ŞİMDİ

16.06.2016

 

 

ŞİMDİ

Boğdum, sükûn-ı kahr ile, aşk-ı muhâlimin

Vahdet-güzîn-i kalbim olan yâr-ı lâlini;

Açmış o yerde kîn-i beşer şâh-bâlini

Bekler tulû-i nahsını şems-i mezâlimin.

Kırdım meh ü nucûmunu ufk-ı leyâlimin;

Gördüm semâlarımda cünûn hilâlini;

Sildim zekâ-yı hâr u alîlîn suâlini

Nakşı-ı girift-i sîm ü zerinden hayâlimin.

Uzlet-serâ-yı samt ü gurûrumda münferid,

Yalnız sadâ-yı kalbime münkaad u mu’tekid,

Zulmetlerin kudûmunu ben şimdi isterim!

Ezvâk-ı gayz ü kîn ile mestîdedir serim;

Hûnumda zehr-i nûr- ı gurûb etmiş inhilâl,

Mezceylemiş zalâmını yeldâma infiâl

 

(Bütün Şiirleri, 194)

 

 

ŞİMDİ

 

Boğdum - acının dinginliği ile- sonuçsuz aşkımın

Kalbimin yalnızlığını seçmiş olan suskun sevgilisini;

Açmış orada insan kini kanadını,

Zulümler güneşinin uğursuz doğuşunu bekler.

Kırdım gecelerimin ufkunun ay ve yıldızlarını,

Gördüm göklerimde yeni ayını çılgınlığın.

Sildim alçak ve sakat zekânın sorusunu

Gümüş ve altın karışık nakışında hayalimin

Gururumla sessizliğimin sarayında tek başıma

Yüreğimin sesine boyun eğip inanarak yalnızca

Karanlıkların gelişini isterim şimdi ben!

Hınç ve kinin zevkleriyle başım sarhoştur.

Kanımda gün batımı ışığının zehri erimiş,

Dargınlık katmış karanlığın uzun geceme.

 

(Bütün Şiirleri, 195)

(Çeviren: Asım Bezirci)

 

Ahmet Haşim Hayatı

Bize Göre 

Sembolizim Ahmet Haşim

 

 

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da