzerine Bir İnceleme. Yükseklisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.

[4] Dr Aslan Tekin, Edebiyatımızda İsimler, Shf 120

[5] Bahar, Mahmut (1995). Salâh Birsel'in Hayatı, Şiir ve Denemeleri Üzerine Bir İnceleme. Yükseklisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.

[6] Feridun Andaç Aydınlanmanın Işığında Sanat İnsanlarımız 2 Salah Birsel / Hayatı, Eserleri, Sanat Yaşamı

Papirüs Yayınevi / İstanbul, 1997

[7] Salah Birsel, “Yeni Bir Şiirin İlkelerine Doğru” , (1947 ), Broy Yayınları’ndan 1994

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar