Kitabın Adı: Mevlâna

Yazarı: Sezai Karakoç

Diriliş Yayınları, 7. Baskı

Sayfa sayısı:94

Türü: İnceleme

Okuma Tarihi:31/10/2023

                         09/11/2023

Yazar Hakkında Kısa Bilgi:

Ahmet Sezai Karakoç Türk şair, yazar, düşünür ve siyasetçi.

Doğum: 22 Ocak 1933, Ergani

Ölüm tarihi ve yeri: 16 Kasım 2021, İstanbul

Defnedildiği yer: Şehzade Cami, İstanbul

Etkilendiği kişi: Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Âkif Ersoy, Sait Faik Abasıyanık

Kaynak: Vikipedi

Şiir Kitapları:

·        Şiirler -1 (Mona Rosa)

·        Şiirler - 2 (Şahdamar-Körfez-Sesler)

·        Şiirler - 3 (Hızırla Kırk Saat)

·        Şiirler – 4 (Taha'nın Kitabı – Gül Muştusu)

·        Şiirler – 5 (Zamana Adanmış Sözler)

·        Şiirler – 6 (Ayinler-Çeşmeler)

·        Şiirler – 7 (Leyla ile Mecnun)

·        Şiirler – 8 (Ateş Dansı)

·        Şiirler – 9 (Alınyazısı Saati)

·        Gün Doğmadan (Toplu Şiirler)

Hikâye Kitapları

·        Hikâyeler – 1 (Meydan Ortaya Çıktığında)

·        Hikâyeler – 2 (Portreler)

Düşünce Kitapları

·        Ruhun Dirilişi

·        Kıyamet Aşısı

·        Çağ ve İlham I-II-III-IV

·        İnsanlığın Dirilişi

·        Diriliş Neslinin Amentüsü

·        Yitik Cennet

·        Makamda

·        İslamın Dirilişi

·        Gündönümü

·        Diriliş Muştası

·        İslam

·        İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü

·        Düşünceler I-II

Sezai Karakoç Denemeleri

·        Edebiyat Yazıları I Medeniyetin Rüyası Rüyanın Medeniyeti Şiir

·        Edebiyat Yazıları II Dişimizin Zarı…

·        Edebiyat Yazıları III Eğik Ehramlar

İnceleme Kitapları

·        Yunus Emre

·        Mehmet Akif

·        Mevlana

Tiyatro

·        Piyesler I

·        Armağan

Belgesel

·        Gün Doğmadan

Kaynak: İnkilap.com

“Ölümü düğün gecesi (şeb-i arûs) olarak anlayan insana tesir edecek hangi güç vardır? O güçlü, yenilmez insan, Mevlâna’dır. Ölüme ve hayata, zamana ve tarihe yenilmeyen insan. Ölümünün üstünden 700 yıldan artık zaman geçti. Ama o yaşıyor, anılıyor. İnsanlık, onun önünde saygıyla eğiliyor.” (7.s.)

            ŞAİR, YAZAR, DÜŞÜNCE ADAMI SEZAİ KARAKOÇ’UN KALEMİNDEN BÜYÜK DÜŞÜNÜR, ŞAİR MEVLÂNA’YA DAİR BİR ESER:  MEVLÂNA

              Bir şairin kalemiyle, kalp gözüyle Mevlâna’yı tanıtan, anlatan “Mevlâna” adlı eser, hacim olarak ince ama anlam derinliği olarak oldukça zengin bir eser. Her sayfada şairimiz Sezai Karakoç’un kalbinden, düşünce dünyasından, birikiminden sayfalara dökülen satırlarla manevi bir yolculuğa çıkıyorsunuz adeta.  Sözleri, felsefesi, evrensel yanı dillerde dolaşan, gönüllere yerleşen bir şahsiyeti- Mevlâna’yı-  bir şairin gözüyle biraz daha tanımak ve gönül zenginliğiyle aydınlanmak için güzel bir okuma deneyimi yaşıyorsunuz. Mevlâna’nın fikirlerinin, büyük eseri Mesnevi’nin nasıl bir tarihsel süreçte, toplumsal koşullarda yeşerdiğini öğreniyorsunuz. Onun manevi yolculuğuna dair bilgilerle kesişiyor yolunuz.

               “Mevlâna… Hem zihin ve akla hitap eden ilimleri öğrendi, hem de babasından ve halifelerden mânevi ilimleri tahsil etti. Ahlâkını kazandı, çilesini doldurdu mâneviyatın.” (23.s.)

                Onun mânevi yolculuğuna dair satırları okurken bu yolculuğun nasıl bir yolculuk olduğuna dair değerli bilgiler de ediniyorsunuz. Anlamını kavramaya çalışıyorsunuz.

                  “Mânevi eğitim yapacak insan, inziva insanıdır çoğu zaman.” (25.s.)

                  “Bir diyalog gerekli ki, taş taşa, demir demire sürtünsün ve ondan ilâhî kıvılcım çıksın. O kıvılcım da bütün ruhları sarsın ve alevlendirsin.”(26.s.)

             Mevlâna’nın hakikat yolculuğunun nasıl gerçekleştiğine dair etkili anlatımlar da akıp gidiyor sayfalarda. Elbette bir kitap okumakla hakikate varılmaz ama bazı kitaplar ve şahsiyetler vardır ki onlar önemli kilometre taşlarıdır bu yolculukta. İşte, Mevlâna ve büyük eseri Mesnevi, bu yoldaki manevi rehberlerdendir. Varamazsan da o yolda yürümek bile değerli, anlam yüklü bir yolculuktur. Kemale ermenin, olgunlaşmanın, gerçek hakikati bulma yolculuğudur.

            “Mevlâna, hakikati kalbin saf aynasında buldu ve buldurdu kendine inananlara ve güvenenlere.” (30.s.)

             “Tevâzu, ahlâkın temeli ve köküdür. Kalb, sevginin yuvası. Tanrı sevgisinin yuvası. Kalb, böylece, ruhun, aklın ve ahlâkın merkez noktası oluyor.”(30.s.)

              “Gerçek ilim, ulvileşmiş ahlâk, arınmış gönül, kurtulmuş zihin, Allah’a yönelmiş ruh” gibi çok derin ve güzel ifadelerle tanışıyor fikir, duygu dünyanız, kelime dağarcığınız. Bakın nasıl buluşmuş ruhumuzu, dilimizi süsleyen bu güzel ifadeler: “Gerçek ilme eren, gurura değil, tevâzu sahibi olacaktır… İslâm, Allah’a yönelmiş ruh, arınmış gönül, kurtulmuş zihin, yanlışlıklara düşmemiş akıl ve ulvileşmiş ahlâk demektir.” (52.s.)

               Yazar Sezai Karakoç, Mevlâna’nın olduğu söylenegelen meşhur sözlerine dair bir bilgiyi de aktarmış kitabında: “Gel, gel, yine gel! Ne olursan ol yine gel! Burası ümitsizlik dergâhı değildir. Tövbeni bin kere bozmuş olsan yine gel.” Sezai Karakoç, bakın bu sözlere dair neler aktarmış: “Mevlâna’ya atfedilen ve (… ) Mevlâna’nın fetvası gibi değerlendirilmek istenen söz, şiir, bazı araştırıcılara göre, Mevlâna’nın değil, daha önce gelmiş bir İran şairinindir. Öyle olsa, Mevlâna’nın da olsa fark etmez. İster olduğu gibi, ister ilâvelerle alıntılanmış olsun, ister Mevlâna tarafından söylenmiş bulunsun, O’nun yoluna ve düşünce dünyasına uyan bir düşünceyi içermektedir bu şiir. Mevlâna’nın tüm eserleri, bu çağrı gibi bir çağrıdır zaten. İnsanoğluna bir çağrı.” (60.s.)

               Sezai Karakoç bakın bu meşhur sözleri nasıl yorumlamış: “Mevlâna, ‘olduğun gibi kal!’ demiyor, ‘gel değiş’ diyor. Çağrılanın değişeceğini biliyor. Yeter ki gelsin. Allah yolunun gücüne inancıyla yükseliyor Mevlâna’nın çağrısı…” (62.s.)

                Şair, eserinde; Yunus Emre, İmâm-ı Gazâlî, Muhyiddin-i Arabî, İmâm-ı Rabbani gibi şahsiyetlerden de söz ediyor ve onları bakın nasıl tanımlıyor:

                “Kendi zamanında hristiyanlara karşı aşkla, Moğollara karşı merhametle Anadolu Müslümanlarını ayakta tutan bir esprinin ışığıydı Mevlâna. Bugün de Batı’ya ve komünizme karşı belli başlı diriliş sütunlarındandır.

                Nasıl ki bir sütun da İmâm-ı Gazâli’dir, bir sütun da Muhyiddin-i Arabi’dir, bir sütun da İmâm-ı Rabbanî’dir. Ve bin bir sütun olarak öbürleri.” (93.s.)

                Okurunu bilgilendirirken, onların umutlarını, hayallerini de diri ve canlı tutuyor Sezai Karakoç. Mevlâna’nın fikir ve gönül dünyasıyla yolları kesişen bir söylemle, bütün değerlerimizden güç alarak…

               “Anadolu’da yeniden Fatihlerin, Yavuzların, Mevlâna’nın, Yunus Emre’nin, Fuzûli’nin, Şeyh Galib’in, Itrî’nin ve Dede Efendi’nin, Hak yoluna adanmış kılıçların ve kalemlerin, erenlerin ve erlerin nesli gelecektir.”  (94.s.)

               “Mevlâna” adlı eserde; yazar-şair Sezai Karakoç’un şiirsel anlatımı, eleştirel bakışı ve Mevlâna’ya dair birikimi rehberliğinde, Mevlâna’nın fikir ve gönül dünyasına, Mesnevi’ye dair kısa, özlü bir birikim elde ediyorsunuz. Bu değerli birikimin gönlünüzün, fikir dünyanızın aydınlanmasına katkı sağlaması dileğiyle!

ESERDEN BÖLÜMLER:

“Müslümanların ruhlarını canlandırıp tazeleyecek olan zâtlar, gerektiği her sefer, âdeta her yüz yılda görüneceklerdir. Mevlâna, Yunus Emre böyle gelmiş büyüklerimizdir.” (67.s.)

“Mesnevi ve Yunus Emre’nin şiirleri, hiçbir eserin ve hiçbir şairin varamayacağı bir mâneviyat âlemine yükseltebiliyorlar insanı.” (67.s.)

“Hz. Mevlâna’nın kişiliği, öyle bir kişiliktir ki, sabit bir portreye sığmaz ve mutlaka ondan dışarı taşar.” (68.s.)

“Kur’an’ın hikmetlerini süzülmüş bir şekilde hikâyeler içinde veriyor Mesnevi’de Mevlâna. Çocuktan büyüğe, herkese sesleniyor. Âlim, ümmi herkes yararlanabilir ondan. İnsan bir yolculuğa çıkıyor Mevlâna’yla Mesnevi’de. Uzun bir yolculuk bu.” (75.s.)

“Mesnevi, Anadolu ruhunu yoğurdu. Bu hamurun yoğruluşunda Mevlâna’nın kutlu ellerini görmemek mümkün değildir.” (78.s.)