KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarTenâfür Nedir Kökeni Anlamları Kelimede ve Sözde Tenafür

Tenâfür Nedir Kökeni Anlamları Kelimede ve Sözde Tenafür

12.03.2024

Osmanlıca yazılışı: Tenafür / tenâfür : تنافر

Tenafür, Arapça kökenli bir sözcüktür ve “ürküp kaçmak, hoşlanmamak, ” anlamında sözcükler üretilen ( nfr)  kökünden gelir bu nedenle hoşlanmamak anlamındaki nefr (nüfûr, nifâr) , nefret sözcükleri yanı kökene dayanır.

Tenafür sözcüğü sözlüklerde: Birbirinden kaçmak. Ürkmek. Uzağa çekilmek. Bir mes'elenin halli için hâkime başvurmak. Birbirini itme, birbirinden nefret etme. Kulağa hoş gelmeyen sözcükleri sık sık kullanma. (Arapça) [1] ; “âhenksiz/uyumsuz olmak”[2] , “  Kelimeyi veya ibareyi oluşturan söz veya sözcüklerin gayri mütenasib – uygunsuz- düşmesi [3]anlamları ile açıklanır.

Tenafür, Edebiyatta kulağa hoş gelmeyen seslerin kelime içinde sıkışmış olması  veya telaffuz zorluğu oluşturan sözcüklerin bir ibare veya cümlede  bir arada bulunması anlamında kullanılan bir terimdir.  Türkçedeki anlam karşılığı “ses itişmesi”[4] Batı dillerindeki anlam karşlığı ise  “kakofoni” (cacophonie) dir.

Bir kelime veya ibarede birbirleriyle uyuşmayan harf, hece, sözcük ya da tamlamaların telaffuzda zorluk yaratmasına veya kulağa hoş gelmeyecek tesirler oluşturmasına denir. Bu nedenle tanâfür, fasih olmanın ve fesahatin zıddıdır.

 

 Fesâhat veya fasih ise dilin, ibarenin veya sözcün doğru, düzgün, açık ve akıcı şekilde kullanılmasıdır. Sözün kusurlardan arınmış olmasına fesâhat;  doğru, açık anlaşılır ve düzgün yazan ve söyleyene de fasîh denir.[5] Fesahat: sözün anlamca ve ahenk olarak kusursuz;  anlamı çok bilinmeyen garip kelimelerden arınmış;  harflerin uyumsuzluğundan kaynaklanan kargaşadan kurtulmuş, açık duru olan ve anlaşılması güç olmayan,  anlaşılması güç mecazlardan uzak duran, gramer  ve telaffuz kurallarına uygun söylenmiş olmasıdır.[6]

Fesahatçilere göre bazı harflerin veya seslerin yan yana gelmesi yahut birbirlerine yakın olması telaffuzu güçleştirir. Örneğin Türkçedeki sert süreksiz sessiziler olan “ fstkçşhp “ sessizlerinin yan yana gelmesi veya özellikle “pçtk “ sessizlerinden sonra kalın ve geniş “ aı ou “ seslilerin gelmesi ciddi şekilde tenafürlere yani telaffuz zorluklarına neden olur. ( bkz Süreksiz Ünsüz Nedir )

Edebiyatta Terim Olarak Tenafür

Eski edebiyatta tenafür,  belagat ilminde kelime veya sözün fesahatini bozan ses uyuşmazlığı manasında kullanılmış kelimede tenafür (“tenâfür-i hurûf ) ve sözde, kelimelerde tanafür (“tenâfür-i kelimât)   olarak iki kısımda değerlendirilmiştir.

Tenâfür-i hurûf: Kelimedeki tenâfür: Kelimeyi oluşturan harflerin  sesleri yönünden uyumsuz olması, kulağa hoş gelmemesidir. Bu tip uyumsuzluk bir kelimede çıkış yerleri- mahreç- bakımından birbirine yakın harflerin bir arada olması nedeni ile oluşur. Bu kelimeler hem kulağa nahoş gelir hem de söyleyiş zorluğu güçlüğü de yaratır.  Örneğin “İstipdat,  istikrarsızlık, istîdâdât, selâsetsiz” gibi yabancı sözcükler ile “çürütücülerce, kanırttırarak, koşullaştırdıkları, yaptırttıramadık, Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız? Testereleştirmiş gibi Türkçe sözcüklerde bu durum bulunmaktadır.

Letafet kat kat olmuş ârızında nesterelenmiş

Türkçe sözcüklerdeki tenâfür, yarattığı söyleyiş zorluğu nedeni sessiz düşmeleri gibi ses olaylarına da  neden olur. Örneğin minik-cik (minicik) , küçük-cük ( küçücük) ,  “ufak-çık” “ufacık”, sözcüklerinde –k sesinin düşmesi, tenafürü ortadan kaldırmak için meydana gelmektedir.  

 Tenâfür-i kelimât: Sözde bulunan tenâfür. Sözü veya cümleyi oluşturan sözcükler tek başına söylendiğinde kolay ve kulağa hoş gelmesine rağmen söz ve cümle içinde peş peşe sıralandıklarında söyleyiş zorluğu ve işitme nahoşluğu meydana getirmesidir. Sözcüklerin cümle içinde söyleniş güçlüğü ortaya çıkarması ve kulağı tırmalaması, kelimelerin tek başına fasih düzgün telaffuz edilmesine rağmen peş peşe yerleştiklerinde telaffuz zorluğu yaratmasıdır.   “Aşçı, aşı pişirmiş mi? pişirebilememiş mi ?” Laleli, ellerinde lale ile Laleli’den geçiyor. Şunu şöyle söyle; su şişesi mi, Muş paşası mı? Bir dalda kara kartal, kartal kalkar dal sarkar; dal sarkar, kartal kalkar. Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi…

Ey andelip o gül uyumuşmuş ses istemez

 

Fesâhat Nedir. Edebiyatta Fesahat ve Fasih

Fasih Nedir Fasih İle Fesahat

 

KAYNAKÇA


[1] https://www.luggat.com/Tenafur/1/1

[2] İSMAİL DURMUŞ, https://islamansiklopedisi.org.tr/tenafur#1

[3] https://turki.cagdassozluk.com/tafsil-38640-gk7.html

[4] MELİHA YILDIRAN SARIKAYA, https://islamansiklopedisi.org.tr/tenafur#1

[5] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/fesahat-nedir-edebiyatta-fesahat-ve-fasih/100659

[6] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/fasih-nedir-fasih-ile-fesahat/137468

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da