Taştir Nedir Kökeni Anlamları Örnekleri

24.12.2023
Taştir Nedir Kökeni Anlamları Örnekleri


Taştir Nedir


Taştir Arapça kökenli bir sözcüktür.  Arapça’da "ikiye ayırmak" anlamları ile ilgili sözcükler üretilen  “ştr” sülasi- üçlü * kökten gelmektedir. Taştîr  sözcüğü ise sözlük anlamları ile “ ikiye ayırma           anlamındadır. Divan edebiyatta terim anlamı ile taştir beyitlerle yazılan bir şiirin her beytinin iki dizesini ayırarak dizelerin arasına aynı öçlü ve kafiyede üçer dize ilave etmek demektir.

Taştır yapma işlemi Terbi, tahmîs veya tesdîs'in değişik bir şeklidir.

Divan şiirinde, bir şairin başka şaire ait beğendiği bir gazelin her beyti arasına aynı ölçü, uyak düzeni ve anlam bütünlüğüne sahip üç yeni dize eklenmesiyle oluşturulan nazım şekline denmektedir.

Taştîr herhangi beyit esasına dayanan bir şiirinin beyitleri arasında üçer dize ilave ederek tahmis ve muahmmes gibi beşer dizeli şiir bölümleri olan bir şiir haline getirmek işlemidir.  İlave yapılan beyitlerin ilk dizeleri esas alınarak beytin dizeleri arasına aynı kafiye, ahenk ve anlam bütünlüğünde üçer dize ilave edilir.

Taştir,  tıpkı Tahmīs gibi beyit sistemi ile yazılmış bir gazel veya kasideyi aynı vezin ve konu ile üçer dize ilave edilerek her beytini beşer dizelik bentlere dönüştürme işidir. ( bkz Tahmis-i Mutarraf Nedir Özellikleri Örnekler )  Yani bir şair, başkasına ait bir gazeli beşer dizelik muhammes bentleri haline getirir. ( bkz Muhammes Örnekleri Müzdeviç Mütekerrir )

Tahmis ile taştirin farkı eklenen gazele ilave edilen üç dizenin beytin üzerine veya arasına eklenmesinden kaynaklanır. Taştırde dizleri ikiye ayrılan beytin dizeleri arasına üç dize ilave edilir. Tahmiste ise beytin ilk dizesi üzerine üç dize eklenmiş olur.

Taştırin Kafiye şemâsını şöyle olacaktır.  A aaa A / B bbb A / Cccc A ( İlave edilen dizeler küçük harfle gösterilmiştir.


TAŞTİR ÖRNEKLERİ

Yahyâ Kemâl'in Bâkî'ye ait gazele yaptığı taştır örneği . Gazel Baki’ye aittir.

  • Fermân-ı aşka can iledir inkıyadımız
  • Pürdür hayâl-i yâr ile her lahza yâdımız
  • Mevkûfdıır o mâha samîmi-i fuâdım ız
  • Âhir varınca haddine hestî-i şâdımız
  • Hiikm-i kazâya zerre kadar yok inâdımız

  • Baş eğmeziz edânîye dünyâ-yı dûn için
  • Ettik fedâ zevâhiri şevk-i derûıı için
  • Sattık metâ-ı ömrü mey-i la'l-gıın için
  • Nevhet çalınca rıhlet-i millk-i sükûn için
  • Allâh'adır tevekkülümüz i'timâdımız

  • Biz miitteka-yı zerkeş-i câhe dayanmazız
  • Bâlîn-i bahtı cây-ı miibâhat sanmazız
  • Pervâne-vâr şem'-i miikâfâta yanmazız
  • İkbâl için mevâid-i iblise kanmazız
  • Hakk'ın kemâl-i lutfımadır istinadımız

  • Ziihd il salâha eylemeziz ilticâ hele
  • Âsâr-ı ittikaya bedel câm alıp ele
  • Dünyâda varımız yoğumuz vermişiz yele
  • Çekmekdeyiz kavâfil-i uşşâka meş'ale
  • Tutdu egerçi âlem-i kevııi fesâdımız
  •  
  • Minnet Hudâ'ya devlet-i dünyâ fenâ bulur.
  • El-Hak gazelde neşve-i Bâki beka bulur
  • Ahlâf o nazma gûş tutarken safâ bulur
  • Taştirimiz bu sâyede az çok behâ bulur
  • Bâki kalır sahîfe-i âlemde adımız

  • NABİ’NİN GAZELİNE NECİBE ÇETİNKAYA’DANTAŞTİR

  • “Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz.”
  • Mâh ziyâsın görmeden yârin izârın görmüşüz.
  • Aşk deyû gülzâra râm olmuş hezârın görmüşüz.
  • Câm-ı zerrinden içip közsüz bimârın görmüşüz.
  • “Biz neşâtın da gâmın da rüzgârın görmüşüz.”
  •  
  • “Çok da mağrur olma kim meyhâne-i ikbâlde.”
  • Sanma sensiz dünya bir hiç incelirsin haddede.
  • Sonra nefsin zor tutarsın hep yaşarsın arbede.
  • Bir bakarsın kimse kalmaz görme kendin âbide.
  • “Biz hezâran mest-i mağrurun humârın görmüşüz.”
  •  
  • “Top-ı âhı inkisara pâydâr olmaz yine.”
  • Münkesir-ül kalp yorulmuş sözle dağlanmış sine.
  • Buğz eder ağlar sehaib ah ederken her güne.
  • Târumâr olmuş gönüller istiyorsan bak düne.
  • Kişver-i câhın nice sengin hisârın görmüşüz.
  •  
  • Bir hurûşiyle eder bin hâne-i ikbâli pest.
  • Perperîşan âhüzârdan girye -perverd şimdi mest.
  • Kimse yok derken umutsuz ol Habîbim canda dost.
  • Hikmetinden sorgu olmaz işte bündar işte post.
  • Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisarın görmüşüz.

  • Biz hadeng-i can-güdâzı ahdır sermâyesi.
  • Yengi ister yok hezîmet üstün olmak gâyesi.
  • Cevr ederken hep kazansın üste çıksın pâyesi.
  • Bî-nevâ bîtap düşerken âhüzârdır bünyesi.
  • Biz bu meydânın nice çâpük-süvârını görmüşüz.

  • Bir gün eyler dest-beste pây-gâhı câygâh.
  • Kande hodbin kande agnâ işte yoksul vah ki vah.
  • Bendegân dîvânda bekler her duruş sessiz izah
  • Kalb-i nâ-şâd iç huzursuz ah içinden taştı ah.
  • Bi-aded mağrûr-ı sadr -ı i'tibârın görmüşüz.

  • Kâse-i deryûzeye tebdil olur câm-ı murâd.
  • Dil-i nâşâd cümle canlar siz sürerken saltanat.
  • Câm kırılmış mey dökülmüş bitti bak ahsen hayat.
  • Bâb-ı hikmet dinle Taşkın, Nâbi'den al maslahat.
  • Biz bu bezmin Nâbîyâ çok bâde -hârın görmüşüz. NECİBE TAŞKIN ÇETİNKAYA

  • ARUZ : fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün

0

0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar