KategorilerEDEBİYATEdebiyat Terimleri MazmunlarAden Kasabası Şiir Dünyamızda Aden ve İncileri

Aden Kasabası Şiir Dünyamızda Aden ve İncileri

02.02.2016

 

 

 

 Aden Neresidir.  Aden Kasabası ve İncileri

Günümüzde Yemen Halk Cumhuriyeti’nin başkenti, tarihî bir limanı   adını verdiği körfezidir. Aden; körfezi Arap yarımadası ile Afrika’daki Somali yarımadası arasında yer alan Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’nu birbirine bağlayan Süveyş kanalı ile Akdeniz’e bağlanan körfezin adıdır.

 Aden  incilerinin çıkarıldığı  eski devrilerdeki bu küçük kasaba  çıkarılan büyük ve değerli incileri sayesinde  Arap Yarımadası ve Afrika Kıtası'nda Somali Yarımadası arasında bulunan körfeze de adını vermiştir. Aden Körfezi, Hint Okyanusu'nun bir uzantısıdır ve Kızıldeniz ile Hint Okyanusu'nu birbirine bağlar. Aden kasabası ise Yemen’in güneyinde Umman denizi kıyısında  eski bir şehirdir.  İşte bu körfezde ve bu körfeze de adını veren kasabadan çıkan inciler dünyanın en meşhur incileridir. Bu körfez incilerinden başka mercanları, balıkları ve   korsanların barınağı olması ile de meşhurdur. 

Aden ve İncileri

 Aden,  güzel parlak, iri incileri ve  mercanları sayesinde  divan şiirinde adından çok sık söz edilen bir yerdir. [1]Dünyada en makbul kabul edilen inciler bu körfezden çıkarılmaktadır. Dürr-i Aden  kasabasından çıkan inciler büyük ve parlak  olmaları ile meşhur olmuştur.  Aden’den çıkan inciler damla veya yumurta biçiminde  yassı veya yuvarlak biçimlerdedir.  Bu inciler  inciler parlaklık ve rengine göre de değer kazanmışlar, özellikle Aden incileri  büyük oluşları ile dikkat çekmiştir. Öyle ki Aden’de kuş yumurtası büyüklüğünde inciler de bulunmuştur. [2]

Bu körfez ve Aden  eski edebiyatımıza  incileri ile girmiş, en güzel incilerin çıkarıldığı  şehir ve deniz olarak bilinmiştir.  Aden ve Bahreyn, dürr-i Aden - Aden İncisi, dürr-i yekta,  dürr-i yetim incilerinin çıkarıldığı inci  denizi olarak bilinir ve tanınır.

Damla, gözyaşı ve yumurta şekilli Aden incileri sayesinde Aden şiirimizde çok sık adı geçen şehirlerden birisi olmaktadır.  Aden, şiirimizde sevgili, inci, sevgilinin dişleri,  sevgilinin boynuna ve kulağına taktığı mücevherler, incilerinin rengi ve parlaklığı, Hz Muhammed’e mecaz olan Dürr-ü Yekta incisi ile anılmaktadır.  Dürr-i yekta olarak nitelendirilen büyük ve eşsiz inciler  bir istiridyenin içinde tek bir inci olarak çıkabilir. İstiridyenin içinde tek bir tane olarak çıkan ve diğerlerine nazaran  ve  benzersiz irilikte olan  incilere Dürr-i Yekta denilir. İncilerin genellikle gözyaşı damlası iriliğinde olduğu düşünülürse kuş yumurtası büyüklüğünde ve 20 miskal ağırlığında çıkan incilere dürr-i yekta dürr-i yetim denilmesi anlam kazanmış olur.  Dürr-i yekta dürr-i yetim, tasavvufi şiirde inci sedefin içinden  çıkan tek ve iri  eşi benzeri olmayan inci anlamından hareketle mecazi olarak Hz. Muhammedi kast edecek şekilde kullanılmıştır. [3]( BkzDürr-i Yekta Dürr-i Yetim )

Şiirlerimizde Aden ve İncileri

Gûya senin na’tını yazmak idi niyetim,
İmkânım elvermiyor, hoş gör, ey dürr-i yetîm!..     Necati

Dişleri dürr-i ‘Aden gözleri âhû-yı Hotan 
Ruhı gül-berg-i semen gamzesi Tâtâr olsun    SA‘ÎD GİRAY 

Dişleri Aden incisi gözleri Hoten ahusu, ruhu kıymetli gül yaprağı bakışları Tatar olsun.


Bağda Dürr-i Aden gibi yine yaseminin,
Ciğerin deldi yine bu gün şive-i çâh-ı zekânın     Baki

Lü’lü mü yoksa dürr-ü Aden’dir dedim dedi.
Epsem Fuzuli eşk i revanum durur senin           Fuzuli

“Deniz, inci madenidir. Âşığın gözyaşları inciye benzetilirken, sevgilinin dişleri de inci olarak düşünülür… Sevgilinin ağzındaki dişler bir inci dizisidir. Dür kelimesi “dür-i Aden” gibi tamlamalar kurar. “Dürr-i yetim” tabiri sedefteki tek inciden kinayedir. Dünyanın yegâne incisi deyimi Peygamberimiz için kullanılır” [4]

Bu bâzâr içre düşmez dâne-i eşküm gibi gevher
Gel ey cân riştesi şimden girü dürr-i Aden den geç   Baki

“Bu pazarda gözyaşlarımın tanesi gibi bir inci bulunmaz. Ey can ipliği gibi olan sevgili, gel bundan böyle Aden incisinden geç!”:

Ben bir garib-i âşıkım ondan kulak asmaz bana
Bu müddeâya bir delil gûşundaki dürr-i Aden     Zekâi Dede Efendi

Za‘fdan kurtulup oldı bedenün tâze vü ter
Nite kim bahr-i Adenden çıka dürr-i şehvâr          Nev’î

Her tîre-meniş kadr- şinâs-ı suhan olmaz
Her sifle harîdâr-ı   le’âl-i Aden olmaz                       Nâbî  [5]

 Dürr İnci Divan Şiirinde İnci
 Dürretü’t-tâc fi sıfati’l-mi‘râc
 Dürr-i Aden - Aden İncisi

kaynakça 

[1] https://edebiyatvesanatakademisi.com/edebiyat-terimleri-mazmunlar/durr-i-aden-aden-incisi/5097

[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/edebiyat-terimleri-mazmunlar/durr-inci-divan-siirinde-inci/5094

[3] https://edebiyatvesanatakademisi.com/edebiyat-terimleri-mazmunlar/durr-i-yekta-durr-i-yetim/5098

[4] Betül MUTLU, DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TÜRKÇE EĞİTİMİ ANABİLİM DALI TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ, İzmir 2012

[5] Emine Yeniterzi, KLASK TÜRK ŞİİRİNDE ÜLKE VE ŞEHİRLERN MEŞHUR ÖZELLİKLERİ , Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi, Volume: 3 Issue: 15 Klâsik Türk Edebiyatının Kaynakları Özel Sayısı -Prof. Dr. Turgut KARABEY Armaanı-

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da