profile-img

Mesihi

Tezkirelerden Sehî, Latîfî, Âşık Çelebi, Kınalızade, Riyâzî ve Beyânî şair hakkında eksik ve birbirini tutmaz bilgiler verirler. Esasen son üç tezkire, Sehî, Latîfî ve Âşık Çelebi tezkirelerinde söylenenleri yeni biçime sokarak sunmaktan öteye gidememişlerdir. İslam Ansiklopedisinin Mesîhî maddesinde şairin hayatiyle ilgili az bilgi verilmiştir. Adı Sehî Tezkiresinde Mesîh, diğer tezkirelerde Îsâ olarak geçer. [1] Kaynaklarda adı İsa ya da Mesih1 olarak verilen şairin doğum yeri, bir Sırp şehri olan Priştine'dir. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını Rumeli'de geçirdiği daha sonra öğrenim görmek için İstanbul'a gittiği düşünülmektedir. Mesîhî'nin İstanbul'da bulunduğu yıllar II. Bayezid'in saltanat dönemine (1481 -1512) rastlar. Genç yaşında istanbul'a gelerek medrese öğrenimine başlıyan Mesîhî'nin, sonraları hattatlığa merak sardığını ve bu sanattaki ustalığı dolayısıyle devrin sadrazamı Hadım Ali Paşa'nın divan kâtipliğine atandığını öğreniyoruz. İstanbul'da hat sanatındaki maharetiyle devrin sadrazamı Atik (Hadım) Ali Paşa'nın dikkatini çekerek onun divan kâtipliği görevine getirilen Mesîhî'nin medrese öğrenimini tamamlayıp tamamlamadığı bilinmemektedir. [2]İçkiye ve eğlenceye düşkünlüğü, derbeder yaşayışı yüzünden zamanla Ali Paşa'nın gözünden düşen şairin bir süre sipahilik yaptığına dair Sehî Tezkiresi'nde bir rivayet varsa da gerçekten bir askerî görev alıp almadığı hususunda kesin bilgi yoktur.............

Eserler