20.03.2025
Toy Kengeş Kurultay
Toy Türkçe kökenli, kurultay ve kengeş sözcükleri ile eş anlamlı olarak da kullanılan bir sözcüktür. Eski Türkçe’de toy “ordu karargâhı” anlamındadır. [1]Toy sözcüğü yakın çağlara doğru geldikçe anlam genişlemelerine uğramış, “ziyafet, düğün”, , büyük yemek ziyafeti, yemekli düğün anlamlarında da kullanılmaya başlanılmıştır. Toy kelimesinin Moğolcadaki karşlığı “şölen “ (şilân), Farsçadaki anlamca karşılığı ise hân-ı yağma -yağma sofrasıdır. [2]
Eski Türkler devlet işlerinin görüşüldüğü, tartışıldığı devlet görevlilerinin ve akillerin katıldığı meclise toy kurmak veya kengeş kurmak demişlerdir. Hakanın da katılabildiği bu toylar veya kengeşler; savaş, fetih veya barış gibi çok ciddi kararların da alınabildiği; yasama, yürütme ve yargı yetkisine de sahip olan meclisin adı olarak kullanılırdı. XIII. Asırdan itibaren bu tip meclislere toy yerine kurultay denmeye başlamış, toy kelimesi ise sadece yemekli eğlenceler ve büyük düğünleri ifade eden bir kelime haline dönüşmüştür.
toy Kurmak Toy Düğün
Eski Türklerde; “han toyları, akına gidiş ve akından dönüş toyları, ilk avdan dönüş toyları, hacet veya dilek toyları, ad koyma toyları, düğün toyları, yağma toyları “[3] gibi toy türlerinin varlığı bilinmektedir. Toy kurmak veya toylamak eski Türklerde Han ve bey çocuklarının doğumu, veliaht tayini, tahta çıkış, bey çocuklarının ilk avlarından dönüşü, akınların ve seferlerin zaferle sonuçlanması, kahramanlık gösterenlere ad verme, esirlikten kurtulma, evlenme ve bayram gibi vesilelerle toy törenleri düzenlenmiştir.
Toy vermek ve toylamak ziyafet vermek anlamlarında da kullanılmıştır. Bu bakımdan dilimizde sık sık karşımıza çıkan sözcüklerdeki “t “ ve “ d “ sesi değişimlerini göz önünde bulundurursak “doymak” filinin kökü olan” doy” ile “ toy “ ismi arasında münasebet de kurabilmek mümkündür.
Eski devrilerde hakanların, yüksek düzeyli devlet memurları ve yerel amirlerin çok sayıda kişinin katılabildiği ziyafetler düzenledikleri destanlarda dahi zikredilmektedir. Savaşlarda, fetihlerde, elde edilen zaferler sonrasında toy kurulduğu, hünkârların veya ordu komutanlarının askerlere dillere destan toy ziyafeti verdiği pek çok vesikadan da bellidir.
Toyların verilen ziyafetin büyüklüğüne veren kişilerin konumlarına göre değişebildiği, toylara davet edilenlerin ise konumlarına ve budunlarına göre ayrılan yerlere oturtuldukları ortaya çıkmaktadır. Ulu hanların düzenledikleri toylara ulu toy dendiği anlaşılır. Dede Korkut Hikâyelerindeki Bayındır Han yılda bir kez, Kazan Bey üç defa ulu toy verir..” Bu toylarda herkesin oturacağı yer (orun = mevki) ve önüne getirilecek et (ülüg/ülüş = pay) önceden bellidir.”
Toy verme geleneği İslami dönemde de devam etmiş, padişahların, şehzadelerin doğumları, sünnetleri, evlenme ve cülus törenlerinde toylar düzenlenmiştir. Seferlerde, savaşlarda, fetihlerde, zafer sonralarında hanlar, vezirler veya sedar-ı ekremler; toylar veya yağma sofraları düzenlenmiş bu toylar minyatürlere de yansımıştır.
Elde edilen zaferlerden ve büyük başarılardan sonra ziyafet verme âdetinin diğer kültürlerde de olduğu bilinmektedir. ( Bkz Heft Hân Yedi Geçit Rüstem ile İsfendiyâr Ziyafeti - İsfendiyar Kimdir Hefthan Han-ı Yağma ve Rüstem-i Zal ile) Toy vermek ve toylamak ile hân-ı yağma sofrası kurmak arasında da irtibatlar kurabilmek lazımdır. ( bkz Hân-ı Yağma Sofrası ve Diş Kirası Nedir )
Toy sözcüğünün kutlama yemeği anlamına da geldiği bilinmektedir. Bayram günlerinde, ramazan aylarında toy kurup, yağma sofraları hazırlamak, düğünlerde toy kurmak zengin adetleridir.
Ramazan aylarında, bayram günlerinde verilen toplu ziyafetlere de toy denilir. Yemekli düğünlere ve eğlencelere de toy dendiği vakidir. Nitekim günümüzdeki Kars, Ardahan, Iğdır ve Erzurum da yaşamaya devam eden bu sözcük yemekli büyük köy düğünlerini ifade etmektedir.
Lütfunu hem edâni gördü hem eâsi
Toyundan hem esâfil doydu vü hem eâli
Miskin Yûnus neylesin / Derdin kime söylesin
Varsın dostu toylasın/ Lezzetli nesnedir aşk (Yûnus Emre)
Leşkeri anda ziyâfet eyledi
Gāzilerin leşkerini toyladı (Enverî).
Şu denlu nimet-i cûdunla toyladın halkı
Cihânda kalmadı kimse ki ola gayr-ı meşkûr Ruhi-i Bağdadi
“Soy soyladı, toy toyladı hey. Dağlar yerinden oynadı hey”
“Hânlar hânı hân Bayındır. Yılda bir kerre toy edüp Oguz beglerin konuklarıdı gene toy edüp atdan aygırdan. Deveden bugra koyundan koç kırdurmış…” Dede Korkut
Toy toy toy toydu bugün
Bizim evde toydu bugün
Oynayak gülek gülüm hey
Toy toy toy toydu bugün Azerbaycan
KAYNAK
[1] : SALİM KOCA, https://islamansiklopedisi.org.tr/toy
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/isfendiyar-kimdir-hefthan-han-i-yagma-ve-rustem-i-zal-ile-savaslari/137254
[3] Nedim Bakırcı, “DEDE KORKUT KİTABI BAĞLAMINDA OĞUZLARDA TOY GELENEĞİ,” Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, Yıl 2019, Cilt: 7 Sayı: 20, 130 - 142,
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın