Şeyhülislam Bahayi Mehmed Efendi Hayatı Edebi Yönü

20.10.2015

 
 
 
 
Şeyhül'islam Gravürü 
 

Şair ve Şeyhülislâm Bahayi  Mehmed Efendi(d.1010/1601-ö.1064/1654)

(Divan şairi ve  şeyhülislâm.)

 

 

Bahayi Mehmet Efendi’nin doğum tarihini devrin kaynakları 1595 ve 1601 yılları  olarak göstermişlerdir. Müstakimzâde Süleyman Sadeddin'in Mecelletü'n-Nisâb ve Tuhfe-i Hattatîn adlı eserlerinde Bahâyî'nin 1654 tarihinde  54 yaşında vefat ettiği yazılmıştır. [1]Naima Tarihi'nde, ise  şairin ölüm tarihinde yaşı, "altmışa yakındı" diye yazılmıştır.[2]Bu bakımdan kimi araştırmacılar 1601 kimileri ise 1595 yılını doğum tarihi olarak kabul ederler.

 

İstanbul'da doğan  Bahayi Mehmet Efendi  Ünlü tarihçi Tâcü't-Tevârîh ‘in yazarı Şeyhülislâm Hoca Sadeddin Efendi'nin torunudur. Babası ise Rumeli Kazaskeri Azîz Efendi'dir.[3] Anne tarafından ise Ebüssuûdzâde Mustafa Efendi’nin torunu olmaktadır. Annesi Ebussuudzade Mustafa Çelebi'nin kızıdır.[4]

 

Anne ve baba tarafından ilmiye sınıfına mensup ailelerden gelen  Bahayi aile çevresinin de etkisi ile iyi bir eğitim görmüş,  daha 1617 yılında  babası ile Hicaz’a gidip hacı olup  geldikten sonra  ilmiye mensubu ailelere tanınan imtiyazlar sayesinde   genç yaşta müderris olmuştur.[5]1630 yılına kadar İstanbul'un çeşitli medreselerinde  müderris olarak görev yapar.

 

1630'da Selanik kadısı olduktan sonra 1633'te Halep'e kadı olarak görevlendirilir. Halep Valisi’nin  “Bahâî Efendi’yi keyif verici maddelere düşkün, tütün çubuğunu elinden düşürmeyen, adli ve idari görevlerini aksatan” [6] [7]   biri olarak padişaha şikâyet etmesi üzerine tütün içmeyi de yasaklamış olan IV. Murad, Bahâyî'yi görevden alarak Kıbrıs'a sürgün eder.  Kıbrıs’ta iken çektiği sakıntılarını dile getiren  Niyâznâme adlı mesnevisini Sultan IV. Murad'a sunduktan sonra 1636’da İstanbul’a dönmesine izin verilmiş olur.

 

Bahâî Efendi 1638’de Şam kadısı olur.   Sultan IV. Murad öldükten sonra Sultan Deli İbrahim’in yıllarında 1644’te Edirne’ye kadı olmuş, Bahâî Efendi’nin ikbal yılları IV. Mehmet’in tahta çıkmasından sonra başlamıştır. .  1645 yılında ise  İstanbul Kadılığın ’a  tayin edilmiş, 1646’da ise ilk önce  Anadolu kazaskeri olmuş aynı yıl bu görevinden azledilmiş ama  [8]ardından da Rumeli kazaskeri olmuştur.  Kazasker olduğu için çeşitli yerlerde arpalık da edinmiş, 1649'da IV. Mehmed’in Şeyhülislam  Hoca Abdürrahim Efendi’yi  azli üzerine (18 Temmuz 1649)  tarihinde şeyhülislâm olmuştur. “Gelmedi dehre Bahâyî gibi âlim müftî” adlı beyti ile Şeyhülislam oluşuna tarih düşürmüştür.

 

Onun Şeyhülislamlık yılları oldukça sorunludur. Kösem Sultan idareyi ele geçirmiş, IV Mehmet ise henüz çocuktur.  Saray yönetimi  ocak ağalarının elindedir.  Ve saray ağaları  Bahâî Efendi’den  çok şey istemektedir.  Bu yüzden  görevinden ayrılmak istemiş ama Kösem Sultan  ona izin vermemiştir. Fakat İzmir kadısı Hâşimîzâde'nin, İngiltere konsolosu ile düştüğü davaya karışıp  Sadrazam Melek Ahmed Paşa’nın ilgisizliği  yüzünden  İngiliz elçisini kendi konağında hapsetmesi üzerine 1651 yılında  görevinden azledilip Midilli’ye sürülür.

 

Siyavuş Paşa sadrazam olunca Bahâî Efendi İstanbul’a tekrar döner ve  Ebûsaid Efendi’nin azli üzerine ikinci defa şeyhülislâmlığa gelir. (11 Ramazan 1062 / 16 Ağustos 1652)., Ölümüne kadar da  bu görevde kalmıştır.  Boğmacaya yakalanan   Bahai 4 Ocak 1654 cuma günü  İstanbul’da ölmüştür. Fatih Camii’nin Darüşşafaka caddesine açılan kapısı civarına defnedilir.  Mezar taşında ölümüne düşürülmüş şu tarih mısraı kayıtlıdır: “Menzilün fırdevs ola el-fâtiha” (1064).[9]

 

Bahaî Mehmed Efendi devrinin önemli şairlerindendir. Devrin kaynakları onu rahatına düşkün ilim ve edebiyat sohbetlerinden zevk alan, meselelere çabuk çözüm, bulan hafızası güçlü iyi bir şair olarak tanıtmaktadır. Kâtib Çelebi, “Merhum tab‘-ı selîm, zihn-i müstakîm sahibi bir kimse idi. Eğer kanun üzere şuğl edip keyfe müptelâ olmasa Rûm’da bir gelenlerden olurdu” diyerek onu  bir yandan tenkit diğer yandan da öğmektedir.[10]

 

 

Edebi Kişiliği

 

 

Devrin en önemli şirleri olan  Naili ve Nabi  ona nazireler ve tahmisler yazmışlardır.  Devrinde moda olan Sebk-i Hindî’nin etkisi altında şiirler yazan Bahai Bâkî ve Şeyhülislâm Yahya’dan oldukça etkilenmiş  bu iki şaire duyduğu hayranlık şiirlerine de aksetmiştir. Özellikle gazellerinde sade, samimî ve zarif ifadelere yer vermiş, şiirlerinde dini konulara değinmemiş, şiirlerini din dışı konularda yazmıştır.  Sadece IV. Murada kaside yazmış olması Sultan İbrahim, IV Mehmet ve devrin  önemli sadrazamlarına kaside yazmamış olması sadece takdir ettiği kişilere kaside yazdığını gösterir.  

 

Şiirinde mana ve hayal dolgunluğuna önem vermiş, mısraları titizlikle işlemiştir. Şiirleri şekil bakımından kusursuzdur. Çirkin, zevksiz ve ahenksiz bir kelimeye rastlanmaz. Az sayıdaki gazelleri ona divan şairleri arasındaki yerini ve şöhretini kazandırmıştır.  Sultan Murad'ın vasfına övgü konulu 88 beyitlik Sâkinâme” ve  287 beyitlik Niyâznâme adlarında iki küçük mesnevisi de olan Bahayi’nin asıl başarılı yönü yazdığı gazellerdedir. Bahâî Efendi’nin gazellerinde  aşk, sevgi ve sevgili konusu işlenmiş,   az sayıdaki  bazı şiirlerinde  ise sofice bir eda vardır.

 

Tütün içmenin mubah olduğuna dair verdiği fetva lehinde ve aleyhinde bazı kanaatlerin ileri sürülmesine sebep olmuş,  saray ağalarının isteklerinize karşı isteksiz kalması nedeni ile  aleyhinde bazı entrikalar dönmüş,  devrinde meydana gelen  tarikat ve şeriat taraftarları arasındaki çatışmalarda mümkün olduğu kadar teskin edici bir rol takınmış, Mevleviliğe meyilli bir Şeyhülsilam olarak bilinmiştir.

 

Bahâyî aynı zamanda iyi bir hattat ve bestekârdır Çok güzel hüsn-i hat örnekleri sergileyen Bahâyî, musikiyle de ilgilenmiş ve besteler yapmıştır. “[11] Bahai konağını ilim sanat sahiplerine açmış,  onun konağı  Müslüman veya gayri Müslim şairlerin buluşma noktası haline gelmiştir. [12]

 

 

BAHAİ DİVANI

 

 

Bahâyî Divanı’nda biri kaside-i beçe olmak üzere 6 kaside, 42 gazel, 2 mesnevi, 2 tarih, 8 kıt‘a, 21 rubai ve 1 beyit vardır.  Tamamı 900 beyit kadar olan divançesi mürettep değildir. Divançesinde   tevhit, münacat ve  na‘t yoktur. 6 kasidenin 5’i IV. Murad, 1’i IV. Murad'ın muhasiplerinden Silahtar ve Kapdan-ı derya Mustafa Paşa için yazılmıştır.  [13] “Bahai’nin  divançesinin İstanbul kütüphanelerinde 28 adet yazma nüshası vardır. Bahai’nin divançesi  Sadettin Nüzhet Ergun tarafından yayınlanmış, (1933), Harun Tolasa:  Bahai Divanı üzerinde  bir çalışma yapmış,  İstanbul kütüphanelerindeki yedi yazmaya dayanarak divanını, şiirlerinin büyük bir kısmını içine alan” Şeyhülislâm Bahâyi Efendi Divanı'ndan Seçmeler (1979) adı ile yayınlamıştır. [14]

 Bahai Divanı Erdoğan Uludağ tarafından yüksek lisans tezi olarak da hazırlanmıştır.

 

Şeyhülislâm Bahayi  TÜM Şiirleri

 

 

KAYNAKÇA 

 

[1] Müstakimzâde Süleymân Sadettin. Mecelletü’n-Nisâb. Süleymaniye Ktp. Halet Efendi bl. Nu. 628. vr. 150b.

[2] Naima, Tarih-i Naima; ist. 1280, C. V, s. 374.

[3] Uludağ, Erdoğan (1992). Şeyhülislâm Bahâyî Dîvânı: İnceleme-Karşılaştırmalı Metin. Yüksek Lisans Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.

[4]  Erdoğan ULUDAĞ, ŞEYHÜLİSLAM BAHAYİ VE DıV ANI ÜZERıNE BıRKAÇ SÖZ, e-dergi.atauni.edu.tr/ataunigsed/article/download

[5] Mehmet İpşirli - Mustafa Uzun BAHÂÎ MEHMED EFENDİ, TDV İA , cilt: 04; sayfa: 464

[6] Mehmet İpşirli - Mustafa Uzun BAHÂÎ MEHMED EFENDİ, TDV İA , cilt: 04; sayfa: 464

[7] Mehmet İpşirli - Mustafa Uzun BAHÂÎ MEHMED EFENDİ, TDV İA , cilt: 04; sayfa: 464

[8] Uludağ, Erdoğan (1992). Şeyhülislâm Bahâyî Dîvânı: İnceleme-Karşılaştırmalı Metin. Yüksek Lisans Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi

[9] YRD. DOÇ. DR. ERDOĞAN ULUDAĞ, BAHÂYÎ, Mehmed Efendi, https://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?s

[10] Kâtib Çelebi, Cihannümâ, s. 21-22; 

[11] YRD. DOÇ. DR. ERDOĞAN ULUDAĞ, BAHÂYÎ, Mehmed Efendi, https://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?s

[12] Müslüm Yılmaz, Şair Yahûdî ve Hz. Muhammed (sav)'e Yazdığı Na'tı, https://www.sonpeygamber.info/sair-yahudi-ve

[13] YRD. DOÇ. DR. ERDOĞAN ULUDAĞ, BAHÂYÎ, Mehmed Efendi, https://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?s

[14] YRD. DOÇ. DR. ERDOĞAN ULUDAĞ, BAHÂYÎ, Mehmed Efendi, https://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?s

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar